****Yıllardır tarımla ilgili sorunlar, çözümler yazılır ve söylenir. Ancak bir türlü çözümsüzlük havuzundan çıkılamaz.

**Seçimler bitti. Yeni bakanlar açıklandı. Sıra bakan yardımcılarında…. Daha sonra üst düzey bürokratlarda değişimleri yaşanır… Böylece Tarım Orman Bakanının ilk bir ayı biter. Bakan şu anda diğer bakanlar gibi politik, spot cümlelerle programını hazırlamaya çalışıyor. Ne açıklarsa açıklasın, şu soru sorulacaktır. Son 20 yıldır hangi parti iktidardadır? Bunları, eski bakanlar neden yapmamıştır?

****Aşağıdaki sorunları ilk üç ayda çözülmezse tarımda bir şey değişmez.      

Tarımda, yıllardır yapılan rutin işler yapılıyor.

Peki, ne bekliyoruz?

****Ülkemizin ekonomisinde büyük sorunlar var. Ekonomide sorunlar çözülmeden tarım kör topal gider.

Yeni maliye bakanı, yeni merkez bankası başkanı geldi. Bu ekonomide işlerin yolunda olmadığını gösteriyor.

****Yeni bir program ve acı bir reçeteden bahsediliyor. Acı bir reçetenin bir maliyeti olacaktır. İşin en önemli tarafı burasıdır. Bu maliyet adaletli bir şekilde nasıl dağıtılacaktır? Bu acı reçeteye neden olanlar kimler? Nasıl bedel ödeyecekler? Çiftçimizin payına ne düşecek?

****Dolar yükseldi deniyor. Bu yanlış, dolar yükselmiyor, düşüyor. Sorun paramızda yani TL de.. Paramız yani TL çok daha hızlı düştüğü yani değer kaybettiği için Dolar yükselmiş görünüyor.

****Bu çözümsüzlük havuzu iyice genişledi ve derinleşti.. Öncelikle bu havuzdaki genişlemeyi ve derinleşmeyi durdurmak gerekir. Yoksa daha büyük sorunlarla karşılaşacağımız görünüyor.

****Yeni Tarım Bakanının ilk yapacağı iş bu çözümsüzlük havuzunun genişlemesini durdurmak olmalıdır.

Bu çözümsüzlük havuzunun içinde olduğunu unutmaması gereklidir. Bir gerçek var. Kendisine bırakılan kötü bir miras ortadadır.

İkinci yapacağı iş bu çözümsüzlük havuzunun kapatılmasını sağlamaktır. Yani sorunların çözülmesidir.

Bunu yaparken ekibini belirleyecektir. Adama göre mi koltuk, koltuğa göre mi adam olması gerektiğinin kararını nasıl verecektir?

****Buğday taban fiyatı açıklandı. Ama sorunlar var. Çiftçiye, bizzat TMO Genel Müdürü buğdayınızı ucuza satmayın demektedir. Çiftçi zor durumda olduğu için satıyor. Çiftçinin paraya ihtiyacı var. Biriken borçlarını ödemek zorundadır. Çiftçi ucuza satmasın da ne yapsın? Buğdayı kısa sürede alırsınız hemen ödemesini yaparsınız, sorun çözülür. Ayrıca prim için ilgili düzenleme ne zaman çıkacak?

****Ülkemizi bayramdan sonra çok sıcak günler bekliyor. Tarımda gelişmiş ülkeler iklim değişikliğini yönetmeye çalışıyorlar. Bizi iklim değişikliği yönetiyor.

****Tarımda girdilerin çoğu örneğin, gübre, zirai ilaç, mazot dövizle bağlantıdır. Bunun yemin hammaddesi soya ve mısırda ithal edilmektedir. Çiftçi alırken çok zorlanıyor. Önlemler alınmalı, hazırlıklı olunmalıdır. Bunları çiftçi yeterince kullanmazsa, verim düşüklüğü olur. Buda üretim kaybıdır.

****Uyarmaya devam edelim. Maliye Bakanlığı yatırım bütçesinin 4. Dilimine bloke koyabilir. O nedenle mevzuat açısından zorda olsa tarımda, yatırımdaki ödenekler (06,07) cariye (05) aktarılmalıdır. Böylece çiftçiye destekleme için kaynak yaratılabilinir.

**Tarımda işsizlik ve işçi ücretleri sorunu büyüyerek geliyor.

****Bugüne kadar bakanlığın bürokratları 20 yıldır değişmedi. Üstelik başarılarından dolayı çoğu üst görevlere geldiler!!! Bu çözümsüzlük havuzunun neden dolduğunu bilmeleri gerekmez mi?

****Her yazımda, tarımda sorunların çözümü, çözümsüzlük havuzunda çıkması için reçete yazıyorum. Bugünde tekrar olacak ama yine yazacağım.

*Bakanlık bu hantal yapısı ile sorunları zamanında çözmesi çok zordur.

*Bilime, kaliteli eğitime, kaliteli hizmet içi eğitime çok önem verilmesi gereklidir.

*Bilim ışığında yapısal reformlar yapılmalıdır.

*Bakanlığın konu bazında yapılanması gereklidir. (Yapılandırma ve reorganizasyon değil.)

*Zihniyet değişmelidir.

*Liyakate önem verilmelidir.

*Geleneksel yönetim şeklinden çağdaş bir yönetim şekline dönüşmelidir.

*Kurum hafızası kayboluyor. Kurum hafızasının önemi unutuluyor. Önlem alınmalıdır.

*Artık bakan yap derse yapılır. Parasal sorun çözülür, zihniyetinden vazgeçilmelidir.

*Bunlar yapılmadan bir çözüm üretilemez. Bir sonuç alınamaz.

**Bu konu sivil toplum kuruluşları içinde geçerlidir.

****Tarım Kanunu çıkardık deniyor. Uygulamada kanuna uyulmuyor. Tarımsal desteklerin oranı %1 olması gerekirken her yıl bu oranın altındadır.

****Üretici Birlikleri Kanunu çıkardık deniyor. Kırmızı etle ile damızlık hayvanı, bal ile arıyı ayırdınız…

***Daha önce yazdığım yazıda (16 Ocak 2023 tarihinde); 2023 Yılı “Öngörülemezlik Yılı” Olabilir mi? diye sormuştum.

****Öngörülemezlik!

Belki de en önemli eğilim, artık hiçbir şeyin tahmin edilemeyeceği olacak.

***Öngörülemezlik yeni normaldir. İklimi, finansal piyasalardaki gelişmeleri, arz güvenliğini, tarımdaki durumu düşünelim. Yarın bazen bir saat sonra ne olabilir, ne değişebilir?

****Bu refahımız içinde çok önemlidir. Öngörülemezlik, ek endişeler getiriyor. Nereye gidiyoruz? Dünya, Avrupa, tarım sektörü, tedarikçiler ve müşteriler nereye gidiyor?

Aradan 6 ay geçti. Haklı çıkmamayı çok isterdim. Burada şunu da belirteyim. Hepimizin önünde internete bağlı bilgisayarlar var. Ancak ne ülkemizi ne de dünyayı takip etmiyoruz.…

****Bu, Tarım Müşaviri ve Yeminli Tarım Müşavirliği Konusu ne durumda? Yazık harcanan zamana demiştim.

***Tarım Danışmanları konusu açıklanırken eleştirmiştim. Düzenlemeler eksik, ayakları yere basmıyor. Büyük sorunlar olacak demiştim. Öylede oldu. Tarım danışmanları dinlensin, sorunlarına çözüm getirilsin.. Daha fazla desteklensinler. Çoğunun eli ayağı toprağa değmiş, hem mektepli hem de alaylıdırlar. Tarımı bu hale getiren çakma tarımcılar, çakma projeciler bunlar sayesinden sahadan kaçarlar. Ülkemiz ekonomisine katma değerde sağlarlar..

****Tarım ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü’ye, ''1000 Köye 1000 Ziraat Mühendisi Projesi'' sunuldu. Bakanı yanılttılar.

Alt yapısı ve bütçesi yoktu. Bu proje kapsamında istihdam edilecek ziraat mühendislerinin statüsünü ve hangi şartlarda görev yapacaklarını 2003 yılında açıklanmıştı. O zamanda uyarılar yapılmıştı. Meslektaşlarımızı zor durumda bırakırsınız demişlerdi. Dinleyen olmamıştı.

Bakana da bu çekinceler anlatılmamıştı. İstihdam edilen Ziraat Mühendisleri yaşadıklarını iyi bilirler. Bakanlığın yatırım programından Özel İdareye ödenek aktaralım, Özel İdare maaşlarını ödesin dediler. Aktarmanın teknik olarak mümkün olmadığı söylendi. Bakanın Maliye Bakanlığından gelen bakan danışmanı ödenir demiş. İlgili genel müdürlükte neden ödenemeyeceği ona da anlatılmış.

Genel Müdür,  maliyeci danışmandan daha iyi mi bilirsiniz dediğinde, bakanlıkta çalışanlar yazıları yazalım danışmana da paraf açalım demişler. Danışman hemen benim yetkim yok imzalayamam diyerek işi üstünden atmış. Böylece Genel Müdürde olayın doğrusunu görmüş..

Bakanları, daha çok imza yetkisi yani kanunen sorumluluğu olmayan danışmanlarda çok yanıltırlar.

****Danışmanlara, imza attırıp, sorumluluk almaları mutlak sağlanmalıdır. İmza atamayan, sorumluluk alamayan danışmanlara kimse güven duymaz.

Tarımın çek, çak ile kaybedecek bir saniyesi yok.

****Deprem Bölgemizin çiftçilerin bütün sorunu çözümlendi mi?

****Tarımsal sulamada kullanılan elektrik desteğini neden 6-7 yıldır sadece 6 ilimize veriliyor? Bu zor günlerde hem deprem bölgesinde, hem de diğer illerdeki çiftçiler bu desteği neden almıyor? Yeni Tarım Bakanı bakalım bu konuda ne yapacak? Adaletin sağlanmasını bütün çiftçilerimiz bekliyor.

****Bu yıl para politikamız sıkıntılı olacağı tahmin ediliyor. Tarımın ihmal edilmemesi gerektiğini hem salgında hem de savaşta gördük. Görmeye de devam edeceğiz.

****Sonuç odaklı çözümler gerekiyor.

****Sadece yurt içine odaklanmamak daha geniş bir bakış açısına sahip olmak da önemlidir. Art arda gelen şoklar, salgın, arz kısıtlamaları, Rusya'nın Ukrayna'yı işgali, yükselen enflasyon ve sıkılaşan parasal ve finansal koşullar dünya ekonomisinin büyük bölümlerini olumsuz etkiledi.

****Ancak her şeyden önce ülkelerin en zayıfları ve içlerindeki en savunmasız insanları en çok olumsuz etkilenen grup oluyor.

Tüm bunların ekonomik kalkınma, yoksulluğun azaltılması ve hatta yoksul ülkelerdeki siyasi istikrar üzerinde korkunç sonucları oldu. Olacakta…

Bugün, en göz korkutucu zorlukların çoğu finansaldır.

****Yüksek gübre maliyetleriyle karşı karşıya olan çiftçiler hâlâ daha az gübre kullanmak için mücadele ediyor…

Gübre kullanımı çevreye zarar verebilir, ancak çiftçiler artan verim ve kar için gübreye güveniyor.

****Çiftçiler mücadele ederken gübre şirketleri para kazanıyor

Çiftçiler, alternatif uygulamalar sunulur. Çiftçiye bir maliyet ödetilir. İşe yaramazsa çiftçi riski üstlenir. Çiftçilerin bilim ve ekonomi arasında sıkışıp kalmaması sağlanmalıdır.

**Tarımla uğraşmak zor bir iştir. Daha fazla harcar ve daha fazla kazanmazsanız, o zaman başınız belada demektir.

**Çiftlik gelirinin düşeceğini tahmin ediyor. Bu arada, çiftçilerin girdi maliyetleri 2020'den bu yana  çok arttı.

**Gübrenin, tarımda yıllık maliyetler yüksektir. Ama 2020 yılını düşündüğümüzde çok daha fazla pahalıya mal olduğunu görüyoruz.

**İyi bir yatırım getirisi sunduğu için çiftçiler gübre almaya devam edecektir.

**Ekonomide, daha yüksek getiri elde ederseniz daha fazla para kazanabilirsiniz.

****Çiftçilerin ayrıca tohum, zirai ilaç, ekipman ve yakıt gibi diğer girdi maliyetlerini vardır. Ürün fiyatları iyi, çiftçinin geliri arttı deniyor. Ancak girdi fiyatlarının yükselmeye devam ettiğinden, kar marjları aynı kalmaktadır.

Tarımda sorunlar ve çözümler neler? Bu sitede çıkan yazılar ve haberler incelensin.. Büyük bir kısmını göreceksiniz. Her bir sorunun çözülmesi için bir genel müdür görevlendirilerek işe başlanır. Çözen kalır, çözemeyen gider. Böylece gençlerin önü de açılır. 

****Tarıma bütüncül bakmak çok önemlidir. 

****Bu hafta başka konulara değinecektim. Uyarılarımızı bir kez daha yapmak yerinde olur diye düşündüm. Artık suçlu; patates, soğan, havuç, et, süt ve çiftçimiz olmasın…  

****Tarım sektörü, ekonomi gibi gözlerime bak, ışıltıyı gör demekle yürütülemez. Ekonominin nasıl yürütüldüğü gördük. Çiftçinin cebine para girerse, tüketicinin gelir düzeyi artarsa, halkımız et alabiliyorsa, ucuz ekmek sıraları azalıyorsa başarı yakalandı denir. O zaman gözler ışıl ışıl olur.

Hepimizin çabası, yol göstermesi, uyarılar yapması bu nedenledir.

*****Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az değil mi?

****Geçen hafta çocuklarımız sınavlara girdiler. Sonuç ne olursa olsun. Onlar bizim canlarımız, geleceğimizdir. Onları çok seviyoruz…

****Bu hafta sonu uzun bir tatil var. Herkesin ayrıca “Tarımdan Haber Ailesinin”,  “Kurban Bayramını” kutluyor, sağlıklı, mutlu, huzurlu ve barış dolu nice bayramlar diliyorum.

Her tatile çıkarken yine bir ricam olacak. Lütfen trafik kurallarına uyunuz.

Bende uzun bir tatile başlıyorum. Okuyamadığım kitaplarımı okuyacağım. Tatil dönüşü görüşmek üzere…