Herkes için zor bir dönemden geçiyoruz ve en büyük sıkıntılar -hem tüketici hem de üretici açısından- Tarım, Gıda ve Hayvancılıkta yaşanıyor.

Daha önceden benzer sıkıntıları yaşasak da bu sefer pandemi, Ukrayna-Rusya savaşı ve küresel ekonomik çalkantı bu sıkıntılarımızı daha da derinleştirdi. 

Millet olarak sahip olduğumuz göçebe sosyal genetiğimiz buradan neşet eden “Göç yolda dizilir” felsefemizle birleşince ve de bunlar devlet/siyaset/bürokrasi alışkanlığına dönüşünce, memleket dolap beygiri gibi hep aynı sorunların etrafında dolanıp duruyor. 

Maalesef, bu sorunlardan birisi olan Kuru Soğanda her yıl ya çiftçinin felaketiyle ya da tüketicinin canını yakan sonuçlarla karşılaştık.

Bu sene birçok alanda olduğu gibi soğanda da piyasa dalgalı gitti. 

Ve sezonun sonuna geldik…

Adana’da yeni sezon üretimi başladı ama hala çiftçinin elinde depolarda bekleyen 75 bin ton gibi çok yüksek tonajda kuru soğan (milli servet)  çürüyor, çürümeyi bekliyor. 

Çiftçimiz güncel maliyetlerle 2 TL civarında malolan soğanını bugünlerde 1 TL civarında bir rakama ancak (alıcı bulabilirse) verebiliyor. 

Bu konuda kamuoyunun bilgilendirilmesi ve devlet yetkililerinin harekete geçirilmesi konusunda ise maalesef çiftçi kuruluşları kulaklarının üzerine yatmış bekliyorlar. 

Daha önceki yıllarda birçok kez değişik ürünlerde yapıldığı gibi geçen yılda soğan üreticisi çiftçimize TMO eliyle devlet el uzatmış ve sorunu bir nebze olsun çözmüştü.

Bu yılda aynı şekilde hızla benzer bir sürecin işletilmesine ihtiyaç var.

Tabi bu da ancak gözü kara, kararlı ve hızlı bir siyasi iradenin ortaya konulmasıyla mümkün olacaktır.

Bu cihette konunun ivedikle Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından gündeme alınması ve Tarım Bakanlığımızın yetki ve sorumluluğunda sorunun çözülmesi her gün, her saat soğanı (milli serveti) çürüyen çiftçimize el uzatılması zorunluluk halini almıştır.

Mesele sadece soğan meselesi değil mesele aslında daha vahim bir şekilde tarımsal üretimden çekilen kitlelerin bu sahada tutulması ve üretime teşvik edilmesiyle doğrudan ilgilidir. 

85 milyon nüfusu olup kendi topraklarında 100 milyon insanı besleyen bir ülkenin Tarım ve Gıda meselesi daha önce de ifade ettiğimiz gibi memleketin onlarca meselesinden biri olarak görülemez.

Bu mesele en önemli en ivedi şekilde halledilmesi gereken temel meseledir.