****Usta içeri girince hata ayağa kalkar. Yani hata, en kolay ustaya görünür. Usta yoksa çoğu zaman havanda su dövülür…

Dünya gündemini, ekonomi, iklim değişikliği, yapay zeka devrimi ve jeopolitik gelişmeler belirliyor. Ancak Kızıldeniz'de artan gerilimler ve Tayvan konusunda tırmanan sözlü savaş göz önüne alındığında, muhtemelen sonuncusu yani jeopolitik gelişmeler baskın çıkacak.

Ülkemiz gündemini neler belirliyor?

*Geçen yıl aldığımız zirai ilacın parasıyla aynı zirai ilacı alabiliyormuyuz?

*Geçen yıl aldığımız bir litre mazot parasıyla ne kadar mazot alabiliyoruz?

*Süt üreticisi, çiftçi geçen yıldan daha mutlu mu?

*Hayvancılıkta ithalata ve hayvan sayısını ithalatla artırmaya devam ediyormuyuz?

*Tarımda bir politikamız var mı?

*Gıda enflasyonu düşüyor mu?

*Çözüm veya tünelin ucundaki aydınlığı gören var mı?

****Kısaca tarımda aynı sorunlarla, 2. Yüzyıla giriyoruz.

***Ülkemizde, 2023 yılında enflasyon çok yüksekti.

*İstanbul Ticaret Odası (İTO) enflasyon oranını 1 Ocak’ta açıkladı. İstanbul Odası verilerine göre, İstanbul’da perakende fiyatlar Aralık Ayında % 3,52 arttı. Yıllık olarak % 74,88’e yükseldi.

*Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG), enflasyonu 3 Ocak’ta açıkladı. Aralık ayında %4,12 arttı. 2023 yılındaki artışı %127,21 olarak gerçekleştiğini belirtti.

*TÜİK’ göre enflasyon Aralık'ta aylık bazda %2,93 artarken, yıllık bazda %64,77 yükseldi. Gıda enflasyonu Aralık'ta aylık bazda %4.81 artarken, yıllık bazda %72,01 yükseldi.

Örneğin, vergilerdeki artış TÜİK verisiyle, tarımsal desteklemelerdeki artış ENAG verisi ile olsa iyi olmaz mı? Ama ülkemizde bunun tersi oluyor.

***Dünyada enflasyon ve gıda fiyatları düşerken bizde yükselmeye devam ediyor. Bir yerlerde yine yanlışlık yapılıyor olabilir mi?

***Acaba yapısal reformlar yapılmadığı için enflasyon düşmüyor olabilir mi?

***Doğru ve güvenilir verilerle, doğru ve güvenilir analizler mi yapılamıyor?

Acaba tarımda olduğu gibi ekonomide de bütüncül bakılmıyor, tüm paydaşlar ile beraber konuşulup, birlikte kararlar alınamıyor mu?

****İkinci Yüzyılın, İlk Tarımda Yatırım Programı!

****2024 Yılı Yatırım Programının Kabulü ve Uygulaması Resmi Gazetede yayınlandı.

****Ocak Ayının ilk gününde yazdığım yazıda, “Bütçe Kanunu” ile bilgiler vermiştim.

Tarım ve Orman Bakanlığının Bütçesinin 283.124.800.000 TL ve bu bütçenin “Yatırım Bütçesi” ise, yatırımlarla ilgili, Sermaye giderleri (06) 6.887.345.000 TL ve Sermaye Transferleri (07) 107.454.020.000 TL olup, toplam 114.341.365.000 TL olduğunu belirtmiştim.

Bu konu yani yatırımlarla ilgili “2024 Yılı Yatırım Programının Kabulü ve Uygulanmasına Dair Karar” beklendiğini ve bu kararın Ocak 15 kadar açıklanması gerektiğini yazdım. (Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu, Madde 19; Kamu yatırım programı, merkezî yönetim bütçe kanununa uygun olarak anılan Kanunun (Bütçe Kanunu) yürürlüğe girdiği tarihten itibaren on beş gün içinde Cumhurbaşkanı kararıyla Resmî Gazetede yayımlanır.)

***Yatırım Programında; Devletin yatırım programına sunulan, uygun görülen yatırım projeleri ve bu projelerin ödenekleri bulunur. Nasıl bir uygulama yapılacağı belirlenir.

****2024 Yılı Yatırım Programının Kabulü ve Uygulaması 15 Ocak 2024 Tarihli ve 32430 Sayılı 1. Mükerrer Resmî Gazete’ de yayınlandı.

İçeriğinde neler var?

Örneğin, Tarım Sektöründe 370 Proje Bulunmaktadır. Toplam 2024 Yılı Ödeneği 101.008.432.000 TL’ dir.

  • Sulama                     217 Proje
  • Taşkın Koruma        32 Proje
  • Bitkisel Üretim        55 Proje
  • Hayvancılık              19 Proje
  • Su Ürünleri              15 Proje
  • Ormancılık               32 Proje

Kamu kurum kuruluşlarında, üniversitelerde, özellikle merkez teşkilatlarında çalışan yöneticiler, projelere imza atan ve yürütenler, Bütçe Kanununu, Yatırım Programını ve bu konularla ilgi mevzuatları bilmek ve taşra teşkilatları ile paylaşmak zorundadır. Proje yürütücüleri hangi projenin ödeneğini kullandığını bilmiyorsa, o projenin amacından bilgisi yoksa ödeneğini takip edemez. Taşra Teşkilatına gerekli bilgileri veremez. Böylece proje amacına ulaşamaz.  Bu konular; liyakatli, bilgili ve deneyimli yöneticiler ve proje yürütücüleri tarafında kontrol altına alınmalıdır. Söz konusu ülkemizin geleceğidir.

**Tarım ve Orman Bakanlığının, “Yatırım Programında” bu yılda tarımla ilgili 20-25 yıllık projeler bulunmaktadır. Bu projeler ilk sunulduğunda, etütleri, fizibiliteleri ve o günkü verilerle ekonomik analizleri yapılmış, istenen formatta hazırlanarak mülga DPT’ ye verilmişti. Bu projelerle ilgili bağımsız bir birimce izleme değerlendirme yapılsa, nakdi ve fiziki gerçekleşme takip edilse çoğu proje iptal edilir. Ayrıca en az %30-40 tasarruf sağlanır. Bu tasarrufla ülkemize katma değer sağlayan projelere daha fazla kaynak aktarılır. Ayrıca daha fazla yeni projeler programa alınır.

**Böyle projeler yok denebilir. Bu konu ile kısa bir çalışma yapılarak, 20-25 yıl önce yatırım programlarında yer projeler, bu yılın projeleri ile karşılaştırılsın, proje adı aynı olan projeler var mı? Neresi farklı? Eski proje olduğu belli olmasın diye sadece “Başlangıç ve Bitiş Tarihleri” değişik olduğu görülecektir.… 

Hatta “Yatırım Programında” yer alan bazı projelerin mülga DPT’ na ilk defa sunulduğu tarih 1979 yılı olabilir mi

Ayrıca “Yatırım Programında” bulunan projelerin ödeneklerinin bir kısmı taşraya yani İl ve İlçe Tarım ve Orman Müdürlüklerine gönderilir. Bu projeler ile ilgili bilgiler taşraya verilmediğinden ve havuza düşen ödenekler proje amacı dışında harcanır gider. Böylece projelerden beklenen amaca ulaşılamaz.…

***Ülkemizde her konuda tasarruf yapılmalıdır. Burada sadece ülkemizin çıkarları düşünülmelidir. İşin özünde, tasarruf yapılmadığını görüyor ve biliyoruz.

****Şimdi soralım, sadece projenin başlangıç ve bitiş tarihini değiştirmekle ne elde edilir?

***Bu konular neden önemlidir? Bu projelerin fiziki ve nakdi gerçekleşme yüzdeleri kağıt üzerinde olmamak koşuluyla ne kadar yüksek olursa ülkemiz ekonomisine getireceği katma değerde yüksek olur.

Tarım ve Orman Bakanı,  bağımsız bir birim kursun.. Yatırım programında bulunan projeleri izletsin ve değerlendirsin.. Çoğu projeleri iptal ettirir. Yatırım projelerinin ödenek sorununu da çözer.

***2024 Yılı Yatırım Programının Kabulü ve Uygulamasının adını, İkinci Yüzyılın, İlk Tarımda Yatırım Programı olarak değiştirirsek ne değişir? Bunun cevabını bir soruyla vereyim…

Ünlü Rumeli İşkembecisin adını Menekşe İşkembecisi olarak değiştirirseniz koku değişir mi?

Tarımda,  son 20-30 yılın önemli bir sorunu da gelişme hızımızın düşük olduğudur. Bu hızda düşmeye devam ediyor. Bu hızla gelişmiş ülkelerin liginde oynamak hayaldir. Tarım da az da olsa yapılan başarılı işler ve yürütülen iyi projeler var. Bunlarda kamuda giderek sayıları azalan akıllı ve kaliteli tarımcıların sayesindedir. Onlar, her zaman sahada mücadele veren mektepli ve alaylı kahramanlarımızdır. Projesi (Etüdü, fizibilitesi, ekonomik analizleri…) olmayan çalışmalarla zaman kaybetmezler. Çakma projeciler onları sevmez. Onları daha fazla yönetim kademelerine getirmek gerekir. Ama sistem sorunlu olduğu için bu sistem onları sistemin dışına doğru atmaya çalışır.  

****Bütçe disiplini en büyük tasarruftur.

Cumhurbaşkanlığında, 2018 yılında kurulan kurullar bulunmaktadır. Örneğin; Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu, bağımsız bir birime yatırım programında yer alan projeleri izleme ve değerlendirme görevi veremez mi? Böylece ekonomimize katma değeri olmayan projeleri iptal ettirip, projeleri belli bir disiplin altına aldıramaz mı? Bunun sonunda yatırım projelerinin toplam bütçesinden en az %30 tasarruf sağlanır. Bu sadece Tarım ve Orman Bakanlığı için yaklaşık 30.000.000.000 TL olur. Tüm kamu kurum ve kuruluşlarında bu sorunlar çözüldüğünde büyük bir kaynak sağlanır. Kamuda tasarruf sadece araç konusu olmamalıdır. Tasarrufa bütüncül bakmak gereklidir.

****Tarımda 2. Yüzyılda yapılacak ilk iş; akıllı ve kaliteli yöneticilerle akıllı ve kaliteli takım oyuncularla, akıllı ve kaliteli takımlar kurmak olmalıdır.

****Burada akıllı ile anlatmak istediğim; Kendini sürekli geliştiren, yenileyen, okuyan, araştıran, takım oyuncusu olan, paylaşan, bilime ve kaliteli eğitime önem veren, erdemli, uzlaşı kültürüne sahip olan….

****Tarımda 2. Yüzyılda yapılacak sonraki işler;

Geleneksel yönetim şeklinden çağdaş bir yönetime geçiş,

Zihniyetin değişmesi,

Liyakat sorunun çözülmesi,

Bilime ve kaliteli eğitime önem verilmesi,

Bilim ışığında yapısal reformların yapılması

Adama göre mi koltuk, koltuğa göre mi adam sorunun çözülmesi..

Bunlar yapılmadan, bu konulardaki sorunlar çözülmeden tarımda sorunlar çözülemez ve 3. Yüzyıla da aynı sorunlarla gireriz…

****Ülkemizde artık süslü sloganlar, spot ve politik cümleler tarımda sorunları çözmüyor. Sahada eylem gerekiyor. Alınan kararlar sonucunda çiftçinin cebine giren parayı görmek isteniyor. Seçim geliyor. Umarım bu alışkanlıklarımızı bırakırız. Gerçeklerle yüz yüze geliriz.  

****Cumhuriyetimiz, 2. Yüzyıla girdi. Tarım ve Orman Bakanlığının ve tarım sektörünün 2. Yüzyıla girmesi gecikecek kanaatindeyim....

****Bugünkü yazımı Oğuz Atay’ın sözü ile bitireyim.

Cam kırıkları gibidir bazen kelimelerağzına dolar insanınSussanacıtırkonuşsankanatır.

Ben, olsun kanatsın diyorum…..