Konya’nın Karapınar ilçesinde yaşanan pancar vurgununda derin sessizlik devam ediyor. Günlerdir bekliyorum; acaba Türkşeker’den ya da Şeker Dairesi’nden bir açıklama gelir mi diye…
Ancak nafile.
TBMM’ye araştırma önergesi verildi, Tarım ve Orman Bakanına üç ayrı soru önergesi yöneltildi. Bu sürecin takipçisi olacağız. Ama belgeleriyle ortaya koyduğumuz bir vurgun karşısında Türkşeker’in ve Şeker Dairesi’nin sessizliği gerçekten hayra alamet değil.
Öncelikle resme bir daha bakalım.
Dış bölge diye tabir ettiğimiz Alpullu, Amasya ve Adapazarı şeker fabrikalarına, Türkşeker’in ekim bölgesi olan Karapınar’da Şeker Dairesi’nin izniyle pancar ektiriliyor. Ancak kaç bin ton ekim yaptırıldığı, resmi bir açıklama olmadığı için bilinmiyor.
Pancar vurgununu ortaya çıkaran haberimizden sonra bu fabrikaların yetkilileri ile yeniden görüştüm.
Üç fabrika da Türkşeker ile sözleşme yaptıklarını, talep ettikleri pancarın ekimini tamamen Türkşeker’in gerçekleştirdiğini, hatta bunun için Türkşeker’e hizmet bedeli ödediklerini söylediler.
Yani “Biz kotayı bir şirkete vermedik, pancarı Türkşeker ektiriyor” diyorlar.
Diğer tarafta UHM Tarım’ın sahibi Alparslan Bey, fabrikalar adına kota alarak çiftçiye pancar ektirdiklerini, kendilerinin çiftçi ile fabrikalar arasında bir köprü olduğunu övünerek anlatmıştı. Ancak devletin açıkladığı fiyatın altında çiftçi ile sözleşme yapmadıklarını söylemişti fakat bunun doğru olmadığını belge ile ortaya koymuştuk.
Şimdi tabloya bakın!
Fabrikalar, “Biz kotayı şirkete vermedik” diyor.
UHM Tarım, “Biz fabrikalar adına ekim yaptırıyoruz” diyor.
Peki o zaman bu kota kimden çıktı?
Türkşeker bu konuda neden susuyor?
En önemlisi, emekleri ve kotaları gasp edilen Karapınarlı çiftçiye neden bir açıklama yapılmıyor?
Bugün Karapınar’da kime sorsanız, UHM Tarım’ın en az 200–250 bin ton pancar kotası olduğunu söyleyecektir. Kota alamayan çiftçilerin ise mecburen 2000–2200 liradan bu şirkete pancar ektiğini anlatacaktır. Herkesin bildiği, herkesin şikayet ettiği bir konuda Türkşeker’in hala konuşmaması nasıl izah edilebilir?
Haberlerimizden sonra Karapınar'da bir hafta boyunca pancar sevkleri durmuştu. Çiftçi tedirgin olmuş, pancarının alınmayacağı kaygısıyla günlerce beklemişti. Tarım Bakanlığı ve Türkşeker bölgeye müfettiş göndermişti.
Peki madem müfettiş gönderiliyor, neden kamuoyuna bir tek açıklama yapılmıyor?
Türkşeker Genel Müdür Yardımcısı Erkan İçöz Konya/Ereğli'li olması hasebiyle bölgeyi en iyi bilen isimlerden biri. Genel Müdür Muhiddin Şahin de UHM Tarım'ı çok iyi biliyor.
Pekala üç fabrika Türkşeker ile sözleşme yaptıysa, UHM Tarım bu kotayı kimden, nasıl aldı? Şeker Kanununa aykırı biçimde düşük fiyattan çiftçi ile sözleşme yapma yetkisini kim verdi? Karapınar’da herkesin gündeminde olan bu vurgun Muhiddin Şahin ile Erkan İçöz’ün kulağına hiç gitmedi mi?
Bir diğer önemli soru da şu: Bu şirket Karapınar’dan hile ile tonlarca kaçak pancarı nasıl Çorum Şeker Fabrikasına taşıyabiliyor? Türkşeker’in bölgede şeflikleri var. Bu iş öyle 3–5 tonluk bir mesele değil; en iyimser tahminle 100 bin tonun üzerinde kaçak pancar taşımadan söz ediyoruz.
Türkşeker’in gözü önünde bu nasıl oluyor?
Tüm bu sorular ortada duruyor.
Bu soruları yalnızca biz değil, Karapınar’daki çiftçi de soruyor.
Bu soruları yalnızca bölge değil, artık TBMM de soruyor.
-Türkşeker kaç bin ton ekim yaptırdı?
-Kaç çiftçi ile sözleşme imzaladı?
-UHM Tarım’a kota verildi mi, verildiyse hangi şartlarda?
-Verilmediyse bu şirket bu kotayı nereden buldu?
-En iyimser hesapla bu şirkete 300–400 milyon liralık bir rant düzenini kim nasıl oluşturdu?
-Kanunlara aykırı bir şekilde yapılan pancar ekim sözleşmesinden dolayı bu şirkete bir cezai müeyyide uygulanacak mı?
-Çorum Şeker Fabrikası'na ve yine bu şirkete kaçak pancar alımından dolayı bir işlem yapılacak mı?
Bu soruların cevaplanması zor değil.
Zor olan, bu sessizliğin neden sürdüğüdür.
Bakalım bu yazıdan sonra kamuoyuna bir açıklama yapılacak mı?
Yoksa yine derin bir sessizliğe mi gömüleceğiz?
Ancak bir gerçek var: Sessiz kalmak, Türkşeker yönetimine ilişkin kaygıları daha da artırıyor.
Bunun farkında olduklarını umuyorum.