Köylünün sorunlarının giderilmesi ve desteklemelerle daha planlı bir üretimin yapılabilmesi için Cumhurbaşkanımız Külliye'de çiftçi örgütlerini ağırlayarak tarımda ki sıkıntılar karşında çözüm önerilerini tek tek sıraladı!

Şaka bir yana günah çıkarmak adına içimizi rahatlatıcı bir buluşma oldu.

Her tarım arazisine beton yığını dikersek bunun vatan hainliği olacağını öğrendik sonra, onca gayrete rağmen istenilen fiyatlara et satılamadığı gibi konularda da önemli tespitlerde bulunan sayın Cumhurbaşkanımız çözümler noktasında pür dikkat dinledik.

Siyasi bir miting havasında gerçekleşen Külliye buluşmasında maalesef çözüme dair elle tutulur hiçbir sonuç elde edilemese de yapılanlar uzun uzun anlatıldı.

Mesela;

Tarım Kredinin tanzim satışlarının ana sponsoru olduğunu,

Tarım Kredinin çiftçiye her alanda destek olduğunu,

Çiftçiye 9 milyar TL kredi açıldığını,

Mart ayı için 3.7 milyar TL destek ödemesi yapılacağını,

6.1 milyon hektar arazinin toplulaştırıldığını,

48 bin genç çiftçinin desteklendiğini,

300 ova için sit kararının alındığı gibi konuları kamuoyu öğrendi.

Mesela şunlar hakkında tek kelime edilmedi Külliye'de;

Yüksek gıda fiyatlarının çözümüne yönelik tek kelime edilmedi.

Tarımsal ithalatın durdurulacağına yönelik tek kelime edilmedi.

Konkordato ilan edemeyen çiftçinin borçlarının faizsiz yapılandırılmasına yönelik tek kelime edilmedi.

Pırlanta da sıfır olan ÖTV ve KDV'nin çiftçinin mazotunda da sıfırlanacağına dair tek kelime edilmedi.

2007'den bu yana çiftçiye taahhüt edilen 206 milyon TL'den kalan 124 milyon TL'nin 2019 yılında ödeneceğine dair tek kelime edilmedi.

Ziraat Mühendisleri Odasının tarımsal alanların korunmasına yönelik Devleti'n kurumlarına açtığı 145 davanın savunucusu olunacağına dair tek kelime edilmedi.

Köylünün yapısal reformlarına yönelik tek kelime edilmedi.

Paramız var ki ithal ediyoruz diyenlere karşı, paramızla köylüyü kalkındıracağız diyemeyen bir anlayışın hüküm sürdüğü bir toplantıya katılan çiftçi örgütleri, itibardan tasarruf edilemeyeceği hakkında güçlü kanaatlerle bölgelerine geri döndüler.

Anadolu'da güzel bir deyiş vardır;

Açın karnını yarmışlar, kırk yeni sene çıkmış!

Koskoca bir tarım ülkesinin geldiği sıkıntılar noktasında ne teşhis koyabilen var ne de çözüm üretebilen ancak Anadolu insanı feraseti, martın sonunun bahar olacağını bilir de yediği ayazı da unutmaz.