Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğünün, Genel Müdür Yardımcısı Hüseyin Arap imzalı 6 Haziran’da 81 tarım il müdürlüğüne gönderilen skandal taklit ve tağşiş talimatını malumunuz kamuoyu sosyal medyadan öğrendi.

Peki, 81 il müdürlüğüne gönderilen skandal talimatta ne emrediliyordu?

İl müdürlerine, 2023 yılı gıda numune alma planı çerçevesinde hazır yemekler ürün grubunda yer alan ‘Pide, lahmacun, börek ve mantı’ gibi ürünlerin çiğ ürün harçlarında histolojik muayene ve kanatlı eti aranması programı kapsamında artık numune alınmayacağı belirtilmiş. 

Normalde bu talimat Bakanlığın bir iç yazışması gibi gösterilse de açık söyleyeyim, böyle bir talimat ‘Muz Cumhuriyeti’ diye tabir edeceğimiz ülkelerde bile yayınlanamaz. Vahametin boyutunun anlaşılabilmesi için bunu özellikle belirtmiş olayım.  

Bakanlık bu talimatla halk sağlığını büyük bir tehlikeye atarak hileli üretime resmen cevaz vermişti.

Pide, lahmacun, börek ve mantı gibi yemeklerin harcında etikete aykırı içerik kullanmak önce taklit tağşişten çıkarılıyor bu da yetmiyor histolojik muayene ve kanatlı eti denetimi tamamen kaldırılıyor.

Denetimden çıkarılması bir tarafa, hileli üretimin taklit ve tağşişten çıkarılmasını da 6 Haziran’daki talimatla öğrenmiş olduk.  

Demek ki ülkemizde halk sağlığı bu kadar ucuzmuş!!!

Eğer öyle olmasaydı ne böyle bir karar alınabilirdi ne de bu talimatın il müdürlüklerine gönderilmesine kimse cesaret edemezdi.

Olayın bu tarafını şimdilik bir tarafa bırakalım, asıl diğer tarafına bakalım…

Skandal talimatın ortaya çıkmasından sonra Bakanlığın ve Bakan Yumaklı’nın tavrı sizlerin de dikkatini çekmiştir.

Bakanlık önce skandal talimatla ilgili gündeme gelen iddiaları apar topar yaptığı açıklama ile yalanladı.

Bakan Yumaklı’da bu açıklamayı twitter hesabından retweetleyerek sahip çıktı.

Ancak Yumaklı, 24 saat geçmeden İzmir’de yaptığı açıklama ile sahip çıktığı talimatın iptal edildiğini belirterek, eski sisteme geri dönüleceğini belirtti ve halkın sağlığı ile oynanmasına kesinlikle müsaade etmeyeceklerini kaydetti. 

Sormak gerekiyor, 24 saat içinde ne oldu da sayın Yumaklı’nın ‘iddialar doğru değil’ denilerek sahip çıktığı talimatın iptal edildiğini açıkladı?

İşte skandal talimatı daha da skandal hale getiren tarafı da burası…

Olay birdenbire gıdada hileli üretim boyutundan yönetim zafiyeti boyutuna geçiyor. 

Çünkü 3 Haziran’da göreve başlayan Yumaklı’nın 6 Haziran’da Gıda ve Kontrol Genel Müdür Yardımcısı Hüseyin Arap imzalı 81 il müdürlüğüne gönderilen talimattan haberi bile yokmuş!

Evet, yanlış duymadınız…

Bende öğrenince şok oldum ama sayın Bakan da aynı bizler gibi skandal talimattan sosyal medyadan ve yapılan haberlerden sonra haberdar olmuş!  

Bundan dolayı da çevresindekileri kızıp, azarlamış!

Talimatın içeriğine vakıf olduktan sonra da İzmir’deki açıklamayı yapmak zorunda kalmış! 

Bu noktada artık diyecek bir şeyiniz kalmıyor!

Düşünün halk sağlığını tehlikeye atan ve hileli üretime denetimsizliği getiren bir karar alınıyor ancak Tarım Bakanının bundan haberi bile olmuyor!

Dahası böylesine hassas bir konuda Gıda ve Kontrol Genel Müdürü Durali Koçak’ın imzası yerine vekâleten görev yapan bir genel müdür yardımcısının imzası bulunuyor!

Hani derler ya işin içinde iş var, burada da aynen bunu yaşıyoruz!

Yani bu konu öyle hafife alınacak, ‘bir hata yapılmış’ deyip geçilecek bir konu değil bunu bilelim.

Anlaşılan bakanlıkta ‘gizli bir el’ Bakandan habersiz bu kararı aldırıyor ve uygulamaya koyduruyor, bunu da Genel Müdür üzerinden değil vekâleten görev yapan bir genel müdür yardımcısı üzerinden yaptırıyorlar!

Şimdi bu tablo karşısında insan daha da ürperiyor!

Demek ki Bakanlıkta kritik konularda Bakana rağmen çok rahat kararlar aldırılabiliyormuş bunu net bir şekilde bir kez daha görmüş olduk.

Eğer sosyal medyada bu skandal patlak vermemiş olsaydı, halk sağlığını hedef alan bu operasyon amacına ulaşmış olacaktı!

Peki, Bakan Yumaklı’nın yaptığı açıklamadan sonra gerçekten bu talimatta geri adım atıldı mı?

Maalesef sadece tepkileri dindirmek için karar biraz yumuşatıldı!

Bunun da özellikle altını çizmemiz gerekiyor.

Çünkü pide, lahmacun, börek ve mantı gibi yemeklerde halk sağlığını tehdit eden, vatandaşı aldatan harç içerikleri yine tağşiş olarak görülmeyecek sadece etikete aykırılıktan dolayı düşük miktarda ceza kesilecek fakat bu hileli üretimler taklit ve tağşiş listesinde ifşa edilmeyeceği için bundan vatandaşın haberi bile olmayacak. Firmalar düşük cezaları ödeyip olayı kapatacaklar bir sonraki hileli üretimlerine de aynen devam edecekler!

Yani vatandaş hangi lokanta, yemekhane, restoran, kafe veya zincir marketlerde satılan dondurulmuş ürünlerde içeriği değiştirilmiş pide, lahmacun, börek, mantı yediğini bilmeyecek!

Onun için sayın Yumaklı, halk sağlığına gerçekten değer veriyorsa öncelikle talimatta belirtilen ’02.06.2023 tarihli ve E-16647434-300-8478149’ sayılı ilgili yazının da ortadan kaldırılarak, bu tür hileli üretimlerin taklit ve tağşiş kapsamına yeniden alınması gerekiyor.

Yoksa bu üretimleri yapanlar taklit ve tağşiş listesinde ifşa edilerek rezil edilmedikten sonra etikete aykırılıktan dolayı kesilecek düşük miktarda cezaların hiçbir caydırıcılığı olmayacak.

Ha diyeceksiniz taklit ve tağşiş listesi de 16 aydır yayınlanmıyor! Taklit, tağşiş listesine alınsa ne olacak?

Evet, haklısınız…

Hileli üretime karşı Bakanlığın en büyük samimiyetsizliği de bu zaten!

Fakat bu samimiyetsizlik Vahit Kirişçi dönemine ait, Bakan Yardımcısı iken bu konular İbrahim Yumaklı’nın alanına girmiyordu ancak şu anda Bakan olarak bütün konulara vakıf.  

Bundan dolayı Bakan Yumaklı’nın hileli üretime karşı ne kadar samimi olup olmadığını, taklit ve tağşiş listesinin yayınlanıp yayınlanmamasında ‘İRADESİNİ’ hangi yönde kullanacağında göreceğiz.

Size de tavsiyem Tarım Bakanlığı taklit ve tağşiş listesini yayınlamadan bilmediğiniz, güvenmediğiniz yerlerde, hele hele zincir marketlerde satılan dondurulmuş pide, lahmacun, börek ve mantıyı kesinlikle yemeyin…

Şimdiden hayırlı bayramlar...