Her alanda olduğu gibi tarım sektörününde en büyük sorunlarından birisi kraldan daha çok kralcı olan kurumlar ve bu
kurumların temsilcileri.

Sizden yana gibi görünürler ama işin aslı öyle değildir. Kralın icraatlarından memnuniyetlerini dile getirdikleri gibi bu
memnuniyeti tabana ve topluma yayma konusunda üstlerine düşen tüm görevleri de yerine getirirler.

Şurası açık net.

Size faydası olmayan herkes sistemden yanadır!

Bildiğiniz üzere Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile 23.10.205 tarihinde yayımlanan resmi gazetede,özetleyecek olursak ziraat bankası subvansiyonlu kredi oranları düşürülerek güncellemeye gidildi.Yani dolaylı olarak faiz artışı sağlandı.

Resmi gazetede yayınlanan karar ile kendi alanımdan örnek verecek olursam traktör kredilerinde, yerli markaların subvansiyon oranı %50’den %25, ithal traktörler içinde subvansiyon oranı %25’ten %12,5 düşürüldü. Bu kararın çiftçiyi olumsuz yönde ne kadar ve nasıl etkileyeceği ortaya çıkmaya başladıkça sektör temsilcileri ses yükseltmeye başladı.

Çiftçinin aleyhine alınan kararlara bugüne kadar ses etmeyenler süreci köşelerine çekilip takip etmeye başladılar.

Kararın yayınlanmasından sonra alınan kararın tarım sektörüne dolayısıyla çiftçiye olan maliyetini en net en yüksek tonda ortaya koyan Tarımdan Haber insanların bilinçlenmesine ve aydınlamasına kamuoyu adına önemli bir katkı sağladı.

Özetle hiç bir şey olmamışçasına eskisi gibi devam edecek denildi. Kararın iptali ile, etliye sütlüye dokunmayan tarım sektörünün 'duayenleri';

-Rus uçağının düşürülmesi emrini ben verdim.

-Hayır o değil ,talimatı ben verdim.

Mimbalinde açıklamalar ile kararın iptal edilmesinde ki güçlü etkilerini ortaya koyan açıklamalar yapmaya başladılar.

Öyle yavma yok!

Madem,ortada kuyu var yandan geç siyasetiniz bu denli güçlü o zaman bundan sonra çiftçinin aleyhine alıncak tüm kararlarda kahramanlık destanını yeniden yazmanızı bekliyor olacağız.

Her söylediği ve her itirazı kabul gören sözde çiftçiden yana olan bu kurumlara ve temsilcilerine sesleniyorum madem bu denli etkilisiniz çiftçinin Anayasal hakkı olan şu kanun maddesininde gereğiniz yapınız.

"Tarım Kanunu 21. madde diyor ki: "Milli gelirin en az %1’i oranında çiftçiye destek verilir."

O zaman çiftçinin Anayasal hakkı için taşın altına ellerinizi sokunda tarım sektörde ne kadar etkiliymişsiniz görelim.

Çiftçinin hakkını alamadığı her kararda bunlar sus pus şekilde ortadan kaybolurken atılan ilk geri adımda da pay kapmakta da oldukça meziyetliler.

Şimdi size soruyorum eyyyy sektörün duayen şahısları ve çiftçiyi temsil etiğini söyleyen kurumları:

-Çiftçi için hangi hak hukuk mücadelesinde yanında olup destek verdiniz?

-Çiftçi için hangi demokratik eylemleri planlayıp hayata geçirdiniz?

-Birileri çiftçine ‘’terörist’’ derken siz ne yaptınız?

-Çiftçinin her yıl mahsulune,maliyetin altında fiyat verilirken siz ne söylediniz,ne yaptınız?

-Traktörü,ineği haczedilen çiftçi için ne yaptınız?

-Şeker fabrikaları kapatılıp,arazileri satışa çıkarken sizin sesinizi kimler kesti?

Bu sorular daha çok uzar gider ama soruların cevaplar kısacık kalır.

Tarım onlar için o kadar elverişli bir alan ki tarımın sorunlarına tek sesliliğe indirgeyip daha yüksek bir ses çıkmasınıda bunlar engelliyor.

Tarım sektörü için etkili ve sonuç alıcı eylem planları ortaya koymaktansa çok sesliliğin önünü açarak,çıkan sesleri daha cılız hale getirerek nemalanmaya devam ediyorlar.

Böl parçala yöneti gibi!

Yayınlanan ve iptal edilen bu resmi gazate kararı ile ilgili olarak asıl sorunu irdeleyen yazan eden yok. Subvansiyon oranlarının güncellenmesine yönelik milyonlarca çiftçiyi etkiliyecek böylesine önemli bir kararı tam anlamıyla değerlendirip sonuçlarını kestirmeden nasıl aldınız?

Madem böyle bir kararı aldınız hangi gerekçe ile iptal ettiniz?

Bu kararı şimdilik mi iptal ettiniz yoksa 2026 programda tekrar önümüze çıkacak mı?

Bunları bilmeye hakkımız var.

Tarım sektörü deneme yanılma yöntemlerinin uygulanacağı bir alan değil.Böylesi stratejik bir sektörün daha ciddi yönetilmesi gerek.

Hiç şüphesiz ki bu kararı alıp 24 saat geçmeden iptal edebilenler için söylenenleri duyar gibiyim;

-Bak gördünüz mü nasılda çiftçiyi düşünüyorlar.

-Adamlar yapılan yanlışı görüp çiftçiden yana tavır aldılar.

-Çiftçinin sesini duyuyorlar.

Tarzında bir hikayenin de yazılmasına katkı sağlamış oldular.

Ziraat Bankası ile ilgili güncel yaşanları daha doğru okumak lazım.

Subvansiyon destek oranları %100’de olsa,bu faizin sıfırlanması anlamına geliyor olsada Ziraat Bankası çiftçinin krediye ulaşımını neredeyse imkansız kılıyor.

Bu sadece traktör kredilerinde değil tüm subvansiyonlu kredilerde ziraat bankası krediyi vermemek için elinden geleni yapıyor.

Hal böyle iken tarım sektörünün kullanamadığı kredinin şartlarını konuşmak anlamsız diye düşünüyorum.

Pandemi döneminde ucuz kredinin dağıtımı noktasında frene basamasını bilmeyenler araba stop ettikten sonra frene basıyorlar.

Yani iş işten geçtikten sonra tavır alıyorlar.

Timur ile Nasrettin Hoca’nın fil hikayesinde olduğu gibi sizden gibi görünüp,ancak iş sizin gibi bedel ödemeye geldiğinde ortadan kaybolanlara dikkat ediniz!

İşte o misal hak hukuk için çıktığınız yolda arkanızı döndüğünüzde bunlardan hiçbirini arkanızda göremezsiniz.

Sıcağın alnında yanıp kavrulan günü geldiğinde o buz gibi ayazın içinde emeği ile üretim mücadelesi veren insanların madem sesi olacağız o zaman onların haklı süreçlerinin her aşamasında çiftçinin hakkını savunmak adına ona buna dokunmaktan çekinmemeliyiz.

Sofrana koyduğun her bir sebzede,meyvede o insanınların emeği hakkı var.

Çünkü doğru birtane ve bu doğruyu anlatırken ama ile başlayan her cümle tarıma ihanetir.