Rekabet Kurumu, artan et fiyatlarına karşılık geçtiğimiz hafta kırmızı et sektörüne yönelik sektör incelemesi başlattığını duyurdu.

Öncelikle şunu belirteyim; bu inceleme ithalatla bitirilmeye çalışılan hayvancılık sektörü için stratejik bir hamle. Öyle bir hamle ki, ithalatı meşrulaştırmak için sürekli kullanılan ‘spekülatör/fırsatçı’ argümanı ‘Bakanların’ elinden alınırken, bu argüman üzerinden bugüne kadar oynanan maksatlı oyun da gözler önüne serildi.

Başlatılan inceleme ile kamuoyu bundan sonra et fiyatları konusunda yapay gündemlerle meşgul edilmeyecek, temel sorunlara odaklanacak. Bundan dolayı Rekabet Kurumu Başkanı sayın Birol Küle başta olmak üzere kurul üyelerini sektör adına başlatılan bu çalışmadan dolayı tebrik ediyorum.

Düşünsenize, et fiyatlarındaki artışlarda bizim önümüze sürekli ne konuyordu; Bugünkü Tarım Bakanı da dahil olmak üzere hepsi ağız birliği etmişçesine ‘spekülatör/fırsatçıları’ suçluyorlardı.

Neymiş efendim; ‘aslında ülkede yeterli hayvan varlığı varmış ama bu spekülatörler/fırsatçılar yok mu, işte onlar ceplerini doldurmak için bilerek et fiyatlarını yükseltiyormuş!’

Hatta öyle ki; hayvancılıkta bugüne kadar yapılan ithalatlar, ‘devlet fırsatçılara göz açtırmayacak, onlara hadleri bildirilecek’ diyerek vatan millet edasıyla yapılıyordu!

Üzülerek ifade edeyim ki, sorunun özünden uzak, yapay gündemlerle kamuoyu sürekli meşgul edilerek ülke hayvancılığına telafisi giderek zorlaşan büyük bir darbe vuruldu!

Maalesef bu ‘oyuna’ sadece bakanlar ve ilgili bürokratlar değil bazı sivil toplum örgütü ve meslek kuruluşları da alet oldu! 

İşin en acı tarafı ise sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da bu yönde bilgiler verilerek, birileri koltuğunu korurken, ülke de ithalata mahkum bırakıldı!

Et fiyatlarını artıran yapısal sorunlar hiç konuşturulmadığı gibi, hep üstü örtüldü! Varsa yoksa sürekli ‘spekülatörlere/fırsatçılara’ suç atıldı. Ancak hiçbir zaman bu spekülatörlerin/fırsatçıların kim olduğu da ortaya konmadı!

Spekülatör/fırsatçı iddiası aslında devlet için bir acizlik göstergesiydi. Ancak bu iddiayı ortaya atanlar, hiçbir zaman bu hassasiyeti bile göstermeyerek, Türkiye Cumhuriyeti Devletini aciz durumda göstermekten bile çekinmediler!

Et ve Süt Kurumu’nun son bir yıldır yoğun bir şekilde yaptığı kırmızı et ve canlı hayvan ithalatı haberleri de kamuoyuna; ‘ESK spekülatörlere dur dedi! Fiyatlar aşağıya çekiliyor!’ başlığı ile servis edilmişti.

Yine Tarım Bakanı sayın İbrahim Yumaklı, bir açıklamasında Kahramanmaraş depreminin hemen ardından et fiyatlarının bilinçli bir şekilde yükseltildiğini belirterek, yapılan ithalatı haklı göstermeye çalışmıştı. Hatta Yumaklı, küçük üreticilerin sosyal medyada örgütlenerek fiyatların yükselmesi için hayvanlarını kestirmediklerini iddia etmişti. 

Görüleceği üzere eğer küçük üreticiler sosyal medyada örgütlenerek, bu ülkede et fiyatlarını istedikleri gibi yönlendirebiliyorlarsa vay halimize demektir!

Bu bile aslında yapısal bir soruna işaret etmiyor mu? Ama nedense kimse bu tarafla hiç ilgilenmedi! 

Hayvancılıkta yaşanan yapısal sorunların ne olduğunu, Bakan ve ilgili bürokratlar çok iyi bilmesine rağmen, nedense yapısal sorunlara çözüm bulmak yerine koltuklarını korumak için kamuoyunu yapay gündemlerle sürekli meşgul etmeleri gerçekten üzüntü verici bir durum.

Geçtiğimiz yıl ESK’nın kasaplık hayvan ithalatına yönelik yaptığı gizli çalışmayı ortaya çıkardığımızda o dönem Bakan olan Vahit Kirişçi’ye, süt hayvanlarının kesilmesinden dolayı ülkede hayvan varlığında ciddi bir azalma olduğu ve acilen kasaplık hayvan ve kırımız et ithalatının yapılmaması durumunda et fiyatlarının kontrol edilemeyecek noktalara ulaşılacağına yönelik raporlar sunulduğunu biliyoruz.

Bu raporu hazırlayan ESK yönetimi halen görevde. Bu rapor doğrultusunda ithalat çalışmasını da o dönem Bakan Yardımcısı olan İbrahim Yumaklı başlatmıştı.

Ancak ne acıdır, hem Bakan hem de ESK yönetimi, geçmişte olduğu gibi yapılan ithalata gerekçe olarak yine yapısal sorunları değil spekülatör/fırsatçıları göstermişlerdi!

Onun için Rekabet Kurumu’nun, öyle sağı solu suçlamadan, nokta atışı bir kararla et fiyatlarının artmasının altında yatan temel sorunların tespit edilmesi için hayvancılık sektörüne yönelik başlattığı inceleme hayati bir önem taşıyor.

Çünkü önce sorunları ortaya çıkarıp, önümüze koyacağız ki ona göre çözüm bulunsun. Yoksa hayvancılık sektöründe bugüne kadar sorunların üstünü örterek, spekülatör/fırsatçılara suçu atarak geldiğimiz nokta belli!

10 ayda yaptığımız ithalatın parasal değeri 1 milyar dolara yaklaşmış durumda!

Dile kolay, 1 milyar dolar! Yazık değil mi bu ülkeye, bu üreticiye!

Aslında ithalata ödenen kaynak, yapısal sorunların neden üstüne gidilmek istenmediğini ve ülkenin ette sürekli ‘spekülatör/fırsatçı’ iddiasıyla oyalandığını bize çok güzel anlatıyor.

Çünkü, hayvancılık ve et ithalatın da büyük rant var ve birileri kesinlikle bu rantın kesilmesini istemiyor!

İşte onun için Rekabet Kurumu Başkanı sayın Birol Küle başta olmak üzere kurul üyelerini aldıkları bu karardan dolayı bir kez daha kutluyorum. Hem bugüne kadar işin asıl sorumlusu olan Bakanların yapamadıklarını yaptıkları için hem de bundan sonra ‘spekülatör/fırsatçı’ argümanını ellerinden aldıkları için.

İnşallah, bu inceleme sonrasında biz artık et fiyatlarında kim oldukları bilinmeyen suçlularla vakit öldürmek yerine temel sorunlara odaklanır ve bu sorunların çözümüne kafa yorarak, ülke hayvancılığını ithalattan kurtarmış oluruz.