03 Kasım 2025, Anadolu Köyü Kahvesi
Dumanlı soba, çay şıkırtısı, eski tahta masalar. Duvarlarda soluk afişler: “Yerli Hayvan, Milli Servet!” ve “Destekleme Primi 2023-2025 Arası %300 Artacak!”
Köşede bozuk radyo cızırdıyor.
Bu kahve, üç yıldır tarımın trajikomik hikayesini dinliyor.
Başrolde iki isim: 65 yaşındaki bilge besici-sütçü Ahmet Amca ile 35 yaşındaki mektepli-alaylı veteriner Mehmet.
Onların hararetli sohbeti, 2023-2025 arası hayvancılık skandallarını, bürokratik kaosu ve ithalat çılgınlığını sahneye taşıyor.
Enflasyon Fırtınası ve İneklerin Gözyaşı
Ahmet Amca çay bardağını masaya vuruyor: “Bak Mehmet, İTO İstanbul’da enflasyon aylık %3,31, yıllık %40,84 diyor! TÜİK %33,87, ENAG %60 hesaplıyor. Türk-İş açlık sınırı 28 bin 412 TL, yoksulluk 92 bin 547 TL! Asgari ücret 22 bin 104 TL… Dört kişi çalışsa 88 bin 416 TL ediyor, hala yoksul! Bu neyin komedyası?
Bakan Yumaklı “ithalatla fiyatı düşüreceğiz” dedi, üç yıldır ton ton et, süt tozu, buğday geliyor. Benim ineklerim ahırda ağlıyor, süt maliyetin altında ve mazot 55 TL!”
Ahmet Amca çok sinirli olarak, Mehmet 2018 yılından itibaren 6 il çiftçisine tarımsal sulamada kullanılan elektriğe tarımsal destekleme veren Yumaklı’nın aklına biz ne zaman geleceğiz. Kasabada Müdüre uğradım. Ankara’dan gelen misafiri anlatırken duydum. Şimdide bizim tarımsal destekleme paralarından bir sulama birliğine borç verdikleri konuşuluyor. Kasabada müdüre sordum. Bizim sulama birliğinin de elektrik borcu var. Bize yine sıra gelmeyecek, dedim. Güldü, “Gizli Kararlar” açıklayamam, dedi…
Mehmet gülüyor ama öfkesi taşkın: Senin inekler ağlamıyor amca, Yumaklı’nın politikaları ağlatıyor!
Hazine Bakanı Şimşek “kaynak yok, vergi artıracağız” diyor. Tarımsal destekleme politikası yanlış. Etki analizleri yayınlanmıyor. Vergi artıyor, ithalat lobisine milyarlar akıyor.
Bakanlık “destekleme”’ diye SMS atıyor: “Priminiz yattı: 5.500 TL!” Bir ton yem 13 bin TL! Bürokratlar mı! Personel Genel Müdürü Çin’de geziyor. Diğerleri, Ankara’da klima altında “piyasa dengelendi” diyor, biz soba dumanında boğuluyoruz. Trajedi mi, komedi mi?”
Ahmet Amca kahkaha atıyor, sonra ciddileşiyor: “Komedi Mehmet, ama gözyaşı tuzlu! Yumaklı’ya sor: ‘İthal etle yerli besiciyi bitirdin, şimdi sıra sütçüde mi?’ Radyoda ‘enflasyon geçici’ diyorlar, üç senedir geçici! Şehirdeki torunum dede, süt içemiyorum’ diyor. Sen veterinersin, söyle: Hayvanlar mı hasta, Tarım Bakanlığı mı?” Dur şimdi! Bu etki analizi ne demek?
Mehmet gülerek, Ahmet Amca, etki analizi, tarımsal desteklemelerin çiftçi gelirleri, üretim verimliliği, çevre sürdürülebilirliği ve ekonomik büyüme gibi alanlardaki sonuçlarını bilimsel yöntemlerle değerlendirerek, politikaların etkinliğini ölçer ve gelecekteki iyileştirmelere rehberlik eder.
Ahmet Amca bu sefer acı acı güldü.. Sessizce; Yumaklı ve etki analizi!
Şap Skandalları ve İthalat Kokusu
Mehmet gazeteyi açıyor: “İkisi de amca. Klinikten geliyorum, bir ineğe şap teşhisi koydum. Viral diye antibiyotik vermiyoruz ama bakanlık ‘aşı yapın’ diyor, serotip uymuyor. Ziraat mühendisi bile ‘Şap niye bitmiyor?’ diye yazı yazıyor, bizim alana giriyor. Veterinerler isyan: ‘Yetki aşımı!’”
Ahmet Amca muzip: “Uruguay’dan 3 bin gebe düve getiriyorlar, Bandırma’da 8 gün gemide bekletiyorlar. Sebep? 500 hayvanın küpesi pasaportu uymuyor! Bakan Yardımcısı Gümen ‘tahliye yok’ diyor, şehir kokudan sinek doluyor. Vatandaş ‘nefes alamıyoruz’ diye bağırıyor. Bizim hayvanlar telef olurken, onlar gemide mahsur. Tarım Bakanlığı mı, Kokuşmuş İthalat Bakanlığı mı?”
Mehmet devam ediyor: “TMO arpa 11.300 TL/ton, sabit. Besicilere kredi kartı kolaylığı ama kanatlıya arpa yok, taahhütname imzala. Yem 50 kilo 736 TL! Süt maliyeti 17 TL, ama süt 15 TL’den alınıyor. Şap 2 milyon hayvanı vurdu, yerli sığır 1 milyonun altına düştü. Bakanlık resmi açıklama yapmıyor!”
Liyakatsizlik ve İstifa Çağrısı
Ahmet Amca dobra: “Sencer Solakoğlu ‘Cumhuriyet tarihinin en yetkinsiz ekibi’ diyor, Yumaklı’yı istifaya çağırıyor. Macaristan’dan et 7.9 Euro! Yerli besici zarar ederken, ESK Hans’ı zengin ediyor. İthalat miktarı gizli, şeffaflık yok.”
Mehmet: “Faiz artışı kararı çıkıyor, çiftçi isyan ediyor, 24 saatte iptal. Subvansiyon %50’den %25’e düşüyor, sonra ‘hata’ diyorlar. Liyakat nerede? Çiftçi canlı hayvana 465 milyar harcıyor, ithalata bağımlı. Buzağı 30 bin TL baz alınıyor ama piyasa 35 bin. Gebe düve 250 bin TL!”
Ahmet Amca iğneliyor: “Iğdır’da %85 aşılandı dediler, pazar açtılar ama vakalar patladı, karantina! Bir veterinerin tek seferde 36 bin aşı girişi, bir diğerinin “sehven 20 bin girdim” savunmasını herkes okudu. Sahte kapasite raporuyla ithal hayvan alanlara dokunmuyorlar, ama hayvanı olan çiftçiye milyonluk ceza!”
Çözüm Önerileri: Bilim, Liyakat, Adalet
Mehmet çözüm odaklı: “Önce şap için: Kaçak hayvan girişini önle, yeni serotipe karşı aşı programlarını düzenli uygula, soğuk zincire dikkat et, biyogüvenlik artır. Hastalık bulaşırsa antibiyotik verme, ateş düşür, ağız yaralarına dezenfektan, vitaminli rasyon ver, ayak banyosu yap. Sonra dezenfeksiyonu sürdür, ekonomik olmayan hayvanı uzaklaştır.”
Ahmet Amca bilgece: “Genel çözüm? Liyakat getir, bilime önem ver, hak hukuk adalet sağla. Tarım Kanunu 21. maddeyi uygula: Milli gelirin en az %1’i çiftçiye destek olsun. İthal lobisiyle mücadele et, yerli üretimi koru. İthalatı bitir, aşılamayı etkinleştir. Kurumlar hesap versin, çiftçi de bakan da aynı terazide tartılsın.”
Mehmet öfkeli: Senin dediği gibi, “Solakoğlu geçen hafta videoda dedi: ‘Bakan Yumaklı ve ekibi, Cumhuriyet tarihinin en yetkinsiz kadrosu. Bu beceriksizlikle daha fazla zarar vermeden derhal istifa etsinler; yerlerine ehil, liyakatli bir ekip gelsin!’ Bu gidişle yerli hayvancılık çökecek, hayvan varlığımız eriyecek, süt-et üretimi bitecek; tek kalan ithalat olacak.”
Gölgelerin Anısı
Ahmet Amca kapanışta: “Biz Anadolu insanlarıyız, bu yalanlarla boğuşuruz ama çözümlerle kalkarız. Haydi çay iç, belki yarın gerçek destek gelir.”
Sahne kararırken iki sessiz gölge belirir: Covid-19’un en karanlık günlerinde köy köy dolaşıp aşı ve iğne yapan, gece gündüz şifa dağıtan ve biri kamuda mücadele veren iki yiğit veteriner; Mehmet Çelikkaleli ve Nihat Muti. İthalat gemileri limanda kokarken, aşı kamyonları yolda kalırken, onlar ahır başlarında, çamurlu botlarıyla mücadele ediyordu. Bugün anlatılan her skandal, onların eksikliğinde daha ağır. Bu hikâye onlara ithaf olsun: Hayvanlar için, çiftçiler için, vatan için canlarını ortaya koyan Mehmet Çelikkaleli ve Nihat Muti’yi rahmetle, minnetle anıyoruz. Ruhları şad, mekânları cennet olsun.
Soba patlıyor, duman yükseliyor. Sessizlik.
Ülkemizde tarımda büyük sorunlar var. Hiçbir şey yapılmıyor ve tarım bitti demekte yanlış.. Sayıları her gün azalan ülke sevdalıları ziraat mühendisleri, veteriner hekimler, Ahmet Amcalar ve tarım paydaşları sayesinde tarımsal üretim devam ediyor. Buradaki en büyük sorun hızımızın çok düşük olmasıdır. Bu hızla tarımsal üretimde gelişmiş ülkelerin liginde oynamamız çok zor görülüyor. Yine de umudumuzu yitirmeyelim.