Canlılar yaşamını sürdürmeleri ve nesillerini devam ettirebilmeleri için; Güvenli bir ortama, Hava, su ve karnını doyuracak kadar yiyeceğe ihtiyaç duymaktadır.

Canlılar yaratıldıkları günden günümüze kadar, kendi ortamını ve yiyeceğini tedarik ederek, hiçbir yardıma ihtiyacı olmadan yaşamını sürdürüp nesillerini devam ettirmektedir.

Canlılar kendi yaşamını etkileyen faktörlere çeşitli mekanizmalar geliştirerek yaşamlarını devam ettirmeyi başardı.

Yaratıcı canlılara bu özellikleri vererek yeryüzünün her tarafında, çok sayıda canlının yaşamasını ve canlılar arasında dengeyi kurarak nesillerini devam ettirmesini istedi.

Canlıları bir bütün olarak düşünmek gerekir.

İnsanlar, hayvanlar ve bitkiler özellikleri ve sorumlulukları açısından bir birlerinden çok farklı olmasına rağmen birbirlerinin vazgeçilmezleridir.

Dünyada bitkilerin azaldığını veya yok olduğunu düşünelim yeryüzündeki diğer canlıların yaşaması mümkün olmaz.

Yeryüzünde yaşayan hayvanlar yok olduğunda;

Dünyada insanların ve bitkilerin yaşamlarını devam ettirmelerinin imkanı yoktur.

Dünyada insanın yok olduğunda; başka canlıların dünyada yaşamasının mümkün olmadığı gibi yaşamalarının hiçbir farkında lığı ve önemi olmaz.

Yerkürede yaşayan bütün canlılar bir birlerinin vazgeçilmez parçalarıdır.

İnsanı hayvansız düşünmek, hayvanı bitkisiz düşünmek mümkün değildir.

Canlıları toplu olarak değerlendirdiğimizde; bu toplulukta bir alem yok olduğu zaman diğer alemlerin yaşamını sürdüremeyeceği gibi; alemler içindeki türlerin yok olması veya azalması alem içindeki diğer türlerin ve diğer alemlerin yaşamasını sıkıntıya sokacaktır.

Ormanların yok olması veya azalması ormanda yaşayan hayvanların yok olmasına neden olurken o bölgenin iklim yapısının değişmesine neden olur. Ayrıca erezyona neden olarak toprak kaybına neden olur ve canlıların yaşamını sürdüremeyeceği bir alana dönüşür.

Arıların yok olması veya azalması bitkiler arasında tozlaşmayı ve üremeyi engelleyerek ürün vermelerini engelleyecek, bumlarla beslenen hayvanlarda ürün azlığına bağlı olarak azalacak veya yok olacaktır. Bu örnekleri çoğaltılabilir.

Yeryüzünde yaşayan canlılar sadece kendileri için yaşamazlar.

Kendileri için yaşam sürdürdükleri gibi görünseler de yaşamları sırasında kendileri için yaptıkları diğer canlıların yaşamı için gerekli olan analı üretebilir.

Canlılar alemini toplu olarak değerlendirdiğimizde her canlı kendi için yaşadığı gibi diğer canlılar içinde yaşamaktadır.

Yeryüzünde canlılar aleminde bütün canlıların sorunsuz yaşamlarını devam ettirmelerini istiyorsak bütün canlıların yaşam hakkına saygı göstermeliyiz.

Kendimizin yaşama hakkı olduğu gibi, diğer canlılarında yaşama hakları vardır.

Şunu iyi bilmeliyiz diğer canlılar yoksa biz var olamayız.

Bir canlının yaşama hakkı;

Canlının kendi aleminde türüne uygun kendi yaşamını ve soyunu devam ettirmesi için gerekli olan ihtiyaçlarını giderme imkanına sahip olması demektir.

Dünyada var olan bütün canlılar hem kendileri hem de diğer canlılar için yaşama hakkına sahiptir.

Bu hak hiç kimse tarafından direk veya dolaylı olarak alınamaz.

Bir canlının yaşam hakkının elinden alınması dolaylı olarak bütün canlıların yaşam hakkının elinden alınması demektir.

Hayvanların yaşam hakkı da bu şekilde değerlendirilmelidir.

Her hayvan yaşaması ve neslini devam ettirmesi için gerekli imkana sahip olmalıdır.

Peygamberimiz (sav);

Bir hayvanı çanlı olarak nişan alıp atış yapmayı yasaklayarak,

Bir kuşun yuvasından yavrularının alınmamasını ve hiçbir canlının yuvasının bozulmamasını emrederek;

Sahabelerine sohbet ederken yanlarından geçen bir yılan için o sizden siz ondan emin oldunuz diyerek insana zarar vermeyen canlıların öldürülmemesini isteyerek,

Yaban hayvanlarını derilerini elbise olarak kullanmak için öldürülmemesini isteyerek,

Canlıların yaşam haklarını ümmetine bildirmiştir.

Gelişmiş medeni toplum; bütün canlıların bir birleriyle güven içinde çevreye zarar vermeden yaşadıkları toplumdur.