Süt fiyatlarının tartışma konusu olduğu, üreticinin zararına satış yaptığı bir dönemde, Türkiye’nin en büyük süt markalarından olan SÜTAŞ'ın daveti üzerine bir grup gazeteci arkadaşla birlikte Sütaş'ın Bingöl’deki entegre tesislerini yerinde görme fırsatımız oldu.

Sütaş Bingöl

Gerçekten de, Sütaş Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz’ın “ustalık eserimiz” diye tanımladığı bu yatırım; sadece teknolojisi ve temizliğiyle değil, bölgeye kattığı ekonomik ve sosyal değerle de takdiri hak ediyor.

Sütaş’ın temeli, 1958 yılında dede “Kirmikirli Celalettin”in sözünden dönmeyip her gün dört ton sütü almak zorunda kalmasıyla atıldı; o dört ton süt, Türkiye’nin en büyük süt markasına dönüşen yolculuğun ilk damlası oldu.

Marmara’da Karacabey, İç Anadolu’da Aksaray, Ege-Akdeniz’de Tire ve Doğu-Güneydoğu’da Bingöl… Her biri sadece süt işleme fabrikası değil, aynı zamanda yem fabrikası, biyogaz tesisi, gübre üretim alanı, eğitim merkezi ve çiftlikleriyle adeta büyük bir tarım kampüsü durumundalar.

Bingöl’de örnek bir yatırım: Temizlikten üretime, her şey sistemli

Sütaş’ın Bingöl entegre tesisleri, 3200 dekarlık bir alan üzerinde kuruldu. Mevcut durumda 7 bin sağmal hayvanla üretim yapılıyor ve hedef 10 bin başa ulaşmak. Asıl hedef ise bu sayının ileriki yıllarda 20 bine çıkarılması planlanıyor. Çiftliklerde kurulu sistem o kadar ince dizayn edilmiş ki hayvanların altında gübre görmek mümkün değil; otomasyon sistemi ile sürekli temizlik sağlanıyor.

Bu temizlik ve düzen, sadece göze değil üretime de yansıyor.

Günlük bin ton süt işleme kapasitesine sahip fabrikada aynı anda 18 farklı süt ürünü üretilebiliyor. Günlük bin ton sütün yüzde 25'inin kendi çiftliklerinden yüzde 75'inin de üreticiden alınması amaçlanıyor. Yem fabrikası, süt veren ineklerin ihtiyacını karşılayacak şekilde planlanmış. Üstelik tesisin enerji ihtiyacının neredeyse tamamı biyogazdan karşılanıyor. Güneş enerjisiyle desteklenen bu sistem, çevreci üretimin de güzel bir örneğini oluşturuyor.

Rakamlarla değil, etkisiyle konuşan bir yatırım

Bingöl’de şu ana kadar Sütaş tarafından 202 milyon dolarlık yatırım yapılmış. Tesislerde doğrudan 893 kişi çalışıyor, Bingöl’ün hayvancılık potansiyeli göz önünde bulundurulduğunda, bu yatırımın sadece ekonomik değil sosyolojik etkisi de büyük. Şimdiden Bingöl'ün net göç veren iller sıralamasından çıkma yolunda önemli bir adım atılmış.

Bingöl’ün 2033 yılında gayri safi yurt içi hasılasının yüzde 61’inin Sütaş etkisiyle oluşacağı hesaplanıyor. Türkiye genelinde fert başı gelir sıralamasında 73. sırada yer alan Bingöl’ün, bu yatırımla birlikte 38. sıraya yükseleceği öngörülüyor.

Süt fiyatları üreticinin moralini bozuyor

Ne var ki, işin bir de üretici boyutu var. Maalesef Türkiye genelinde süt üreticisi, sütünü bırakın gerçek değerinden satmayı USK'nın belirlediği fiyattan bile satamıyor. SÜTAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, üreticiden sütü Ulusal Süt Konseyi’nin (USK) belirlediği 17,15 TL’den aldıklarını belirtti. SÜTAŞ gibi bir markanın, Bingöl'e yaptığı yatırımlar kadar USK'nın referans fiyatını uygulaması üretimin sürdürülebilirliği açısından da büyük önem taşıyor.

Öyle ki, Muharerrem Yılmaz USK'nın referans fiyatına bütün sanayicilerin de sahip çıkması gerektiğinin altını çizdi. Bu yaklaşımı da üreticiler adına değerli buluyorum.

USK süt fiyatlarını ne zaman güncelleyecek? Süt fiyatı 21 liraya çıkarabilir!

Diğer yandan USK Başkanı Hamit Can, Haziran başında süt fiyatlarının güncelleneceğini açıklamıştı ama Haziran bitti, yeni bir gelişme olmadı. Şimdi gözler Temmuz ayına çevrildi. Hükümetin işçiye önerdiği yüzde 16’lık zam baz alındığında, süt fiyatlarının da yaklaşık bu oranda artarak 21 TL seviyesine çıkması beklenebilir. Eğer bu güncelleme yapılır ve sahada uygulanırsa, üretici biraz olsun nefes alabilir.

Son söz; Sütaş’ın Bingöl’e yaptığı yatırım, sadece bir süt fabrikası kurmaktan ibaret değil. Bu yatırım, bölgesel kalkınmanın, modern hayvancılığın ve sürdürülebilir üretimin somut bir örneği. Ancak bu başarı hikayesinin sürmesi için sahada emeği geçen üreticinin de hakkının verilmesi şart. Süt fiyatları üreticinin maliyetine göre düzenlenmedikçe, ne kadar güçlü fabrikalar kurarsanız kurun, o zincirin en zayıf halkası kırılabilir. Ve o halka da çiftçidir.

Sütaş Bingöl Entegre Tesisleri Özeti:

Alan: 3200 dekarlık bir arazi üzerine kurulu.

Hayvan Sayısı: 10 bini sağmal olmak üzere 22.500 baş kapasiteli çiftlik; şu anda 7.023’ü sağmal olmak üzere 15.618 hayvan bulunuyor.

Üretim: Tesisler tam kapasiteye ulaştığında, ihtiyaç duyulan sütün %25’i kendi çiftliklerinden karşılanacak.

Yem Fabrikası: Günlük 1.000 tonluk süt üretimine uygun karma yem üretim altyapısı mevcut.

Ürün Çeşitliliği: Aynı anda 18 farklı süt ürünü üretilebiliyor.

Enerji: Elektriğin %92’si ve ısının %38’i biyogazdan; hibrit sistemle güneş enerjisi de kullanılıyor.

Organik Gübre: Yılda 700 bin ton fermente gübre üretiliyor ve tarlalara geri kazandırılıyor.

Eğitim: Üreticilere ücretsiz eğitim verilen hayvancılık eğitim merkezi bulunuyor.

Hayvan ıslahı: Entegre tesiste nesil ıslahı araştırma laboratuvarı ile hem bölgedeki hayvancılığın geliştirilmesi hem de Sütaş çiftliklerinde yüksek verimli, hastalıklara karşı direnci yüksek sığır ırklarının yetiştirilmesine yönelik araştırma laboratuvarları bulunuyor.

İstihdam: Mevcut durumda 893 kişi istihdam ediliyor. Tam kapasiteye ulaştığında bu sayı bin kişinin üzerine çıkacak.

Yatırım Tutarı: 202 milyon dolar.

Tedarik Zinciri: Günde 28,3 ton süt, 658 üretici aileden temin ediliyor.

Çiftçiye Ödeme: 2024 yılında hububat sapı, yonca ve silajlık mısır üretimi karşılığında bölge çiftçisine 245,4 milyon TL ödendi. 2025 yılında 414 milyon TL’ye çıkması öngörülüyor.

Bölgesel Etki: 2033’te Bingöl ekonomisinin %61,5’i bu yatırıma bağlı gelişecek, GSYH sıralamasında 73. sıradan 38. sıraya yükselecek.

Göç: Yatırım sayesinde Bingöl artık göç veren il olmaktan çıkacak.