İnsanlar için neden devekuşu gibi kafalarını kuma gömmüşler deniyor? Burada devekuşlarına büyük haksızlık yapılıyor. Devekuşunun kafasını toprağın altına sokmasının çok önemli nedeni var. Toprağın altındaki yumurtalarını çeviriyor. Bazı insanlara bunun söylenmesinin neden ne olabilir? Bunların amaçları nedir?

****Beyin fırtınası, sizin ve ekibinizin aniden birden fazla yeni fikir, plan veya çözüm bulduğu bir grup etkinliği yöntemidir. Temel olarak, yeni fikirler için beyninizi zorlar ve aklınıza gelir gelmez onları açığa çıkarır.

***Beyin fırtınasını, zihin haritalama yazılımı olarak da bilinen bir beyin fırtınası aracını tüm beyin fırtınası sürecini dijitalleştirmenizi sağlayan çevrimiçi bir araç olarak tanımlayabiliriz.

*Bu, bir beyin fırtınası sürecinde yer alan tüm adımların ve süreçlerin bu araç tarafından kolayca gerçekleştirileceği anlamına gelir. Beyin fırtınası oturumlarında meslektaşlarınızla işbirliği yapar ve illüstrasyonlar ve dallar oluşturarak fikirlerinizi ve düşüncelerinizi görselleştirmenize yardımcı olur, böylece basit, kullanışlı ve kolay erişilebilir hale getirir.

****Dünyanın Buğday Arzında Neler Var?

Küresel sorunlar diyoruz. O nedenle küresel sorunları ve sorunların çözümlenmesi için yapılan çalışmaları takip etmek zorundayız.

***Ukrayna'daki savaş, kuraklık ve sel, önemli mahsulün dünya çapındaki arzını tehdit ediyor.

*Buğday mahsulü verimi ve ihracatı dünya çapında azalmaktadır. 

*Bir gıda güvensizliği uzmanı kısa süre önce BM'ye, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin dünya çapında arzı kesintiye uğratmasından sonra dünyada sadece 10 haftalık buğday arzı kaldığını söyledi. 

***Sorunu daha da karmaşık hale getiren nedenler;

Dünyanın bazı bölgelerindeki su kıtlığı ve diğerlerinde aşırı yağışlı koşullar, 

Buğday kıtlığı ve fiyatlarının yüksek olması,

Ürün veriminin düşüklüğüdür.

Ukrayna, dünyanın yüksek kaliteli buğdayın % 20’ ni üretir. Ülkenin buğday üretimi, Orta Doğu nüfusunun çoğunun ekmeğidir. Çin'de hayvancılık için yemdir. BM Dünya Gıda Programı da tahıl arzının yarısı için Ukrayna'ya güveniyor.

Ancak savaşın ihracatı durdurmasıyla birlikte, dünyanın dört bir yanındaki ülkeler yüksek buğday maliyetleri ve düşük arz ile karşı karşıyadır.Earth.org’ a göre, buğday fiyatları Şubat ve Nisan 2022 arasında yüzde 40 arttı. Geçen ay, ABD Tarım Bakanlığı, küresel buğday üretiminin geçen sezonki 779.29 milyon tondan 2022'den 2023'e kadar 774.83 milyon tona düşeceğini tahmin etmişti. 

***Irak gibi ülkelerde, kıtlık aşırı su kıtlığı ile birleşiyor. Su olmayınca verimde düşüyor.

***Kazakistan buğday ihracatı kotasını genişletmeye çalışıyor.

***Rusya'nın Ukrayna tahıl terminalini vurmasının ardından buğday vadeli işlemleri yükseldi..

**Rusya’ da daha fazla buğday ithalatı bekleniyor. Savaş devam ediyor. Buğday fiyatları yükselebilir.

***Brezilya, küresel tedarik sıkışırken genetiği değiştirilmiş buğdayı test ediyor.

***Hayvan yetiştiricileri, Ukrayna'daki savaşın ardından artan hayvan yemi maliyetleriyle karşı karşıya kalıyorlar..

***Suriye'nin iklimle kavrulmuş buğday tarlaları insanları değil hayvanları besliyor….

***İlk Hint buğday kargosu Mısır’ da denetimleri geçti.

***Buğday ve mısır fiyatları haftayı olumlu bir notla kapattı. USDA raporu çok az değişiklik getirdi. Ukrayna’ daki durum endişe odağı olmaya devam ediyor. Batı AB’ daki iklim durumunu da eklememiz gerekiyor. Bu hafta şiddetli sıcak dalgası bekleniyor.

***IGC, küresel tahıl üretiminde 40 milyon ton düşüş bekliyor.

**Mısır, 2021 yılını rakamını aştı. Daha fazla yerel buğday (3,9 Milyon Ton)  satın aldı..

**Irak, Avustralya ve Amerika’ dan 1,5 milyon ton buğday ithal edecek. Irak’ın buğday stokları, üç ayı geçmeyen bir süre için yerel tüketim için yeterlidir.

**Amerika buğday mahsulü de zorlanıyor. Yağışlar daha az ekime neden oldu. Ekilen alan % 49 civarında kaldı.

Mahsul için bir umut filizi, küresel buğday yetiştirme ve ihracat sorunlarına rağmen, arka arkaya üçüncü yıl için rekora yakın bir buğday verimi üretme yolunda olan Avustralya'dan geliyor. Reuters’ in bildirdiğine göre, ülke 2021 ila 2022 sezonu için yaklaşık 36 milyon dönüm ekti. Bu bölge için tüm zamanların en yüksek seviyesi oldu. Çiftçileri çok şanslı sezon geçiriyor.

Ancak Avustralya'nın buğday fazlası, küresel kıtlığı telafi edebilir mi? Olası değil.

Küresel açlık savaşı, biyoyakıt olmaması anlamına geliyor mu? 

Önümüzdeki günler için biyoyakıt üretimi için temel bir senaryo araştırılıyor. 

***Dünya arz ve talebin analizleri yapıyor ve ürün pazarları izleniyor.

**Gıda arzı hızla fazladan kıtlığa geçti. Birleşmiş Milletler, dünyadaki açlığın artan riskleri konusunda bir kez daha uyarıda bulundu. M.Ö’ den beri, hükümetler gıda kaynaklarını dengelemek için müdahalede bulundular. Ama şu anda, bu politikalar işleri daha da kötüleştiriyor.

Dünyanın dört bir yanındaki hükümetler , petrol rafinerilerinin tahıllardan yapılan biyoetanol ve bitkisel yağlardan yapılan biyodizelin araç yakıtına karıştırılmasını şart koşuyor. Tipik standart, çok miktarda mahsul gerektiren %10'a kadar bir karışımdır. Geçen yıl, farklı mahsullerden elde edilen 155 milyar litre biyoyakıt yakıldı. 

***Bu ne demek? Avrupa ülkeleri 5 milyardan fazla somun ekmeğe eşdeğer buğdayı biyoetanole dönüştürdü.

Biyoyakıt politikalarının çözmeye çalıştığı sorun çevresel değil politikti. İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana artan tarımsal üretkenlik, tahıl arzının talebi aşması ve mahsul fiyatlarının düşmesine neden olması anlamına geliyordu. Uzun yıllar 2020'ye kadar, ABD buğday fiyatı neredeyse hiç değişmedi, ortalama ABD tüketici fiyatları ise %235 arttı. Mahsullerden bir miktar yakıt gelmesini gerektiren düzenlemeler, talebi büyük ölçüde artırdı. Biyoyakıt politikalarını bazı kırsal bölgelerdeki toprak sahipleri ve seçmenler arasında oldukça popüler hale getirdi.

***Küresel olarak, tüm tahılların yaklaşık %10'u biyoyakıta dönüştürülmektedir. 

Biyoyakıt zorunluluklarının iptal edilmesi, gelecek sezon çiftçiler yakıt mahsulleri yetiştirmekten daha fazla gıda mahsulüne geçeceğinden, tahıl fiyatlarının önemli ölçüde düşmesine neden olacaktır. Gıda dışı kullanım için daha azına ihtiyaç duyulacağından gübre fiyatları da düşecektir.

Biyoyakıt arzının kaldırılması, konvansiyonel yakıtlara olan talebin artması ve petrol fiyatlarının daha da artması riskini taşıyabilir. Ancak bu korkuların orantılı olarak ortaya konması gerekiyor: Petrol kullanımının sadece yarısı ulaşım yakıtı için ve bunun %10'dan azı aslında biyoyakıt ile ikame ediliyor. Yüksek yakıt fiyatları sürücülerin daha az araç kullanmasına neden olduğu için talep zayıflıyor. Çin'deki yavaşlama da petrol talebini azaltıyor. Orta ve uzun vadede yenilenebilir enerjiye geçiş petrol talebini azaltacaktır. Arz tarafında, kısa vadede OPEC ve diğer petrol üreticileri, üretimi Covid öncesi üretim seviyelerine doğru daha hızlı artırabilir.

ABD’ de beklenti büyük… Olumlu dalgalanma etkileri geniş kapsamlı olabilir deniyor. Ne bekleniyor?

Düşük gıda fiyatları, enflasyon oranları üzerindeki yukarı yönlü baskıyı hafifletebilir,

Potansiyel olarak gelecekteki fiyat artışlarına ilişkin tüketici beklentilerini düşürebilir,

Merkez bankası para politikaları üzerindeki baskıyı, tahvil getirilerini ve işletme için sermaye maliyetini, güçlü dolar para birimi stresini ve durgunluk riskini azaltabilir. Kaybedecek zaman yok diyorlar.

Biyoyakıttan vazgeçecekler mi göreceğiz…

****Gıda krizine karşı hazırmıyız?

Acaba gıda krizi var mı? Bu konuda neler düşünüyoruz?

****Acaba aşağıdaki sorulara nasıl cevap verirdik?

*Ülkemiz ithalata bağımlımı?

*Bu bağımlılık ülkemizi değişken gıda ve enerji fiyatlarına karşı giderek daha savunmasız hale getirir mi?

*Bu bağımlılık ülkemizi gıda krizine götürür mü?

*Gıda krizine ne kadar uzaktayız?

*Gıda güvenliğini ne kadar ciddiye alıyoruz?

*Gıda söz konusu olduğunda, büyük ölçüde diğer ülkelere bağımlıyız?

*Besin değerine göre yiyeceğimizin ne kadarını üretiyoruz?

*Et ve süt ürünleri ihraç ediyormuyuz?

*Et ve süt ürünleri ithal ediyormuyuz?

*Sağlığa yararlı olan meyve ve sebzeleri ithal ediyormuyuz?

*Gıda fiyatlarını Covid, Rusya'nın Ukrayna'yı işgali, enflasyon, dövizdeki artış etkiledimi?

 *Gıda üzerinde etki söz konusu ise ülke genelindeki insanlarımız tarafından şimdiden hissedilmeye başlandımı?

*Ülkemizde kaç aile maddi güçleri olmadığı veya yiyeceğe erişemediği için geçen ay bütün gün yemek yiyemedi?

*Kaç ailemiz orta veya şiddetli gıda güvensizliği yaşıyor?

*En son darbe Rusya'nın Ukrayna'yı işgali oldu. İki ülke birlikte yıllık uluslararası buğday satışlarının yüzde 29'unu oluştururken, Ukrayna 400 milyon kişiye yetecek kadar gıda yetiştirdi. Rusya aynı zamanda önemli bir gübre ihracatçısı ve gaz fiyatlarındaki artışla bağlantılı olarak fiyatlarındaki artış çiftçilerimizi etkiledimi?

*Ukrayna için endişelenmemize gerek olmadığını söyleyebilirmiyiz?

*Ukrayna, dünya gıda fiyatlarını, petrol ve gübre fiyatlarını, tahıl ve yemeklik yağ fiyatlarını artışına neden oldu mu?

*Gıda, savaş silahı olarak kullanılıyormu? 

*Son dört ayda Rusya, Ukrayna limanlarından yapılan ihracatı da bloke etti ve gıda mağazalarını bombaladı. 25 milyon ton kadar tahılın şu anda ülkeyi terk edemeyen çürüyen silolarda olduğu tahmin ediliyor. Bu doğru olabilir mi?

*Gıdanın, yiyeceğin bir savaş silahı olarak kullanılmasının acımasızlığını görüyormuyuz?

*Rusya'nın işgali ülkemizin içinde bulunduğu tehlikeli durum için tek başına suçlanabilirmi?

*Ülkemiz savaştan önce riskli bir durumda mıydı?

*Küreselleşmiş gıda zincirlerine bağımlı iseniz zincirin bir halkasının kopması sizi de etkiler mi?

*Akut gıda güvensizliği nedir?

*Akut gıda güvensizliği ile karşı karşıya kalan ülkeler hangileridir?

*Ekonomik zorluklarla karşı karşıya kalan diğer ülkelerin tehdidi, hem ihracat hem de ithalat üzerinde daha fazla zincirleme etkiye sahip olabilir.

*İç savaş yaşayan Suriye, 2020'de Beyrut limanındaki patlamada gıda deposunu kaybeden Lübnan ve Mısır gibi dünya genelinde ortaya çıkan krizleri şimdi yakından takip ediyormuyuz?

*Son yüzyıldaki en kötü krizi olarak mevcut ekonomik krizi örnek verebilirmiyiz?

*Bir domuz gribi salgını, artan sıcaklıklar gibi herhangi bir sayıda sorunun gıda güvenliğini daha da karmaşık hale getirebilirmi, hasatları yok edebilir mi?

*İspanya'da sıcaklıklar 40 dereceye ulaştı. Önümüzdeki birkaç ay içinde bu muhtemelen taze sebzelerde bir sıkışmaya yol açacak ve bunun büyük bir etkisi olacak. Bunu fırsat olarak görebilirmiyiz?

*Sorunlara karşı çok sayıda çözüm var, ancak bunların siyasi irade ve yoğun yatırıma ihtiyaçları var mı?

*Başkaları bizi beslesin mi?

*Tarımda bilim ışığında yapısal reformlar yapılmalı mı?

*Tarımda sorunlar çözülmeli mi? Nasıl çözülmeli?

*Küçük çiftçiler yani küçük tarımsal işletmeler korunmalımı?

*Yerel gıda ekonomisi yeniden nasıl inşa edilir?

*Ülkemiz bu konuları ne kadar ciddiye alıyor?

*Anlık tepkilerle sorunlar çözülür mü?

*Başka sektörlerde yapılan yatırımlardaki ödeneklerin bir kısmı tarım sektörüne aktarılamaz mı?

*Bu konularla ilgili doğru güvenilir veriler var mı? Bu doğru güvenilir verilerle yapılan analizler var mı?

 *Tarımsal emtialar, küresel gaz fiyatlarıyla bağlantılıdır ve bunlar dünyanın her yerinde olduğu gibi çiftçiler için de girdi maliyetlerini etkiler mi?

*Şoklara hazırlıklımıyız? Bunun Covid ile başladığını gördük ve çok daha kötüye gidebilir mi?

*Basit bir analiz yapmağa çalıştım. Bununla beraber bazı önerilerim oldu. 

***Bu soruların cevapları aslında bir çok sorunumuzun çözümüdür..

**İlgili otorite bu konuları ne kadar önemsiyor? 

**Ne kadar çözmeye çalışıyor?

*Yeterli ve güvenli gıdaya  sahip olmak ve buna erişmek önemlidir. Bunun yanında halkın sağlığına zarar vermeyecek şekilde üretilip tüketime sunulması diğer bir önemli husustur.

****Gelinen durumda, güvenli ve kaliteli gıda konusunu ne kadar önemsiyoruz??

Sıkıştığımızda hemen “Küresel Sorunlar” diyoruz. Artık herkes kimsenin yoğurdum ekşi demediğinin farkında. O nedenle birbirimizi kandırmayalım. 

Biz herkese kapımızı açtık.. Ancak kimse bize ucuz buğday, akaryakıt, tohum, gübre vermiyor.  

Biz yine ilgili otoriteyi uyarmaya çalıştık..

Uzlaşı kültürüne dikkat edip beyin fırtınası yaratmaya çalıştık..  

Ülke sevdalılarının tek amacı vardır. Üzüm yemek..