Tarımsal açıdan kalkınmadan ziyade çiftçi, bekası için savaşmaya devam ediyor.

Bu kapsamda çiftçinin en önem silahı olan traktör sektöründe ise müthiş bir belirsizlik yaşanıyor.

Döviz kurunda ön görülemeyen artışlar gübre, tohum, zirai ilaç ve akaryakıt fiyatları ile beraber traktör fiyatlarının da tetiklenmesine sebep oldu.

Tüm bunlara ek olarak yerli traktörlerde 167 norm kapsamında güvenlik şartnamelerinin uygulanacak olması ve 2023 yılının ocak ayında Euro 5’e geçilecek olması ise ayrı bir maliyet ve dönüşüm etkisi yaratıyor.

Pandeminin etkisi ile üretim sıkıntısı yaşayan traktör sektörü ise, bir traktörü oluşturan 4500 parçayı bir araya getirmekte önemli zorluklar yaşadı ve halende yaşamaya devam ediyor.

Nisan 2021’den bu yana pandeminin etkisi ile uğraşan sektörün pandeminin yeni bir varyantı olan 'DÖVİZ KURU' ile de mücadele etmesi gerekiyor.

Sadece ülkemizde görülen bu varyant için halen bir mücadele yöntemi belirlenemedi.

15 yıldır traktör sektöründe faaliyet gösteren biri olarak pandemiden maske, mesafe ve temizlik ile korunmak mümkün iken döviz kuru varyantından korunmak pekte mümkün değil gibi görünüyor.

Tüm bu yaşananlara dalgalı kur rejimi demekte hafif kalıyor.

Bence, sörf yapan kur rejimine geçtikte ülke olarak alışmaya ve sörf yapmaya çabalıyoruz.

Tüm sektörlerde olduğu gibi traktör sektöründe de paralel bir süreç yaşanmakta.

Yılda bir kez maliyet zammı yapan sektör temsilcileri, sörf yapan kur etkisi ile satış yapamamanın etkisini yaşamakta.

Ocak 2021 yılından itibaren traktörlere yaklaşık %45 ile %55 oranında zam geldi.

Kabin klimalı 100 HP yerli bir traktörün şimdilik bayi satış fiyatı yaklaşık 400 bin TL fiyatına dayandı.

Dikkat ederseniz şimdilik diyorum.

İki ay önce 10.50 TL’den maliyet hesaplayan firmalar, Kasımda 11,50 TL’den güncelleme yapsa da 13,50 TL’yi gören Dolar ve 15,50 TL’yi gören Euro ile karşılaşınca, pozisyon olarak üretim devam etsede satışları durdurma kararı aldılar.

Piyasa bu denli değişim karşısında bekle gör politikası uyguluyor.

İşte tamda burada;

-Aman, siz istediğiniz kadar zam yapın kimse almaz diyenlere seslenmek istiyorum. 

Bu durum sadece traktör fiyatlarını değil, yedek parça maliyetlerini de etkilediği için kullandığınız her tarım makinesi bu süreçten aynı oranda etkilenecek.

Hatta firmaların garanti kapsamında olan traktörleri, servis önlerindeki bekleme süresi bile olumsuz olarak etkilenmekte.

TV programlarında sık sık örnek veriliyor ya, demir üreticileri sevk esnasında malı fiyatlandırıyorlar diye, şimdi o da pek mümkün değil.

Çünkü aralık ayında yaşanması muhtemel bir faiz indirimi kararı ile döviz kurunun tekrar artması bekleniyor.

Dolayısıyla pandeminin etkisi ile sevk süresi 45 gün olan traktörü, firma bayiye sevk etmeden yeniden bir maliyet sapması oluşuyor.

Yaklaşık 4500 parçadan oluşan bir traktör için ise bu durum çok büyük bir değişken etkisi yaratıyor.

Hepimiz aynı gemideyiz diyeler şimdi de bizi, ekonomik kurtuluş savaşı vermek için cepheye davet ediyor. 

Elimizde ne silahımız, ne cephanemiz var ama faiz silahı ile savaşa devam ediyoruz.