ÇİFTÇİ NEDEN BU KADAR BORÇLU?
ÇİFTÇİ YATIRIM YAPABİLİYOR MU?
DÜNYA'DAKİ TARIMSAL SERMAYE OLUŞUMU (Tarım-Bitkisel/Hayvansal, Ormancılık, Balıkçılık) NE DURUMDA?
BİZ NE DURUMDAYIZ?
Değerli okurlarım önceki yazıda DÜNYADA VE TÜRKİYE’DE TARIMSAL SABİT SERMAYE OLUŞUMU ile ilgili yazı dizisinin başlangıç bilgisini vermiştik.
Kısaca dosyamızın metodolojisi yani içeriğini de verip devam edeceğiz.
Yazı dizisi önce Yıllık Tarımsal Sabit Sermaye Oluşumunu yani yıllık ne kadar sabit sermaye yaratılabildiğini, yani tarımsal üretimden gelen kazançların ne kadarının sabit sermaye için harcanıp servet envanterine eklendiğini;
$ Bazında (cari=güncel)
$ Bazında (2015=100) Endeksine göre
TL Bazında (cari=güncel)
TL Bazında (2015=100) durumuna göre,
Daha sonra...
Net Sermaye Birikim Değerini (yani tarımsal işletmelerin, çiftliklerin net cepteki servetlerini)
$ Bazında (cari=güncel)
$ Bazında (2015=100) Endeksine göre
TL Bazında (cari=güncel)
TL Bazında (2015=100) durumuna göre,
Daha sonra ise
Ülkemizin kredi kullanımı ve çiftçi borçlarının seyrine göre bu verilerin ülke bazında analizini,
Sonuçta ise
Küresel düzeyde ve ülkemizin karşılaştırılmalı özet bir değerlendirilmesini görebileceksiniz.
Katkı ve katılımlarınızı bekleyerek devam edelim.
Tarımsal yatırımların gücünü ve sürdürülebilirliğini anlamanın yollarından biri, Tarımsal Brüt Sabit Sermaye Oluşumu (Gross Fixed Capital Formation – GFCF) verilerine bakmaktır. 2015 baz yılı alınarak sabit fiyatlarla hesaplanan bu değerler, tarım sektörünün üretim araçlarına yaptığı yatırımların zaman içindeki reel gelişimini gösteriyor. Peki bu veriler bize ne anlatıyor?
Dünya genelinde GFCF artışı dikkat çekici
2013 yılında dünya genelinde tarım, ormancılık ve balıkçılığı kapsayan toplam brüt sabit sermaye oluşumu 2015 bazlı sabit fiyatlarla 511,6 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu değer cari fiyatlarla 559 milyar dolar seviyesindeydi. Aradaki yaklaşık 47,5 milyar dolarlık fark, kur hareketleri ve fiyat dalgalanmalarından kaynaklandı.
2023’e geldiğimizde, sabit fiyatlarla hesaplanan küresel sermaye oluşumu 683,856 milyar dolara ulaştı. Bu, 10 yıllık süreçte %33,7’lik bir artış anlamına geliyor. Cari fiyatlar açısından bakıldığında ise artış oranı %35,7 oldu. Yani hem reel hem nominal bazda dünya genelinde tarımsal yatırım iştahının arttığını söyleyebiliriz.
Türkiye’de tablo nasıl?
Türkiye’nin aynı dönemdeki performansına baktığımızda ise bazı ilginç veriler öne çıkıyor. 2013 yılında sabit fiyatlarla 9,49 milyar dolarlık brüt sabit sermaye oluşum değeri ile dünya sıralamasında 9. sıradaydık. Ancak 2023’te bu rakam 10,423 milyar dolara yükselse de sıralamada 11. basamağa gerilemişiz.
Yüzdesel olarak ifade etmek gerekirse, Türkiye’nin 10 yıllık sabit fiyatlı yatırım artışı sadece %9,8. Dünya ortalamasının (%33,7) oldukça gerisinde. Cari fiyatlarla bakıldığında ise artış oranı %2,63 gibi oldukça düşük bir seviyede kalmış. Oysa dünya ortalamasında cari artış %35,7.
Bu fark bize iki önemli şeyi gösteriyor: Birincisi, kur ve fiyat hareketleri Türkiye'nin tarımsal yatırım değerini olumsuz etkiliyor. İkincisi ise dünya ile aramızdaki yatırım artış farkı sabit fiyatlarda yaklaşık %24 puan, cari fiyatlarda ise %33 puana kadar çıkıyor.
Kredi ve özsermaye dengesi
İlginç olan şu ki, aynı yıllarda kullanılan sabit yatırım kredilerinin dağılımına baktığımızda, çiftçilerin 2013 yılında kredi kullanımlarından daha fazla yatırım gerçekleştirdiğini görüyoruz. Bu, o dönem öz kaynaklarla yatırım yapma kapasitesinin daha yüksek olduğunu gösteriyor.
Bu tablo, aslında Türk çiftçisinin uygun ekonomik ortamlar sağlandığında yatırım yapmaktan çekinmediğini ve hatta bu yatırımları kendi öz sermayesiyle bile gerçekleştirebildiğini ortaya koyuyor. Sanılanın aksine çiftçilerimiz, kur ve fiyat dengesizliklerinin olmadığı, öngörülebilir politikaların uygulandığı dönemlerde oldukça dinamik bir yapıya sahip olabiliyor.
Sonuç: Yatırım ortamı iyileştirilirse üretici hazır
Özetle, Türkiye'nin tarımsal sermaye oluşumu verileri, çiftçilerin yatırım kararlarının büyük ölçüde para politikalarına, piyasa istikrarına ve destek sistemlerine bağlı olduğunu net şekilde gösteriyor. 2013’teki veriler, çiftçilerin desteklenmesi hâlinde kendi kaynaklarıyla bile ciddi yatırım yapabildiğini kanıtlıyor.
Görünen o ki, tarımsal üretim araçlarına yapılan yatırımda dünya hızla ilerlerken, Türkiye’nin daha cesur ve istikrarlı adımlara ihtiyacı var. Potansiyel var, irade eksik.
Not: Bir sonraki konumuz, 2013 yılında "Türk Lirası" olarak yaratılan Tarımsal Brüt Sabit Sermaye Oluşumumuzu 2023 Yılındaki ile kıyaslayıp sonra da dolar üzerinden değerleri ile analiz edeceğiz.