Her zaman ülkemizin, “KARA GÜN DOSTU” olan çiftçimizin yanında olma zamanıdır. Çiftçimiz hangi biriyle uğraşsın! Bir türlü yüzü gülmüyor. Kimse çözüme odaklı değil. Herkes gün geçiriyor. Şimdide zirai don felaketi var. Hemen bu bölgeler “Afet yani Felaket Bölgeleri” olarak ilan edilsin. Alınacak önlem duyurulsun.. 

Hemen zaman geçirilmeden bütün borçları 2027 yılına ertelensin.. 2024 Yılında aldığı kadar tekrar ön ödemeli veya avans destekleme yapılsın.. Mahsuplaşma 2027 yılının sonunda olsun… Eğer dona karşı sigorta yaptıran çiftçilerimiz varsa bürokrasi sorunu yaşamasın….

Diğer önlemlerde beklenmeden alınsın.. Bugün çiftçinin yanında olmayan ne zaman olacak?

Zirai Don

Haberler gelmeye devam ediyor. Felaketin boyutu kısa sürede alınan önlemlerle beraber açıklansın..

****Tarımdan Haber Okuyucularına Teşekkürler…

****Geçen hafta, Tarım ve Orman Bakanlığının, Tarımdan Haber Sitesine uyguladığı “BLOKLAMA” ile ilgili yazdığım yazıya gösterdiğiniz ilgiden ve destekten dolayı teşekkür ediyorum.

****Hepimiz, “Tarım Haber” Sitesinde, sizden güç alarak, doğru ve güvenilir haber için ahlaktan, disiplinden ve terbiyeden ödün vermeden doğruları yazmaya devam edeceğiz.

****Cumhuriyet Tarihinde, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı döneminde, Tarım ve Orman Bakanlığı ilk defa internette, tarımla ilgili bir siteye yani “Tarımdan Habere” bloke konmuştur. Blokeler tarımda sorunları çözebilir mi? Tarımı karartmak, tarıma bloke koymak yanlışlığından vazgeçilmesi kanaatindeyim.

****Yeni bakan adaylarının isimlerini sosyal medyada okuyoruz. İkinci Bakan Sami Güçlü olayı yaşarsak şaşırmayalım. Tarım Bakanı Sami Güçlü’ye, Mecliste konuşurken görevden alındığının haberi verilmişti. Kimler acaba alınması için kulisler yapmıştı? İthalat lobisi ve sonradan bakan olanlar olabilir mi?

****Cumhurbaşkanlığı Tarım ve Gıda Politikaları Kurulu’na atamalar yapıldı. Daha önce atananlar, ülkemiz tarımına ne katkısı oldu? Onun için fazla beklentiye girmemek gerekir. İşlevsiz bir birim görünümünü geçemedi. Hiçbirimiz ne yaptıklarını, ülke tarımına ne getirdiklerini, ne kadar bir katma değer sağladıklarını bilmiyoruz.

****Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, tarımı öğrenmeye çalışırken bu kurula atananlarla nasıl uyumlu çalışacaktır.

*Öncelikle bu üyelerden bazılarının Bakan olmak için kulis yaptıkları söylentileri sosyal medyada okuyoruz.

****Yeni Kurulda, Eski Tarım Bakanı Mehdi Eker, Eski Ziraat Bankası Genel Müdürü şimdi Tarım Kredi Kooperatifi Genel Müdürü Hüseyin Aydın, Ulusal Süt Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Muhittin Özder var.

****Bir bakan düşünün, Tarım Kredi Kooperatifinin Genel Müdürü, Ulusal Süt Konseyi Üyesi ve eski Bakan, Tarım ve Gıda Kurulunda üye olursa, nasıl talimat verir? Kuruldan aldığı talimatları nasıl yerine getirmez? 

****Ulusal Süt Konseyinde, çiğ süt ile alınan kararları ve açıklanan çiğ süt fiyatları sütçüler iyi bilirler. Bu kurulun üyesi sütçüler için nasıl kararlar verir?

****Bu kurulda, üreticiler, çiftçiler ve tüketiciler yok. Bunların sivil toplum kuruluşlarının politik güçleri ve kuvvetli lobileri yok. Ayrıca konu ile ilgili STK’ın sesleri bile çıkmıyor.

****Bu nedenlerle bir beklentim yok. Her ay hedeflerini açıklar, doğru ve güvenilir verilerle, doğru ve güvenilir analizlerle yaptıklarını anlatırlarsa ayrıca tarımda sorunları çözme başarısını gösterirlerse bizlerde yazarız.

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın reklamları ve söylediği politik ve reklam dolu sloganları insanın kulağına hoş geliyor. Sonuçta bir şey görülmüyor. Etin, sütün, yumurtanın fiyatları nereden nereye gidiyor?

****Tarım ve Orman Bakanları bir programa katılacağı zaman hemen hazırlık yapılır. Bakan danışmanları bilgi toplamaya çalışırlar.

Burada en önemli konu, örneğin son 23 yılda tarımda neler yapılmış? Hangi sorunlar çözülmüş. Örneğin hayvancılıkta ithalat konusu uzun yıllar neden çözülemiyor?

****Daha önemli konu, her bakan geçirdiği dönemi daha fazla parlatarak anlatır. Hiçbir bakan benim ayranım ekşidir, dememiştir. Hâlbuki 23 yıldır bir başarısızlık varsa sorunlar çözülmüyor ve çiftçinin yüzü gülmüyorsa sorumluluk kime aittir?  

****Aslında en önemli sorun neler yapıldığı değil, tarımda gelişme hızımızın çok düşük olduğudur. Bunun nedenleri, sistem, yapısal sorunlar, kaliteli eğitim, bakanlığı hantal yapısı, zihniyet ve liyakattir.

***Tarımsal İşletmelerde Çocuklar Güvende Tutuluyor mu?

*Çocukları güvende tutmak ve onları çiftliğe dahil edip ilgi duymalarını sağlamak birbirini dışlayan şeyler olmak zorunda değildir.

*Acaba ülkemizde, son 30 yılda tarımsal işletmelerde ve çevresinde meydana gelen çocuk ölümleri ne kadardır?

*Bu çocuk ölümlerinin acaba ne kadarı örneğin boğulmaktan kaynaklanıyor?

*İlkbahar geldi. Tarlalarda ve bahçelerde hareket başladı. Hayvanlar meraya çıkarılıyor. Çiftçi ailelerini, özellikle de çocukların güvenliği söz konusu olduğunda, bu yoğun tempoda güvenliği elden bırakmamaları konusunda kim uyaracak?

*Örneğin, tarımsal işletmelerin çiftlik güvenliği uzmanları mutlaka olmalıdır.

*Çiftçilik, tehlikeli bir meslektir. Tarımla ilgili ölümlerin sayısı da yüksektir.

*Acaba bu oran düşüyor mu? Yoksa yükseliyor mu?

**Yurt dışında yapılan çalışmalarda bu ölümlerin yüzde 11'i çiftlik çocuklarıydı. Ayrıca 20 yaş altı tüm yaş kategorileri arasında en yüksek ölüm oranlarına bir ile dört yaş arasındaki çocuklar sahipti.

Bu kadar ölümün yanında ağır yaralanmalarında sayısının yüksek olduğu görülüyor.

Çocuk ve gençlerde tarımla ilgili ölümle sonuçlanan kazaların çoğunun ezilme, boğulma ve çarpışmayla ilgili olaylardan kaynaklanıyor.

Bir tarımsal işletmede araçlar, makineler, büyük ve cazip bir şekilde tırmanılabilen kutular ve balyalar gibi yapılar, çiftlik hayvanları, tarımsal kimyasallara maruz kalma, sığınaklar ve hendekler gibi birçok tehlike vardır. Doğal merak, bu tehlikelerin etrafında riskli davranışlara yol açabilir.

****Tarımsal işletmeler, çocukları için sadece anne ve babalarının iş yeri değildir. Tarımsal işletme, aynı zamanda evdir.

Çiftçi aileleri arasında, çocuklarını yaşlarına uygun şekillerde aile işine dâhil etme isteği de vardır. Çiftçiler, çocuklarının çiftliğe olan ilgisini geliştirmenin ve işletmeyi bir sonraki nesle devretme zamanı geldiğinde çiftlik halefiyetini sağlamlaştırmanın anahtarı olarak bunu gösterecektir. Bu çocukların, çiftlikte güvende tutulurken, kendilerini dâhil ve yararlı hissedebilirler. Daha güvenli çiftlik sorumluluklarına katılabilirler.

Yaşları ilerledikçe ve farklı aktiviteler yaşları için uygun hale geldikçe, gözetim altında kontrollü ortamlarda daha ileri düzey görevlere kolayca alıştırılabilirler.

Bir çocuğun çiftlik işlerini üstlenmeye fiziksel ve zihinsel olarak hazır olup olmadığına karar verirken, ebeveynlerin ve velilerin mutlaka yardım alacakları kuruluşlar olmalıdır.

****Bu kuruluşlar ve bünyesinde bulundurduğu çiftlik güvenliği uzmanları ne işler yapabilir?

Yetişkinlerin, bir gencin bir görevi güvenli bir şekilde yerine getirme becerilerini değerlendirmesine ve tarımda çalışan gençlere yaşına ve yeteneğine uygun görevler atamasına yardımcı olurlar ve yol gösterirler.

*Bu kuruluşların, yaralanmaları ve ölümleri önlemeye yardımcı olmak için tasarlanmış olmaları gereklidir.

*Bu kuruluşlar, bir gencin bir görevi, güvenli bir şekilde yerine getirebilmesi için sahip olması gereken becerileri, yetişkinlerin bu görevi denetleme sorumluluklarını ve koruyucu stratejilerle birlikte başlıca tehlikeleri ana hatlarıyla anlatırlar.

*Bu kuruluşlar, çıkaracakları kılavuzlar, aynı zamanda, görev güvenliği ve yüz yüze eğitimler hakkında görüşülürken yöneticiler ve gençler için bir kaynak görevi görebilir. İşverenlere, yöneticilere ve işçilere güvenli bir çalışma ortamı sağlamanın önemini hatırlatmak için afişler hazırlayabilir.

*Üreticilere, gençleri, özellikle daha az denetimli çiftlik işlerinde, hazır olana kadar aceleyle çiftlik işlerine sokmamaları gerektiği anlatabilirler.

***Çocuklar minyatür yetişkinler değildir. Birçok çiftlik çocuğu çok zeki ve bilgili olsa da, onların hala çocuk olduğunu unutmamak çok önemlidir.

*Küçük çocuklar için güvenli aktiviteler arasında ot yolma veya bahçeye tohum ekme gibi aktivitelerin yer alabilir.

*Ayrıca çocukların çiftlik güvenliği söz konusu olduğunda anne, baba ve ailesinin davranışlarını ve tutumlarını taklit ettikleri unutulmamalıdır. O nedenle özellikle ebeveynleri güvenli davranışları modellemeye ve güvenlik bilincine sahip bir zihniyet oluşturmaya teşvik edilmelidir. Güvenlik, çocuklarla iki yönlü bir tartışma olarak çerçevelenebilir ve onları potansiyel tehlikeler hakkında konuşmaya teşvik edebilir.

****Hayvancılıkla uğraşan çocuklar da önemli risklerle karşı karşıya kalıyor.

*Çocuklar saldırgan veya öngörülemeyen hayvanlarla temas kurmamalıdır.

*Çiftlik hayvanlarıyla etkileşimde bulunurken en iyi uygulamaları öğrenmek için çiftçi ebeveynlere bilgiler verilerek eğitimleri sağlanmalıdır.

**Pestisitlerin, gübrelerin ve diğer çiftlik kimyasallarının çocukların erişemeyeceği belirlenmiş alanlarda doğru şekilde etiketlenmesi, depolanması ve güvenliğinin sağlanmasının çocukları güvende tutmaya yardımcı olabilir.

*Tahıl ambarları, silolar ve gübre çukurlarının da kazaları önlemek için yetkili kişilerle sınırlandırılması gerekir.

*Bu alanları çocuklar da dâhil olmak üzere yetkisiz kişilerin erişimine kapatmak, istenmeyen sonuçları önlemede uzun bir yol olsa da tedbir alınmalıdır.

****Her tarımsal işletmenin çiftlik güvenliği uzmanları olmalıdır. Bu uzmanlar ayrıca ebeveynlere, küçük çocuklara çiftlik tehlikeleri hakkında erken yaşta eğitim vermelerini, örneğin tehlikeli alanlar hakkında basit konuşmalar ile anlatırlar. Büyüdükçe güvenlik, eğitim ve denetim hakkında tartışmaları kolaylaştırmak için sürekli eğitim çok önemlidir.

*Her tarımsal işletme farklıdır. Bu ilk yardım çantaları mevcut belirli risklere göre uyarlanmalıdır. Aileler ilk yardım malzemelerini bir araya getirirken çiftlik düzenlerini ve potansiyel tehlikeleri değerlendirmelidir. Ayrıca, yardım çağırmanın yolları da dahil olmak üzere acil durum prosedürlerini düzenli olarak tartışmalı ve müdahale edenlere net talimatlar vermelidirler.

***Her şeyden önce ebeveynlerin rol model olmaları ve çocuklarıyla çiftlik tehlikeleri hakkında açık iletişim kurarak güvenlik bilincine sahip bir zihniyet oluşturmaları gerekir.

****Tarım Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’ğa soralım;

Bakanlık personelin, 2025 yılında herkesin cep telefonuyla girdiği, “Tarımdan Haber” sitesine girememesi ne kadar doğrudur?