****Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesiyle, dünya ekonomisinde, tarımında, gıdada, enflasyonda, faizde, hayat pahalılığında birçok sorunlar yaşandı. Bazı ülkeler aldıkları önlemlerle bunların teğet geçmesini sağladı. Bazı ülkelerde aldıkları yanlış kararlar ve uygulamalar nedeniyle hala zorluklar içerisindeler.

Acaba İsrail ve Hamas çatışmasında, dünya nasıl etkilenir?

Ben tarım ve çiftçimiz açısından konuya bakmak istiyorum.

****Çiftçimizin işleri daha da zorlaşabilir mi? Acaba Cumhurbaşkanlığı Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu ve Tarım ve Orman Bakanlığının bu konularda politikaları ve stratejileri nelerdir? Risk planları hazır mı? Nasıl bir destekleme politikaları olacak? Bu konularla ilgili talep, ihtiyaç ve etki analizi yapılıyor mu?

****Bu konular tarımımız, çiftçimiz ve milletimiz için neden önemlidir?

Enerji uzmanları, çatışmaların petrol piyasaları üzerindeki genel etkisinin, çatışmanın daha da tırmanmaması durumunda muhtemelen sınırlı olacağını söylüyorlar.

Beklendiği gibi pazartesi günü piyasalar açıldığında ham petrol fiyatlarında ani bir artış görüldü.

Analistler, hem İsrail hem de Filistin’in büyük petrol oyuncuları olmadığını, ancak çatışmanın daha geniş bir petrol üreten kilit bölgede yer aldığını belirterek, çatışmanın daha da alevlenme potansiyeline sahip olduğu konusunda uyarılar yapıyor.

*İki taraf arasındaki savaşın, ABD, İran ve tarafların diğer destekçilerinin doğrudan müdahil olduğu bölgesel bir savaşa hızla genişlediğini görmediğimiz sürece petrol fiyatı üzerindeki etkisi sınırlı olacaktır.

*Ancak küresel petrol stoklarının düşük ve Suudi Arabistan ve Rusya’nın üretim kesintileri, önümüzdeki birkaç ay içinde daha fazla stok çekilmesine yol açacağı, böylece 110 doların altında Brent gerçekleşmeyeceği bekleniyor.

*İsrail-Hamas savaşı piyasaları fazla etkilememelidir.

Başlıca endeksler Orta Doğu’daki jeopolitik karışıklığa rağmen yükseldi.

***Bu savaşın nasıl biteceği belli değildir. Piyasalar buna ani tepki vermektedir.

**Bu savaşın küresel ekonomiye, Hindistan-İsrail ticaretine ve finansal piyasalara etkisi bulunuyor. Ancak çatışma Ortadoğu'nun geri kalanına, özellikle de hem büyük bir petrol üreticisi hem de Hamas'ın destekçisi olan İran'a yayılırsa daha şiddetli hale gelebilir.

Halihazırda yüksek enflasyon nedeniyle sarsılan küresel ekonomi, Hamas'ın İsrail'e sürpriz saldırısı ve ardından İsrail'in savaş ilanı sonrasında Ortadoğu'da yeni bir jeopolitik krizle karşı karşıya bıraktı.

Savaşın uzun sürmemesi gerekiyor. Uzun süre devam ederse, yani iki hafta sonra bile petrol dinamikleri değişecek. 

Ham petrol fiyatları yükselirken, yüksek enflasyon tehlikesi küresel ekonomiyi yeniden etkisi altına alır. Amerika Birleşik Devletleri, Hindistan, Çin ve diğer büyük ekonomiler büyük petrol ithalatçılarıdır. Petrol fiyatları yüksek kalırsa yüksek ithalat enflasyonu görebilirler.

Petrol fiyatları yükseldiğinde, çeşitli sektörlerin üretim maliyetleri ile işletmeler ve hane halklarının enerji maliyetleri de yükselerek enflasyonun yükselmesine neden oluyor.

Yüksek enerji fiyatları ve yeni enflasyonist eğilimler, merkez bankalarının enflasyonu kontrol altına alma çabalarını engelleyebilir. Bu durum faiz oranlarının uzun süre yüksek seviyelerde kalmasına neden olabilir. 

İsrail Çatışması Emtia ve Girdilerde Ilımlı Bir Artış Yaratıyor..

ABD'li çiftçilerin emtia ve girdi fiyatları üzerinde bir miktar etki yarattı. Anlaşmazlık bazı emtia fiyatlarını yükseltiyor.

****Gübre stokları, İsrail ile Gazze arasındaki çatışmanın arz endişelerini artırmasıyla yükseldi.

Küresel potasyum arzının %3'e kadarı potansiyel olarak risk altındadır.

Gübre üreticilerinin hisseleri, Hamas'ın İsrail'e yaptığı sürpriz saldırının, çatışmanın hayati önem taşıyan gıda ürünlerini yetiştirmek için kullanılan besinler de dahil olmak üzere küresel tedarikleri nasıl etkileyeceğine dair endişeleri artırmasının ardından yükseldi.

Bölgede devam eden çatışmanın ortasında, Gazze'nin hemen kuzeyinde yer alan ve ülkenin potasyum gübre ihracatı için önemli bir merkez olan İsrail'in Aşdod limanında olağanüstü hal ilan edildi. Böylece küresel potasyum arzının % 3'üne kadar kısmı potansiyel risk altına girdi.

****Üstelik bölgedeki önemli bir nitrojen kaynağı olan İran'ın çatışmaya çekilmesi durumunda, tahıl üretimine yönelik besin fiyatları, sınırlı arz ve nitrojen bazlı gübrelerin üretiminde kullanılan Hollanda gazının (Avrupa doğal gaz ticaret endeksi) potansiyel fiyat primleri nedeniyle artabilir.

****İran'ın İsrail çatışmasına potansiyel müdahalesi, Tahran'ın daha önce kapatma tehdidinde bulunduğu hayati önem taşıyan Hürmüz Boğazındaki gemi trafiğini tehlikeye atabilir. Sevkiyatların üçte biri doğalgaz sıvılaştırılmış sirkülasyonu olup bu koridordan geçmektedir.

**Dünyadaki her altı varil petrolden biri Hürmüz Boğazı'ndan geçiyor…

**Gübre fiyatlarındaki artışın ana faktörleri; yüksek yakıt fiyatları, geçen yıl düşük talep nedeniyle mineral gübre rezervlerindeki azalma ve iklim değişikliğidir. Birçok bölgede anormal sıcaklık vardı. Neredeyse yeniden canlanmanın tek yolu ekim ve hasat için gübre oldu.

***Ekonomistlere göre, dünya potasyumlu gübre arzının yüzde 3'ü Türkiye'ye ve diğer ülkelere gidebilir. Ancak yeni fiyatlarla….

****Uluslararası Para Fonu (IMF), Salı günü yayınladığı Dünya Ekonomik Görünümü raporunda, küresel tüketici fiyat artışı tahminini 2024 için önceki tahminindeki %5,2'den %5,8'e yükseltti. IMF, çoğu ülkede enflasyonun 2025 yılına kadar merkez bankası hedeflerinin üzerinde kalacağını tahmin ediyor.

****Sonuç olarak, bu savaş çevreye yayılırsa, petrolde, doğalgazda, gübrede fiyatların artmasına neden olacaktır. Enflasyon ve faizlerde düşüş hızının azalmasına neden olacaktır.

Zorluğu, çiftçiler, dar gelirliler daha fazla hissedecekler.

Zaten istikrarsız olan gübre ve enerji piyasalarının savaş ve ticaret politikaları nedeniyle daha da kötüleşebileceğinden endişesi var.

Enerji piyasalarının piyasa değerleri değeri artarsa, dünya doğal gaz fiyatları yükselir Nitrojen üretim maliyetleri artar. Buda gübreye zam olarak ortaya çıkar.

Nereden bakılırsa bakılsın savaşta, iklim değişikliğinde, salgınlarda, yangınlarda, sel ve deprem felaketlerinde en büyük zorluğu, dar gelirli aileler, çiftçiler görüyorlar. Kısaca olan garibana oluyor.

Bu çatışmaların, savaşların kimlere yaradığını, kimlerin perde arkasında neden olduğunu ve kimlerin sürekli kazançlı çıktıklarını hepimiz biliyoruz. Zenginler uçaklarla, teknelerle kaçtılar. Tatil yapmaya başladılar.

Dikkatli olmak zorundayız. Küresel ekonomi hızlanmıyor, topallıyor. Bundan sonra ne olmalı? Bu konuda herkes konuşuyor. Ancak uygulamaya bakmak gereklidir. Dünyada özellikle bölgede büyük bir endişe var. Şu an için barış için atılan bir adım yok. Piyasalarda bu yüzden tedirgindir…

Ülkemizin de her senaryoya karşı hazırlıklı olmasını, bu çatışmaların bir an önce bitmesini, barışın sağlanmasını, huzurun gelmesini temenni ediyorum.