ESK’nın sözde et fiyatlarını düşürmek için yaptığı canlı hayvan ve et ithalatına yönelik ağır kokular giderek artıyor!

CHP İstanbul Milletvekili Özgür Karabat’ın ‘et ithalatında rant sistemi kuruldu’ açıklamalarının ardından deyim yerinde ise ortalık toz duman oldu.

Öyle ki, et ithalatı için 10 gündür Güney Amerika’da bulunan ESK Genel Müdürü Mustafa Kayhan daha Türkiye’ye gelmeden kurum bu iddialara açıklama yapmak zorunda kaldı. Kayhan da yapılan açıklamayı 10 bin km öteden twitter hesabından paylaştı. Paylaşmakla da kalmayıp, ithalat gezisini yarıda keserek ilk uçağa atlayıp Türkiye’ye geliyor. (Yazıyı kaleme aldığımız saatlerde Genel Müdür halen uçaktaydı)

Diyeceksiniz ki, ne Güney Amerika’sı, ne ithalatı, ne rant sistemi! Hadi bunları da geçtik yerli üretime kafa yorması için göreve getirilen ve devletten bunun için maaş alan bir genel müdürün et ithalatı için 10 bin km uzaklıktaki bir coğrafyada 10 gündür ne işi var?

İnanın artık olan bitene biz de yetişemiyoruz. Geçmişte mümkün görünmeyen olaylar günümüzde öyle normalleşti ki, et ithalatı için Güney Amerika’ya giden kurum genel müdürü kurumda görevinin başında değil 10 bin km mesafedeki yaban ellerden açıklama yapmak zorunda kalıyor!

Şimdi kısaca bu açıklamaya bir bakalım, sonra da bu açıklama üzerinden kapalı devre yürütülen et ithalatı ile ESK’da nelerin üstünün örtülmeye çalışıldığına kısaca değinelim…

Açıklamada; ESK’nın piyasanın regülasyon faaliyetlerini şeffaf bir şekilde sürdürdüğü, CHP İstanbul Milletvekili Özgür Karabat’ın kurumla ilgili asılsız ve gerçek dışı iddialar da bulunduğu, kırmızı et piyasasında manipülatif fiyat artışlarını önlemek amacıyla dengeli ve piyasa ihtiyacı nispetinde ithalat yapıldığı, bu ithalatta da hiçbir aracı kullanmadan AB’den kurumsal kesimhanelerden teklifler alınarak mevzuatlara uygun bir şekilde rekabet ve fırsat eşitliği çerçevesinde ihale usulü ile alımlar yapıldığı, Türkiye’de piyasaya satışı yapılan karkas et ve canlık kesimlik hayvanlarla ilgili müracaatların usul ve esasların internet sitesinde yayınlandığı, satışların firmalara eşit miktarda yapıldığı ve bu süreçte herhangi bir kamu zararının söz konusu olmadığı belirtildi.

Açıklama kısaca böyle…

Görüleceği üzere ‘şeffaflık’ vurgusu yapılarak yapılan açıklamada, ne Genel Müdür Mustafa Kayhan’ın 10 gündür Güney Amerika seyahatinden (!) ne de Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın başdanışmanı ve ESK yönetim kurulu üyesi Mücahid Taylan ile ilgili iddiaların hiçbirine cevap verilmemiş.

ESK’nın tarihinde hiçbir genel müdürün yapılacak canlı hayvan ve et ithalatı için yurt dışına gittiğini hatırlamıyorum. Ancak maşallah Mustafa Kayhan, sürekli yurt dışında! ESK’nın teknik heyetleri dururken bir Genel Müdürün yapılacak ithalatlarla ilgili sürekli yurt dışına gitmesini nasıl değerlendirmemiz gerekiyor? Yoksa Kayhan, Genel Müdürlüğün yanında celepliğe de mi başladı?

Aslında yapılan bu açıklama, kapalı devre yürütülen ithalatlarla ilgili kamuoyuna doğru bilgi vermekten ziyade, Bakan Yumaklı’nın başdanışmanıyla ilgili gündeme gelen ağır iddiaların üstünü örtmek için yapılmış gibi görünüyor.

Çünkü Mücahid Taylan ile ilgili ağır şaibe oluşturacak iddiaların hiç birine cevap verilmemesinin başka bir açıklaması olamaz.

Bakan başdanışmanlığının yanı sıra ESK yönetim kurulu üyesi olan Mücahid Taylan’ın geçmişte besilik hayvan ithalatı için ESK ile çalışması, yurtdışı firmalarla olan bağlantıları hem Bakanlıkta hem de sektörde sorgulanırken, ESK’nın bu konulara duyarsız kalmasını anlamak mümkün değil.

ESK Genel Müdürü Kayhan’ın ithalat için gittiği bütün yurt dışı programlarına Taylan’ı yanından ayırmaması da işin başka bir boyutu.

İthalatla ilgili bütün süreç gerçekten şeffaf bir şekilde yürütülse bunların hiçbiri insanların kafasında soru işareti oluşturmayacak ancak her ne kadar açıklamada yurt dışı alımların ihale ile yapıldığı ve içeride satılan etlerin de firmalara eşit bir şekilde satıldığı belirtilse de maalesef bunların şeffaf bir şekilde yapıldığına dair ortada hiçbir emare yok.

Bırakın yurt dışı alımlarının ve iç piyasada et satışlarının şeffaf bir şekilde yapılmasını, Mustafa Kayhan döneminde et satışlarına yönelik fiyat listesi bile kurumun web sayfasından kaldırılmıştı.

Et fiyatlarını bile vatandaştan gizleyen bir kurum yöneticisinin milyon dolarlık canlı hayvan ve et ithalat ihalelerinin şeffaf bir şekilde yapıldığını eylemle değil de sözle açıklaması sizce ne kadar inandırıcı olur?   

Şeffaflıktan bahsediliyorsa, şu sorulara cevap verilmesi gerekiyor:

-ESK, 2023 yılında ne kadar canlı hayvan ve et ithalatı yaptı?

-İthalat için yapılan ihaleleri hangi firmalar kazandı?

-İhaleler hep belli firmalar üzerinden mi yoksa farklı firmalar üzerinden mi yapıldı?

-İthalat yapılan firmalarla Mücahid Taylan’ın doğrudan veya dolaylı yoldan bir ortaklığı var mı?  

Kamuya hesap verilebilirlik sorumluğunda bulunan bir kurum, bu bilgileri kamuoyu ile neden paylaşmıyor?

Açıklamada Türkiye’de satışı yapılan karkas et ve canlı kesimlik hayvanlarla ilgili müracaatların usul ve esasların internet sitesinde yayınlandığı belirtilmiş, ancak kurumun web sayfasında biz neden bu usul ve esasları göremiyoruz? Yanlış hatırlamıyorsam firmalara satılacak etle ilgili sadece bir defa duyuru yayınlanmıştı o da bir iki gün içinde kaldırılmıştı.

ESK’nın Polonya’dan yaptığı karkas et ithalatında, daha düşük teklif veren firma yerine daha yüksek teklif veren firma ile çalışıldığını belgesi ile ortaya koymuştuk. Şeffaflıktan bahseden ESK yönetimi, nedense bu konuyla ilgili de kamuoyuna hiçbir açıklama yapamamıştı.

Yine ithalatın başladığı ilk aylarda ithal edilen etler el altından hiçbir duyuru bile yapılmadan İstanbul’da 3-5 firmaya düşük fiyattan satılmıştı. Bunu da ortaya çıkarınca ESK yönetimi hemen bu satış yönteminden çark etmişti.

Demek istediğim, sinek ufak ama mide bulandırır misali, ESK’nın et ithalatıyla ilgili ortada mide bulandıran birçok iddia bulunmasına rağmen Kayhan ve ESK yönetim kurulu üyeleri hep kaçak güreşmeyi tercih ediyorlar.

Ama bu pilav daha çook su kaldıracak!