Recep Konuk ülke tarımına derin izler bırakmış bir isimdir. 22 yıllık kooperatif başkanlığı döneminde Konya’da ‘tarım devrimine’ imza atmıştır. Özellikle kooperatifçiliğin olumsuz algısının kırılmasında ve istenilirse tarımdaki kurtuluşun kooperatifçilikle nasıl başarılacağını örnekleriyle ortaya koyan bir isim olmuştur.

Bu hakkı yazımızın başında teslim edelim.

Gelinen noktada Recep Konuk, 29 Eylül’de yapılacak Konya Pancar Ekicileri Kooperatifi seçimlerinde aday olmayacağını açıkladı.

4 yıl önce de görevini bırakacağını açıklamış ancak çiftçiden gelen yoğun talep üzerine yeniden aday olmuş ve görevini devam ettirmişti.

Bu sefer de yine sivil toplum örgüt temsilcileri ve çiftçiler görevi bırakmaması için eylem yaparak yeniden aday olmasını isteseler de Konuk, önceki gün yaptığı açıklama ile aday olmayacağını bir kez daha tekrar etmiş oldu.

Peki, ülke tarımına derin izler bırakmış bir isim, görevi neden bırakıyor?

Daha açıkçası Recep Konuk, bu görevi gerçekten gönül rızası ile mi bırakıyor yoksa mecbur kaldığı için mi seçimlerde yeniden aday olmayacak?

İşte bizim için önemli olan burası…

Çünkü Konya Şeker, ağırlıklı olarak Kangal ve Soma termik santrallerinin neden olduğu büyük bir borç yükünden dolayı son günlerde sıkıntılı günler geçiriyor.

Bugünlerde ön planda daha çok seçimler konuşulsa da asıl biz; bünyesinden TORKU gibi bir markayı çıkarmış ve binlerce çalışanı ve yüzbinlerce çiftçinin emeğini, ekmeğini yakından ilgilendiren Konya Şeker’de yaşanan bu sorunu gözden kaçırıyoruz.

Hükümet bazı inşaat firmalarına ve spor kulüplerine verdiği desteği nedense zor günler geçiren Konya Şeker’e vermedi.

Mevcut durumda SPK raporlarına yansıyan rakamlara göre Konya Şeker’in 17 milyar lira borcu bulunuyor.

Faizlerin bu kadar yüksek olduğu bir ortamda bu borcun döndürülebilmesi neredeyse imkansız bir durum.

Bunun için acilen yurt dışından bulunacak düşük faizli finansman ile Konya Şeker’in rahatlatılması gerekiyordu.

Ancak bunun için Hazine garantisine ihtiyaç vardı. İşte hükümet, yurt dışı borçlanmalarında belli inşaat firmalarına getirdiği Hazine garantisini nedense Konya Şeker’e sağlamadı.

Şimdi gelinen noktada, ‘Konya Şeker’in köşeye sıkıştırılmış’ halinden de istifade edilmek istenircesine Konya Pancar Ekicileri Kooperatifi’nin seçimleri üzerinden bazı planlar devreye sokulmuş görünüyor.

Konya eski AK Parti Milletvekili Uğur Kaleli’nin Pankobirlik’e oğlunun üyeliğini devralarak başvurusunu yapması ve Kaleli için seçimlerin 3 ay erteleneceğine yönelik iddialar, hükümetin bu seçimlerde ‘el altından’ etkin olacağını gösteriyor.

Şunu burada özellikle belirtmek istiyorum; Recep Konuk’un aday olup olmaması, Uğur Kaleli’nin veya bir başka ismin seçilip seçilmeyeceğinden ziyade devreye sokulan planlar, Konya Şeker’i yaşatmak, daha da büyütmek için mi yoksa ‘köşeye sıkışmış halini’ fırsata çevirerek burayı ‘ele geçirmek’ niyetiyle mi yapılıyor?

İşte bu sorunun cevabı sadece Konya çiftçisinin ve Konya Şeker çalışanlarının değil bir bütün olarak ülke ekonomisini yakından ilgilendiriyor.

İnşallah devreye sokulan planlar; ‘ele geçirmek’ niyetiyle değil burayı daha da büyütmek için yapılmıştır.

Yoksa biz sadece TORKU gibi bir markayı veya Konya Şeker gibi bir gıda devini değil tarımda yeşeren ‘kooperatifçilik umudumuzu’ da kaybetmiş oluruz.