Deveye boynun eğri demişler, nerem doğru ki demiş! Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) ile ilgili gündeme getirdiğimiz şaibeli hayvan alım işi de buna döndü.

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'den rica ediyorum. Allah aşkına genç çiftçi projesi kapsamında tedarik edilen hayvanları ve alım sürecini bir inceletin. Bunu sizden köylü, çiftçi ve millet adına istiyorum. Çünkü kulağımıza hiç hoş olmayan şeyler geliyor. Fazla değil yarım saatinizi ayırarak TİGEM'in yaptığı ihalede düşük teklif verdikleri halde ihaleleri iptal edilen firma sahiplerini bir dinleyin. Bakın size neler anlatacaklar!

TİGEM yönetim, geçtiğimiz haftaki yazımıza, kurumun sayfasından 'Kamuoyu Duyurusu' başlığı ile bir açıklama yayınlayarak cevap vermişler. Normalde bu cevabın Milli Gazete'ye gönderilmesi gerekiyordu. Ancak TİGEM yönetimi herhalde kendi açıklamalarının fazla kişi tarafından okunmasını istemediklerinden olsa gerek böyle bir yöntemi tercih etmişler.

Dedim ya… 'Deveye boynun eğri demişler, nerem doğru ki demiş!' Ben de yapılan açıklamaya bakıyorum, nereden tutsam elimde kalıyor.

Neymiş efendim, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan suç duyurusu dilekçesinde 'Vatan Hainliği' ibaresini kullanmamışlar ve bu anlamda herhangi bir ithamda bulunmamışlar!

Şimdi size soruyorum; TİGEM'de bütün personelin bildiği bir konuyu biz haberde kullanınca nasıl oluyor da devletin gizli bilgilerini ifşa etmiş oluyoruz? Ve biz bu haberi birilerini ifşa etmek için değil tamamen TİGEM'e yapılan alakasız atamalara dikkat çekmek için yaptığımız bilindiği halde neredeyse 'MİT TIRLARI' kapsamında değerlendirerek 3 ila 5 yıl hapis cezası talebiyle yapılan bir suç duyurusunu nasıl değerlendirmemiz gerekiyor?

Hadi bunu da geçtik! Açıklamada bizim kamu adına cevabını istediğimiz konulara hiç değinilmemiş! Açıklama, 'Genel Müdürlüğümüzce yapılan tüm iş ve işlemler yetkilerimiz ve ilgili mevzuat çerçevesindedir' diyerek doğrudan alım yönteminin kanuni gerekçelerinden bahsedilerek geçiştirilmiş!

Ne, 160 bin baş hayvanın alınacağı firmalardan ne de bu firmalarla yapılan sözleşmenin ne zaman yapıldığından hiçbirinden bahsedilmemiş!

'160 bin hayvan alımı için şu tarihte şu firmalarla sözleşme imzalanmış' demek bu kadar zor mu? Ama bu bilgiler kamuoyu ile paylaşılmıyor! İşte ısrarla bu konuyu takip etmemizin nedeni bu…

TİGEM yönetimi, kamuoyu duyurusunda 160 bin hayvanın ihalesiz ve pahalı alınmasını enflasyon artışı ile Et ve Süt Kurumu'nun koyun ve büyükbaş alım fiyatları ile savunmaya çalışmış!

Ne diyeceğimi bilemiyorum!

Arkadaş, siz bir ihale yaptınız ve ihaleye katılan firmalar 'şu fiyattan hayvanları vereceğini' taahhüt etti mi etti. Pekâlâ, bunu zorlayarak fiyatları yukarı çekmenin manası ne?

Açıklayın da kamuoyu da öğrensin!

Her şey bir tarafa eski Bakan Fakıbaba, şaibeye yer bırakılmadan ihalelerin yenilenmesini istediği halde bu ihale neden yapılmadı? İşin daha vahimi bu konu 1.5 ay sürüncemede bırakılarak yeni Bakan görevine başladığı günlerde sözleşmeleri imzalamak ne demek oluyor? Böyle yaparak Fakıbaba'nın görevini bırakmasını beklemiş olmuyor musunuz? Pekâlâ, buna neden ihtiyaç duydunuz?

Hadi bunu da geçtik!

Demişler ki ihale kanununda üretici birliklerinden doğrudan alım yapılabilirmiş! Doğru alınabilir ama hayvanlar üretici birliklerinden değil firmalardan alınıyor. Firmalardan da alınabilir ancak garip olan Türkiye'de 100 bin baş sürüsü olan kaç tane ahır var? Bunu niye soruyorum, TİGEM sadece tek bir firmadan 46 bin koyun alacak. Şimdi bahsedilen kanun çerçevesinde bu firmanın 100 bin baş sürüsü olması lazım ki bu firmadan 46 bin koyun alabilesiniz. TİGEM gibi köklü bir kuruluşun bile en büyük işletmesi olan Ceylanpınar'da 50 bin başlık koyun işletmesi varken, özel sektörde bu sayıda bir işletme bulmanız mümkün değil.

Anlayacağınız TİGEM yönetimi kanun maddesini bile yanlış yorumluyor!

Dediğim gibi sözde kamuoyunu bilgilendirmek için yapılan açıklamanın neresinden tutsanız elinizde kalıyor.

Ama bu konudaki haklılığımız er ya da geç ortaya çıkacak.