Türkiye’nin stratejik kuruluşları olan şeker fabrikaları, kifayetsiz muhterisler yüzünden resmen bir bataklığa sürükleniyor.

Fabrikalar özelleştirme kapsamından çıkarıldı diye sevinirken, Türkiye’nin üreten gücü, pancar tarımının sigortası olan devasa fabrikalar, liyakatsız ve beceriksiz bir genel müdürün şahsi ve siyasi çıkarlarına göz göre göre heba ediliyor. 

Gerçekten insan üzülüyor. 

Et ve Süt Kurumu Genel Müdürü Osman Uzun, kullandığı bir cümleden dolayı (o cümlenin de cımbızla çekildiğine yönelik iddialar var) apar topar, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi bile beklenmeden görevden alınırken, diğer tarafta yeterli şeker bulunmasına rağmen ülkeyi büyük bir şeker krizine sürükleyen, TÜRKŞEKER’i göz göre göre batıran, kendi şahsi menfaatleri doğrultusunda TÜRKŞEKER TARIM’ı yağmalayan/yağmalattıran (bu yağmalamayı belgeleri ile ortaya koymuştuk) kifayetsiz Genel Müdür Mücahit Alkan’a ise kimse dokunamıyor! 

Düşünün, yaşanan krizden ve Ukrayna-Rusya savaşından dolayı bütün fiyatlar uçmuş, girdi maliyetleri katlanmış, gıda fiyatlarına saatlik zamların geldiği bir ortamda TÜRKŞEKER Genel Müdürü hiçbir öngörüye dayanmadan çıkıp şeker fiyatlarına 2022 Eylül ayına kadar zam yapılmayacak diyerek açıklama yapmıştı!

Sonrası malum Mart ayının başında TÜRKŞEKER, şeker fiyatlarına sessiz sedasız yüzde 13 zam yaptı. Bu zam da yeterli olmadı, bugün ikinci hem de yüzde 85 oranında yüksek bir zam daha yapılmak zorunda kalındı. 

Bugün yapılan zamla birlikte; ‘Raf Fiyat Garanti’ kapsamında marketlere verilen şeker fiyatlarına yüzde 30, diğer gıda firmalarına satılacak şekere ise yüzde 85 oranında artırıldı.

TÜRKŞEKER’in özellikle gıda firmalarına satacağı şeker fiyatlarına yaptığı yüzde 85 oranındaki zamla kooperatif ve özel şeker fabrikalarının fiyatları bir birine yaklaşmış oldu. Bu zamla birlikte piyasa rahatlayacağı için, şeker krizi de geçici bir süre çözülecektir. 

Nihayet, kifayetsiz Genel Müdür Mücahit Alkan, sorunu yeni fark edebildi ve olması gereken fiyat politikası da hayata geçirildi. 

Nihayet diyorum, çünkü TÜRKŞEKER’in uyguladığı fiyat politikasının bir karşılığı yoktu.

Bu zam yapılmak zorundaydı.

Ancak Genel Müdür Mücahit Alkan, hem Tarım Bakanına, hem Varlık Fonuna hem de sayın Cumhurbaşkanına şirin (!)  görünebilmek için piyasa gerçeklerinden kopuk bir fiyat politikası uygulamış ancak piyasaya da şeker vermeyerek ülkeyi durduk yerde bir şeker krizinin içine sürüklemişti.

Zaten biranda şeker fiyatlarına yapılan yüzde 85 zam oranıyla bugüne kadar uygulanan fiyat politikasının ne kadar çarpık olduğunu kendileri ele vermiş oldu.  

Kamunun yaptığı zammı savunuyor gibi görünebiliriz.

Ancak maalesef uygulanan yanlış politikalar, artan kur ve katlanan girdi maliyetlerinden dolayı üretim pahalılaştığı için şekeri artık 2, 3 liraya tüketmemizin bir imkanı kalmadı.

Bugün kamu fabrikalarında 11 liradan, özel ve kooperatif fabrikalarında 11.5 liradan satılan şekeri, fazla değil yeni hasat döneminde yani Eylül ayında kurda, mazot ve gübre fiyatlarında aşağı yönlü bir seyir olmazsa 20 liranın altında olmasının imkanı yok.

Anlaşılacağı üzere 6 ay sonra bugünkü fiyatları bile arayacağız.