Cumhurbaşkanlığında, Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulunun görevleri nelerdir?
Küresel kaynama nedir?
Çiftçi ve Enflasyon!
Zeytinyağında fiyatlar uçtu!!
Göçmen kuşlar yollarını değiştiriyorlar!!!
**Bugün Fuzuli’nin güzel bir sözüyle başlayalım; “Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil”.
****Tarımda sorunları çözmenin ilk yolu tarımı tanımak, tarıma bütüncül bakmaktır. Tarımı bilmiyorsan, elin ayağın toprağa değmemişse, hem mektepli hem alaylı değilseniz, bilime ve kaliteli eğitime önem vermiyorsan, liyakat önemli değilse, zihniyet değişmiyorsa, beraber çalışmayı ve birlikte karar almayı bilmiyorsanız üstelik masa başında kararlar alır uygulamaya geçerseniz tarımdaki sorunları çözemezsiniz…
****Cumhurbaşkanlığı Politika Kurulları Üyeliklerine yapılan atamalar ile ilgili karar 9 Ekim 2018 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanmıştı. Yasal dayanağı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 21 inci maddesiydi.
Kurulların genel görev ve yetkileri aynı kararnamenin Madde 22’de belirtilmişti. Bu Kararname incelendiğinde kurullara birçok görev ve yetki verildiği görülmektedir.
***Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu, bugüne kadar hangi çalışmaları yapmıştır, hangi politikaları geliştirmiştir?
**Gıda sağlığı ve güvenliği konusunda hangi araştırmalar yapılmıştır, risk analizi yaparak gıda sağlığının korunması için hangi politika önerileri geliştirilmiştir?
**Tarım ve hayvancılıkta yerli gen kaynaklarımızın korunması, ıslahı ve çeşitlendirilmesi için hangi araştırmalar yapılmış, politika önerileri oluşturulmuş ve destekleme politikaları geliştirilmiştir?
**Tarım ve gıda konularında bu kadar sorun yaşanırken, 2018 yılından bugüne kadar bu kurul neler yapmıştır? Hangi sorunları çözmüştür?
**Tarımdaki sorunların çözülmemesinde sadece Tarım ve Orman Bakanlığını eleştirmek doğrumudur?
**Bu sistemde, böyle bir kurul varken Tarım ve Orman Bakanlığı bağımsız karar alır uygulayabilir mi? Kuruldan gelen kararlara bakanlık hayır diyebilirler mi?
**Bir tarım ülkesinde kurulan böyle bir kurulda bir ziraat mühendisinin olmaması ne kadar doğrudur?
Bu sorular kurulun görevleri ile ilgilidir. Kararnamede kurulun görevlerini incelediğinizde sizlerin de çok sorularınız olacaktır.
**Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulunun bu kadar görevi ve yetkisi olduğuna göre tarımda neden başarı yoktur?
****Çiftçi ve Enflasyon!
**İTO Aylık % 5,46 , Yıllık % 73,2 olarak enflasyon açıkladı.
**ENAGrup Aylık % 6,24 , Yıllık % 130,13 olarak enflasyon açıkladı.
**TÜİK Aylık % 4,75 , Yıllık % 61,53 olarak enflasyon açıkladı.
Çiftçimize soralım size göre enflasyonun oranı ne kadardır?
Geçen aya göre yıllıkta düşüş görme nedenimiz baz etkisidir. Korkunç bir enflasyon var. İki senedir hepimizi eziyor...
Önemli olan bir konuda gıda enflasyonudur. Hala yıllık %75 ’dir. Mutfakta yangın devam ediyor.
**Enflasyonla mücadelede mutlaka bir acı reçete olur. Bu reçeteden genellikle tüm milletimiz payını alır. Öncelikle burada daha fazla bedel ödemesi gerekenler var.
**Ekonominin bu durumlara düşmesinin nedeni yanlış alınan veya zamanında alınmayan kararlar olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu kararları almayanlar veya geç almaya neden olanlarla çiftçilerimiz neden aynı bedeli ödesinler?
**Son yirmi yılda sürekli devletin imkânlarından yararlananlar, gelirlerini sürekli artıranlar ile çiftçimiz neden aynı bedeli ödesin?
**Ekonomi iyi giderken sefa sürenlerin şimdi biraz daha fazla taşın altına ellerini sokmaları gerekmez mi?
**Ekonominin düzelmesi için mali disiplinle ilgili bir program uygulanıyor. Herkesten fedakârlık bekleniyor. Emeklileri, çiftçileri ön sıraya geçirildiler. Şimdi büyük bir sorun var. Bu mali disiplin böyle mi gidecek? Ocak ayından sonra seçim ekonomisi uygulanırsa, seçimden sonra daha acı bir reçete gelebilir.. Buna hazırmıyız?
**Ülkemizde her zaman seçim kazanmak ön planda olduğuna göre 2024 yılı acı, karanlık ve soğuk bir yıl olacak.....
****Ülkemizde tarımda sorunlar artarak devam ediyor.
**Girdi fiyatları maliyetleri artırıyor. Mazot, gübre, yem ve zirai ilaç fiyatları sürekli artıyor. Bunu sadece yaşayan çiftçilerimiz çok iyi biliyorlar. Ancak çiftçimizin ürettiği ürünlerin fiyatı artmıyor.
**İklim değişikliği ülkemizi ve dünyayı etkilemeye devam ediyor. İklim değişikliğini yönetemediğimiz için iklim değişikliği bizi yönetmeye başladı.
**Ülkemizde görülecek iklim mültecileri konusunda önlemler alınıyor mu?
**Örneğin şu sorunun cevabı aranmalıdır? 2050 yılında iklim değişikliği nedeniyle hangi bölgelerimizde zeytincilik yapılamayacak? 2050 yılında zeytinciliği hangi bölgelere kaydırmak gereklidir? (2050 yılını göremeyeceğim ama kayıtlara geçsin istedim..)
**Tarım sayımın 2001 yılından beri yapılmadığı ve üretim planımızın olmadığı Tarım ve Orman Bakanlı tarafından kabul edildi. Nihayet tarım sayımı yapılmasına karar verildi. 2001 yılından beri neden yapılmamıştı? Tarım sayımın sonuçları ne zaman alınır? Bu sürenin iki yıl süreceği söyleniyor. Protokol neden paylaşılmadı?
**Üretim planı ne zaman bitecek? Ne zaman paylaşılacak? Ne zaman uygulamaya geçilecek? Tarım sayımı belli olmadan 2001 yılı verileriyle yapılacak üretim planlamasından başarı nasıl bekleniyor?
**Tarımda emeğin sahibi olan çiftçilerimizin geliri bir türlü artmıyor. Çiftçimiz nasıl üretimini sürdürecek?
**Gıda enflasyonunda dünyada ilk dördün arasındayız. Gıda enflasyonu düşmeden enflasyon düşer mi?
**Kuru soğanda ihracata kotalı izin verildi! Hangi verilere, neye göre kota? Üreticiye soruldu mu?
**Pamukta maliyet yaklaşık 18-23 TL arasında iken geçen yıl 21 lira olan pamuk bu yıl 18,5 lira!!! Çukobirlik’te enflasyon ve maliyet nasıl hesaplanıyor? Kim pamuk eker?
**Seneye bu maliyetler ve mercimeğe verilen fiyatlar ile kim mercimek ekecek?
**Polonya ve Ukrayna tahıl krizi, dünyayı etkileyecek. Biz nasıl önlemler aldık?
Buğdayın fiyatı neden yeniden 300 Euro'ya yükselebilir mi?
Buğday fiyatları duraklıyor. Çünkü Hindistan, Avustralya ve Arjantin'deki kuraklık nedeniyle dengeler giderek daralıyor.
Buğday fiyatlarının kışın artabilir. Birkaç ay öncesine kadar küresel buğday tedariki 2023/24 pazarlama yılı için güvenli görünüyordu. Ukrayna'daki savaşa rağmen Karadeniz'deki ihracat büyük ölçüde sorunsuz gerçekleşti.
***Dünyada zeytinyağı fiyatları kuraklık ve kötü hasat nedeniyle yükseliyor. Dünya tüketiciler etkileniyor.
***İspanya’da zeytinyağı fiyatlarının yükselmesinin nedenleri Ukrayna'daki savaş sonrası artan üretim maliyetleri ve kuraklıktır. Uluslararası Para Fonu'nun birincil emtia fiyat endeksine göre, küresel aylık ortalama zeytinyağı fiyatları ağustos ayında ton başına 8.900 doları (8.250 €) aşarak geçen yıla göre yüzde 130 artış gösterdi.
Avrupa'daki zeytinyağı stoklarının yetersizliği ve iç enflasyon fiyatları yeni zirvelere itiyor.
***Bu nedenle Yunanistan’da bu yaz kilogram başına 8,00 € 'ya ulaştı hatta bazı durumlarda aştı.
Hasat görünümü kötüleştikçe Suriye zeytinyağı ihracatını kısıtladı.
***Suriye'de zeytinyağı üretiminin 2023/24 mahsul yılında yüzde 50 oranında düşmesi bekleniyor. Yetkililer fiyat artışlarını önlemek için ihracatı yasakladı.
***USDA’ya göre, Akdeniz’deki “aşırı kuru hava” nedeniyle küresel zeytinyağı fiyatları Eylül ayında ton başına 8.900 dolara yükseldi.
****Yunanistan'daki sellerin etkisi ancak şimdi ortaya çıkıyor. Tarımın yalnızca dörtte biri yok olmakla kalmıyor, bir daha da geri gelmiyor. Tarlalardaki erozyon ve silt, tarlaların verimli olabilmesi için 9-10 yıl geçmesi anlamına geliyor. Çiftçilerin vazgeçmesiyle büyük bir iç göç yaşanıyor.
***Göçmen kuşlar patojenleri dünya çapında verimli bir şekilde taşıyor. İklim değişikliği göçmen kuşlarının yollarını değiştirmesine neden oluyor. Bilim insanları değişen göç yolları, değişen kuş göçleri insanlara yeni bulaşıcı hastalıklar getirme tehlikesi yaratıyor. Bulaşıcı hastalık uzmanları insanlara yönelik yeni tehditlere karşı tetikte olmalarını söylüyorlar. Konu önemlidir. Bize bir şey olmaz yerine risk planlarımızı hazırlayım. Göçleri izleyelim.
***İklim değişikliği yani kuraklık, yağışlar yani hava koşullarındaki meydana gelen değişiklikler böceklerin azalmasına neden oluyor.
****Küresel ısınmadan daha ciddi olan "küresel kaynama" nedir?
Tarım üzerindeki etkileri nedir? Üreticilerin alabileceği önlemler ne olmalıdır?
Artık sık sık “küresel kaynama” duymaya başladık. İklim değişikliği konusunda daha dikkatli olmamız gerekiyor.
“Küresel kaynama” nedir?
Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO), Temmuz 2023'te küresel ortalama sıcaklığın 16,95 santigrat derece olduğunu ve bunun tarihteki en sıcak ay olduğunu açıkladı. Bu duyuruya yanıt olarak Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Guterres düzenlediği basın toplantısında “küresel ısınma dönemi bitti ve küresel kaynama dönemi geldi” uyarısında bulundu.
İklim değişikliğine önlemler hızlandırılmalı, sıcaklığın daha hızlı artabilir.
Orman yangınlarını unutmayalım. Şiddetli yağışların gelme riski artıyor.
Küresel kaynamanın tarıma etkisi nedir?
Küresel kaynamanın neden olduğu çevre değişiklikleri de tarımsal üretimi etkileyerek büyüme sorunlarına ve tarım ürünlerinde kalite bozulmasına neden oluyor. Sıcaklıkların aşırı yüksek olduğu yıllarda ve bazı bölgelerde bazı ürünlerde veriminin azaldığı ve olgunlaşmamış ürünlerin ortaya çıkıyor.
Mutlaka yüksek sıcaklığa uyumlu çeşitler kullanılması gerekir.
Yüksek sıcaklığın etkilerini önleyen üretim yöntemlerinin dikkate alınmalıdır.
Tarım işçileri daha fazla sıcaklardan etkilenecekler. Yaşlı tarım işçileri risk grubunda olacaklar.
Tarımı sürdürülebilir kılmak için geleneksel tarım yöntemlerine bağlı kalmadan elimizden geleni yapalım.
Nüfus, gelir ve tarımsal verimlilikteki küresel değişiklikler, 2050 yılına kadar mahsullerin ve gıda ürünlerinin üretimini ve tüketimini etkileyebilir.
****Yine aynı yere geldik.
Denetleme ve düzenlemelerde sıkı disiplin gereklidir.
Tarımda öncelikle bir sistem sorunu var.
Bilim ışığında yapısal reformlarla başlanmalıdır.