40 yıl düşünsem böyle alçakça bir suçlamayla karşılaşacağım aklıma gelmezdi! 

TÜRKŞEKER eski Genel Müdürü ve şu anda Tarım Kredi Holding genel müdürü olan Ergin İçenli, 17 Eylül’de yaptığımız; ‘4 yıldızlı kıyak! Ankara’da şimdi bu otel kıyağı konuşuluyor’ başlıklı haberimizden dolayı Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunarak, bizimle ilgili; ‘FETÖ tarzı haber yapmakla’ (!) ve ‘terörist’ (!) imasında bulunarak yaptığımız haberlerin 'hukuk düzeni tarafından korunmaması' (!)  gerektiği talebinde bulunmuş! 

İçenli’nin hakkımızda bulunduğu suç duyurusundaki ifade aynen şöyle: “Haberciliği (!) yönetici görevden almak veya yönetici göreve getirmek amacıyla yapan, bu şekilde maddi menfaat temin eden, yıldırma veya sindirme politikaları ile geçmişte ülkemize ve milletimize ihanet eden bir kısım odakların taktiklerini hatırlatan bu ve benzeri haberlerin hukuk düzeni tarafından korunmaması gerekmektedir.”

Aslında Ergin İçenli, hakikati çok iyi biliyor.

Bizim o yapıyla hiçbir zaman bir birlikteliğimizin olmadığını, kendilerinin gönül birlikteliği olduğu dönemlerde bile bizim onlarla asla birlikte olmadığımızı çok iyi bildiği için; ‘FETÖ tarzı (!)’ veya ‘FETÖ taktiği’ haber yapmakla suçlayarak aklı sıra, ‘zan oluşturarak’ yafta vurmaya çalışıyor!

Dahası bu tarz (!) ile adalet sistemini de baskı ve tehdit altına almak istiyor!

İşte asıl bu, bir FETÖ taktiğidir!

Yaptığı yolsuzluğun deşifre olmaması için bize ‘kara çalmaya’ çalışırken aslında kendisini ele vermiş!

Neyse zaten bütün bunları mahkemede hesaplaşacağız.

Şu ‘4 yıldızlı otel kıyağı’ haberinin içeriğini bir anlatayım da Ergin İçenli (!) neden bu kadar rahatsız olmuş hep birlikte görelim!

Ergin İçenli, 2017’nin sonunda, yani TÜRKŞEKER genel müdürü iken aynı zamanda şeker çalışanlarına ait olan vakfın da başkanlığını yapıyor.

Bu vakfın İzmir’in tatil bölgesi olarak bilinen Gümüldür’de denize sıfır, 182 odalı, 4 yıldızı bir oteli var.

Bu otelin zarar ediyor gerekçesiyle kiralanmasına karar veriliyor.

Ancak kiralanmasına karar verilmeden önce İçenli, hemşerisi olan yakın arkadaşını vakfın oteline genel müdür yapıyor.

Bundan sonrasına dikkat edin…

İçenli’nin genel müdür yaptığı arkadaşı 6 ay bu otelde çalıştıktan sonra 13 Ekim’de Ankara merkezli bir şirket kuruyor.

Bu şirket 100 bin lira sermaye ile kuruluyor ancak başlangıçta sermayenin sadece 25 bin lirası ödeniyor.

17 Ekim’de ise İçenli’nin arkadaşının kurduğu bu şirketle otelin kiralanması için protokol imzalanıyor.

4 yıldızlı, milyon dolarlık otel, KDV’si içinde yıllık sadece 720 bin lira gibi komik bir rakama kiralanıyor.

Şirketten de hiçbir teminat alınmıyor.

Şirketten teminat alınmadığı gibi bir de kiralayan şirketin otelin tapusunun üstüne 5 yıl şerh koymasına izin veriliyor.

Kiralayan şirket, otel tapusunun üstüne önce 1 yıl şerh koyduruyor ancak İçenli’nin TÜRŞEKER Genel Müdürlüğü’nden alınacağının öğrenilmesinden olsa gerek bu süre daha sonra 4 yıl daha uzatılarak 5 yıla çıkarılıyor.

Yani İçenli görevden alınsa da sonraki gelecek TÜRKŞEKER ve vakıf yönetimi, şirkete kıyak geçilen bu oteli 5 yıl geri alamayacak.

Şimdi sıkı durun, daha vahim bir şeyi daha not düşelim.

100 bin lira sermaye ile kurulan şirketin kuruluş aşamasında ödenen 25 bin lirası da bir gün önce yani 12 Ekim’de otelin kasasından gönderiliyor. Anlayacağınız Ergin İçenli’nin arkadaşı oteli kiralamak için kurduğu şirketi bile vakfa ait otelin parasıyla kuruyor!

Yani derenin taşıyla derenin kuşunu vurmuşlar!

Otelin zarar ettiği iddiası da tam bir muamma…

Özellikle 2017 sezonunu kârlı kapatmasına rağmen düşük fiyattan kiralamanın yapılabilmesi için olsa gerek otel zararda gösteriliyor!

Şimdi size soruyorum; bu bir 4 yıldızlı otel kıyağı veya 4 yıldızlı bir peşkeş değil de nedir Allah aşkına!

Kamuda böylesine önemli görevlerde bulunmuş kişilerin şeffaf olması gerekiyor. Ancak Ergin İçenli, yaptığımız haberle ilgili olarak gönderdiği açıklamada bu bilgilerin hiçbirini vermeyerek, otelin dernek yönetim kurulunun kararıyla kiralandığı, birçok firmaya değerlendirme yaptırıldığı, piyasa araştırması sonrasında isteklilerden teklifler alındığı, en yakın teklif veren firmanın iki katı fiyat teklifi veren bir firmayla yalnız 5 yıllık sözleşme imzalandığı ve sözleşmenin de TÜRKŞEKER Hukuk Müşavirliği tarafından incelenerek uygun bulunduğunu söylüyor.

Yani işin Türkçesi, “işi kılıfına uydurduk” demek istiyor.

Yoksa ihaleden 3 gün önce arkadaşının 100 bin lira sermaye ile kurduğu, ancak 25 bin lira ödenmiş sermayesi bulunan ve hiçbir turizm tecrübesi olmayan bir şirkete milyonluk tesisi hiçbir teminat almadan 5 yıllığına kiralamanın başka bir açıklaması olabilir mi?

Ergin İçenli, bu kadar marifetli (!) olduğundan olsa gerek, GÜBRETAŞ gibi tarım sektörünün gözbebeği 13 tane şirketi tek bir çatı altında toplayan Tarım Kredi Holding’e yakın bir zamanda genel müdür olarak atanıyor!

Anlaşılan 4 yıldızlı otel kıyağının, burada yapılan yolsuzluğun fazla deşelenmemesi için de aklı sıra bizi FETÖ tarzı haber yapmakla (!) itham ederek, Tarım Kredi Holding’de de başarılı işlere imza atmak istiyor!