İlk dört ayın yansımasını ve kalan sekiz ayın da nasıl geçeceğini görmemizi sağlayan, bana göre son yılların en kötü ve karamsar fuarı olan Konya tarım fuarını geride bıraktık.
08-12 Nisan 2025 tarihleri arasında düzenlenen Konya tarım fuarından boy boy görüntüler neşeli çekimler sosyal medya platformlarında dönüp dururken işlerin o kadarda parlatıldığı gibi Adana jargonuyla cıncık gibi olmadığı alenen ortadaydı.
Hele şu son zamanlarda tarım sektöründe türeyen sosyal medya fenomenlerinin traktörler ve firmalar için shov yaparcasına 4K çekimlerine rağmen firma yöneticilerinin aklında tek bir soru vardı:
Bu beklentiler ve hedefler ile 2025 yılı nasıl geçecek?
Yaklaşık 18 yıldır tarım sektörünün en güçlü ayağı ayağı olan traktör sektöründe bulunan birisi olarak söylüyorum sektör yaşam mücadelesi veriyor!
Yıllardır yazarçizeriz faizler şöyle oldu, mahsul para etmedi, pandemi etkisi falan filan. Evet, bu parametreler tarım sektörü için önemli unsurlar ancak ülkenin bulunduğu siyasi ve ekonomik koşulların yansıması fuarda o denli his ediliyordu ki koskoca firmalar üretimlerinin sürdürülebilirliği konusunda ciddi endişelere sahipti.
Piyasalar tıkanınca, para ticaretin dışında üçkâğıt ekonomisine (faiz, döviz, borsa) yelken açtı. Hepimiz aynı gemideyiz falan derken gemi'de üretenin, alın teri dökenin yeri kalmadı, parası olan faizci tefeci kesildi.
Faiz haram derken, faizin getirisini kuruşu kuruşuna hesaplar olduk!
Köy kahvehaneleri, köylü brokerlerin fikir alışverişinde bulunduğu finans kafelere dönüştü artık!
Faizler düşükken mal alma dönemi nasıl bittiyse faizler yüksek olduğunda da paradan para kazanma dönemi de elbette bitecek.
Neydi o son dönemin özlü sözü, ‘’kurt kışı geçirirmiş ama yediği ayazı unutmazmış!’’
Bu sefer çanlar bayiler için çalmıyor, bu sefer çanlar üretim yapan firmalar için çalıyor.
İlk üç aylık tüik verilerine göre traktör satışlarına baktığımızda 10.800 adet traktör satışı gerçekleşmiş. Bu veriyi temel aldığımızda traktör sektörünün yılı 40.000 adetle kapatması muhtemel gibi görünüyor.40 bin âdetin %50’sinin Koç gurubunun New Holland ve Case ikilisine ait olduğunu denkleme ekleyince geri kalan 20.000 adetlik havuz içerisinde sürdürülebilir bir üretim yapmanın sıkıntılarını ciddi ciddi sorgulamak gerekiyor.
4 bin çalışanı olan ve 2025 Şubat ayını Türkiye genelinde 450-500 adetlik satışla kapatan bir firmanın üretim kaygısını düşünün!
Enflasyon etkisi devam ederken, piyasalarda faizcilik etkisi devam ederken üretmenin acı bir bedeli oluyor.
Göz bebeğimiz olan yerli üreticileri yerli sanayicimize kulak vermeli, üretim kaygılarını ve risklerinin ortadan kaldırmalıyız.
Koca koca küresel bazlı ithal markaların 50-100 kişi ile dönderdiği süreçleri yerli firmalarımız ciddi istihdam imkânları yaratarak sağlıyor.
1.500- 2.000 adet ile ürerim yapmaları bu devasa cüsseleri doyurmaz!
Bu durum sektörde faaliyet gösteren tüm paydaşları ekipman, gübre yedek parça sanayi gibi üretim yapan tüm unsurları etkiliyor.
Ben diyorum kardeşim, Dünyanın en iyi traktörü altında kullandığın traktördür, bırak sen tek çekermiş çift çekermiş diyenleri. Borcun harcın yoksa akşam yastığa başını rahatça koya biliyorsan ağa da sensin paşa da sensin!
Bunlar halen çıkmış turp’un büyüğü heybe de falan, yav kardeşim heybede ki tüm meyve sebzeler çürüme noktasına geldi, eve varana kadar heybede bir şey kalmayacak, aklınızı başınıza devşirin.
Turpunan şalgamınan uğraşacağınıza milletin sesine kulak vermezseniz eğer, işiniz zor!
"Şubat ocaktan, mart da şubattan daha iyi olacak" diye diye giden bir ekonomi bakanı vardı, hah işte tamda o hesap 2025 2024’ten, 2026’da 2025’ten daha kötü olacak gibi görünüyor.
Hilkat tersine döndü resmen.
Vesselam şahlanan şahlanıyor da şahlanamayan ne yapacak bu düzen karşısında!