Gazeteci Hande Fırat Özvardar, ‘Hande Fırat’a 3.5 milyon TL hibe! Ünlü gazetecinin yeni işi belli oldu’ başlıklı haberimiz üzerine twitter hesabından bugün bir açıklama yaptı.

Öncelikle belirteyim ki; tarım sektörünü uzun yıllardır takip eden bir gazeteci olarak, söz konusu haberi yapmadan önce gazetecilik etiği gereği, bir isim benzerliği olup olmadığını ve hibe desteğine başvurusu söz konusu ise detaylarını öğrenmek için kendisini aradım.

Kendisi de isim benzerliğinin olmadığını böyle bir başvuru yaptığını teyit etti. Ancak Tarım ve Orman Bakanlığının kırsal kalkınma hibe desteğinin birçok başlığı olmasına rağmen bize hangi alanda bir hibe desteği başvurusu yaptığını ısrarlı sormamıza rağmen hiçbir bilgi vermedi.

‘Tarım yapmak için önce toprağı havalandırmak gerektiğini’, ‘biberi, domatesi hormonsuz yemek istediğini’, ‘Bill Gates’in Türkiye’den toprak aldığını’, ‘tarımın ne kadar stratejik bir alan olduğunu’, kendisinin de emeklilik hayali olarak toprakla üretimle uğraşmak istediğinden bahsetti.

Hangi hibe ile ilgili bir başvuru yaptığını net bir şekilde söylemediği için görüşmeden sonra bende oluşan izlenim; ‘bahçe tipinde bir arazisi var herhalde onu ekip dikmek için ufak bahçe tipi traktör veya çapa makinesi’ hibesine başvurduğu yönünde bir kanı oluşmuştu. Bunun da bir haberi değeri olmadığı için haber yapmayı düşünmemiştim.

Ancak listede kazanılan hibelerle ilgili kodlar var. Hibeye esas yatırımlara bu kodlar aracılığıyla ulaşabiliyorsunuz. Listede Hande hanımın kazandığı hibeyle ilgili kodları ‘06.01.TÜY-C.14/3.2547’ incelediğimde durumun hiç te öyle bahçe tipi traktör veya çapa makinesi hibesi olmadığı anlaşıldı.

Bu kodlara göre, Hande hanımın küçükbaş hayvancılık yetiştiriciliği kapsamında, proje üst limiti 7 milyon lira olan yeni bina yapımı için hibe başvurusu yaptığı ortaya çıkıyor. Proje üst limitinin yüzde 50’si oranında hibe desteği verildiği için, Bakanlıktan yapacağı küçükbaş hayvancılık yatırımı için 3.5 milyon lira hibe desteği alacak demektir.

Şimdi benim anlamadığım, kamuoyunda bilinirliği olan bir gazeteci eğer gerçekten her vatandaş gibi kendisinin de hibe desteğine başvurma hakkının olduğunu düşünüyorsa,  yaptığı yatırımla örnek olmak istiyorsa, burada gazetecilik etiği açısından hiç bir sorun görmüyorsa bu bilgileri kendisini arayan bir meslektaşına neden vermek istemez!

İşin dahası ‘haber yapmazsanız sevinirim’ diye niye bir talepte bulunur!

Bunun takdirini kamuoyuna bırakıyorum…

Hande hanım açıklamasında, demiş ki; “Seçim sürecinde benim üzerimden, kasıtlı olarak birtakım odaklar tarafından üst yazı ile servis edilen saçma metinle Milli Gazete başta olmak üzere bir takım odaklar iktidarı vurmaya kalkmasın.

Erdoğan'ı ve Ak Parti’yi benim üzerimden yıpratmaya çalışmak, 15 Temmuz fotoğraflarını kullanmak, seçime giderken yıllardır tanıdığım diğer parti liderlerinin kendi yayın organlarında bunları araştırmadan yayınlatmaları hiç etik değildir”

Şunu belirteyim ki; bizim ömrümüz Tarım Bakanlığındaki çarpık destekleme sistemi ve hibe desteklerinde yaşanan yolsuzlukları sorgulayan haberler yapmakla geçti. Bu bizim ne ilk ne de Allah izin verirse son haberimiz olacak.

Sektör dışından, küçükbaş hayvancılıkla hiçbir alakası olmayan kamuoyu tarafından bilinen bir gazeteci küçükbaş hayvancılıkla ilgili bir yatırım yapıyorsa ve bu yatırımı için Tarım Bakanlığından da hibe desteği alacaksa hangi gazeteci olursa olsun bu hem gazetecilik etiği açısından hem de sektör için haberdir.  Hande Fırat için de haberdir, Sadettin İnan için de haberdir.

Şimdi yapılan açıklamada bizim haberimiz yalanlanamazken, işin özünden kopararak sanki belli bir maksatla yapılmış gibi göstermeye çalışmakta neyin nesi oluyor! Hele hele Hürriyet’in Ankara Temsilciliğini yapan, ‘haberin’ ne demek olduğunu en iyi bilen bir meslektaşımızın bu haberin; ‘ Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ve hükümeti kendisi üzerinden yıpratmak’ için yapıldığını iddia etmesi anlaşılır bir durum değil. 

Biz kendisini aradığımız halde, bugün kendisinin açıklamada yaptığı gibi bize hiçbir bilgi vermeyip sonra da ‘haberin hiçbir araştırma yapılmadan’ yapıldığını ileri sürmesini de kendisinin gazetecilik etik anlayışına bırakıyorum.