Toprak üretir, ama ona iyi bakılırsa,

Çiftçi üretir, ama emeğinin karşılığını alırsa.

Çiftçimiz, sosyal medyada işçilerin ve memurların hak arayışını takip ediyor. İşçiler toplu sözleşme görüşmelerinden isteğinin büyük kısmını aldı.

Memurlar alamadı.

Bunun en büyük nedeni politik gücü ve kuvvetli lobisi olan kazanıyor.

Grev hakkı olanın ve üyelik aidatını işverenin ödemediği sendikalar daha sıkı pazarlık yapıyor.

Bu yıl başkan ve yönetimler hariç kazanan memurlar oldu. Sosyal medyayı takip ettiler. Araştırdılar ve paylaşarak sahada yerlerini aldılar. Bu da sendika başkan ve yönetimlerini tedirgin etti. Sendikalar tayin ve atama ile değil memur maaş ve özlük hakları mücadelesi vermesi gerekiyor. Memur geçinemiyor.

Memurda, işçiler gibi öncelikle insanca yaşayabileceği bir ücret istiyor.

Artık üyesi ile ilgili çalışmayan, talimatla iş yapan, siyasi partilerin arka bahçesi olan, grev hakkı için mücadele etmeyen, işverenin üyelerinin aidatını ödediğinden rahatsız olmayan, yönetimi başarısızlıklarında bile bırakmayan başkan ve yönetimlerin işi çok zor.

Sendikacılar göremediği olay, Z arkadan gelen Alfa Kuşağı Sendikacılığı lafta ve göstermelik olarak değil eylemde Sendika 4.0’ı ülkemizle tanıştıracaklar…

Genç sendikacılardan umudum var. Her memurda sendikalı olmalı ve öncelikle sendika içi mücadele de görev almalıdır.

**Bu konu ve memurlarla ilgili haberleri internette emekhaber.com sitesi takip etmekte mümkündür.

Burada tarımcı olarak en önemli konu çiftçilerimiz ne olacak?

****Türkiye, bereketli toprakları, dört mevsim iklimi ve çalışkan çiftçileriyle büyük bir tarımsal potansiyele sahiptir. Ancak bu potansiyel, yanlış yönetim, plansızlık ve dışa bağımlılık nedeniyle ciddi bir krizle karşı karşıyadır. Yüksek girdi maliyetleri, iklim değişikliği, borç sarmalı ve sahadan kopuk politikalar, tarımı sadece çiftçinin değil, ülke ekonomisinin ve gıda güvenliğinin de kırılgan noktası haline getirdi.

Tarım sektörünün temel sorunları, nedenleri ve uygulanabilir çözüm önerileri nedir?

****Tarımın Sorunları: Neler Yanlış Gidiyor?

***Yüksek Girdi Maliyetleri

Mazot litre başına 50 TL’yi, gübre torbası 1000 TL’yi aştı. Tohumların çoğu ithal ve dövize endeksli. TÜİK verilerine göre, 2024’te tarımsal girdi fiyat endeksi %75 artarken, ürün fiyatları sadece %20 yükseldi. Çiftçi, üretim için borçlanıyor, ancak hasat gelirleri maliyeti karşılamıyor.

**Neden?

*Enerji ve gübrede ithalata bağımlılık.

*Enflasyonla uyumlu olmayan, geç ödenen desteklemeler.

*Yerli gübre ve tohum üretiminin yetersizliği.

***İklim Krizi ve Sulama Yetersizliği

Nature dergisinin 2025 raporuna göre, iklim değişikliği Türkiye’de tarımsal üretimi %20-25 azalttı. Konya Ovası’nda kuraklık tarlaları çölleştiriyor, Karadeniz’de seller mahsulü yok ediyor. Sulama altyapısı eksik; damlama ve yağmurlama sistemleri yaygın değil.

**Neden?

*GAP ve benzeri sulama projelerinin tamamlanmaması.

*Modern sulama tekniklerinin yeterince teşvik edilmemesi.

*Tarımsal sigorta sisteminin etkisizliği.

***Borç ve Kırsaldan Göç

Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerinin yüksek faizli kredileri çiftçiyi borç batağına sürüklüyor. 2024’te tarım arazilerinin %10’u borç nedeniyle el değiştirdi. Tarım yapanların yaş ortalaması 55’in üzerinde; gençler tarımı gelecek görmediği için köyleri terk ediyor. Sosyal medyada #ÇiftçiBittik etiketi, bu çaresizliği yansıtıyor.

**Neden?

*Tarımın kârlı bir meslek olmaktan çıkması.

*Kırsalda sosyal güvence ve yaşam koşullarının yetersizliği.

***İthalat Bağımlılığı

Buğdaydan samana, mercimekten mısıra birçok ürün ithal ediliyor. 2024’te buğday ithalatı %30 arttı. Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), ithal ürünlerle piyasayı düzenlerken, yerli çiftçi zarar ediyor.

**Neden?

*Günübirlik, üretici yerine tüketici odaklı ithalat politikaları.

*TMO’nun çiftçiye adil fiyat vermemesi.

***Politika ve Yönetim Eksiklikleri

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın politikaları sahadan kopuk. Destekler, Tarım Kanunu’nda öngörülen GSMH’nın %1’lik oranına ulaşmıyor ve enflasyon farkı gözetilmeden bir yıl gecikmeyle ödeniyor. Örneğin, tarımsal sulama için elektrik desteği sadece Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin, Batman, Şırnak ve Siirt illerinde uygulanıyor; ödemeler şeffaf değil ve şirketlere gidiyor. Uzun vadeli plan eksikliği, GAP gibi projelerin tamamlanamaması ve siyasi atamalar sektörü zora sokuyor.

**Neden?

*Şeffaflık ve etki analizi eksikliği.

*Siyasi çıkarların bilimsel analizlerin önüne geçmesi.

****Dünyadan Dersler: Başarılı Örnekler

Hollanda: Küçük arazilerden sera teknolojisi, yapay zeka ve damlama sulama ile yüksek verim alıyor. Türkiye, teknoloji kullanımını yaygınlaştırabilir.

Hindistan: Kooperatifler ve yerel tohum projeleri küçük çiftçiyi destekliyor. Ziraat odalarıyla benzer modeller geliştirilebilir. Buğday ithal eden bir ülke iken şimdi buğday ihraç ediyor.

Arjantin: %289’luk enflasyona rağmen soya ve mısır ihracatıyla ayakta. Türkiye, yerli üretimi teşvik ederek ithalatı azaltabilir.

****Çözüm Önerileri: Tarımı Yeniden Canlandırmak

***Adil ve Zamanında Destekler

Mazot, gübre ve tohum destekleri enflasyona endeksli artsın. Küçük çiftçilere öncelik verilsin, destekler ekim öncesi ve zamanında ödensin. Yerli gübre ve tohum üretimine yatırım yapılsın.

***Sulama ve Teknoloji Reformu

GAP, DAP gibi projeler tamamlanarak su israfı önlensin. Damlama sulama teşvik edilsin, çiftçiye teknoloji eğitimi verilsin. Tarımsal sigorta sistemleri iklim risklerine karşı güçlendirilsin.

***Yerli Tohum ve Ar-Ge Yatırımları

Yerli tohum üretimi için Ar-Ge fonları artırılsın. Üniversiteler ve ziraat odaları, çiftçiye sahada yeni teknikler öğretsin.

***İthalatı Azalt, Üretimi Artır

TMO, çiftçiden erken ve taban fiyatla ürün alsın. Stratejik ürünlerde üretim planlaması yapılsın, yerli üretici korunmadan ithalat yapılmasın.

***Şeffaf ve Katılımcı Yönetim

Bakanlık, ziraat odaları ve kooperatiflerle iş birliği yapsın. Desteklerin kapsamı ve etkisi şeffaf şekilde açıklansın, etki analizleri kamuoyuyla paylaşılsın. Çiftçi karar süreçlerine dâhil edilsin.

***Kırsalı Canlandırma

Genç çiftçilere özel teşvik ve hibe programları başlatılsın. Kırsalda eğitim, sağlık ve internet gibi hizmetler iyileştirilsin. Tarım yapanlara sosyal güvenlik desteği sağlansın.

****Son Söz: Tarım Geleceğimizdir

Türkiye tarımı, yüksek maliyetler, iklim değişikliği, borç sarmalı ve yanlış politikalarla mücadele ediyor. Ancak bu kriz, doğru adımlarla aşılabilir. Tarım, sadece çiftçinin değil, hepimizin geleceği. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın sahaya inmesi, şeffaf, bilimsel ve çiftçi odaklı politikalar üretmesi şart.

Yine aynı sözlerle bitireyim;

Toprak üretir, ama ona iyi bakılırsa,

Çiftçi üretir, ama emeğinin karşılığını alırsa.

Şimdi, çiftçiyle el ele verip tarımı yeniden canlandırma zamanı!