Hayvancılıkta ülke zor bir süreçten geçiyor. Her gelen bakan yeni bir destekleme modeli açıklasa da ülkenin durumu iyiye değil daha da kötüye gidiyor.
Öyle ki devlet bile artık ithal besicilik yapar hale geldi!
Düşünün bir zamanlar devlet 'şunu üretmez, bunu üretmez' diyerek en stratejik kuruluşlar teker teker özelleştirilirken, şimdi gelinen noktada devlet ithal besicilik yapar hale getirildi!
Burada Tarım Bakanı İbrahim Yumaklı’yı gerçekten tebrik etmek gerekiyor! Çünkü hayvancılıkta devlet bugüne kadar böylesine aciz bir duruma düşürülmemişti!
Bunun İbrahim Yumaklı ile ne alakası var, ülke olarak zaten uzun yıllardır besilik hayvan ithal ediyoruz diyeceksiniz.
Doğrudur, et açığını kapatmak için uzun yıllardır besilik hayvan ithal ediyoruz ancak devlet bugüne kadar ithal besicilik yapmamıştı.
Et ve Süt Kurumu üzerinden veya özel sektör eliyle ithal edilen besilik hayvanlar besicilere veriliyor, üretimi onlar yapıyordu. Şimdi gelinen noktada ise devlette artık ithal besicilik yapacak!
Bu anlamda sayın Yumaklı, ülke hayvancılığında bir ilki başararak tarihe geçmiş oldu!
Et ve Süt Kurumu ile TİGEM arasında 50 bin etçi damızlık sözleşmesi dışında ayriyeten 5 bin baş da besilik hayvan ithalatı ile ilgili bir sözleşme yapılmış!
Yapılmış diyorum, çünkü bu sözleşmeden kimsenin haberi yok!
Sözleşme bugüne kadar herkesten saklanmış!
Düşünsenize devletin iki kurumu, Et ve Süt Kurumu ile TİGEM arasında besilik hayvan ithalatına yönelik bir protokol imzalanıyor ancak bu protokol herkesten saklanıyor!
İki kurumun web sayfasında her hangi bir açıklama yapılmadığı gibi sayın Yumaklı da bu protokolden hiç söz etmedi!
Ne zaman ki 5 bin besilik hayvan bu hafta TİGEM’in çiftliklerine geldi, ondan sonra gerçek ortaya çıktı.
TİGEM kaynaklarından da teyit ettiğimiz bilgiye göre, Mayıs ayında ESK ile TİGEM arasında imzalanan protokole göre, ESK’nın Güney Amerika’dan ithal ettiği 5 bin besilik hayvan TİGEM’in Ceylanpınar ve Karacabey işletmelerinde 6 ay bakılacak ve ESK’ya kestirilecek.
5 bin hayvanın parasını ESK ödeyecek, kesim sırasında hayvanların parasını TİGEM ile mahsuplaşacak.
Gördüğünüz üzere devlet artık ithal besicilik yapacak!
Yani üreticiye rakip olacak!
Şimdi sayın Yumaklı’ya sormak gerekiyor; Asli görevi üreticinin ihtiyacı olan kaliteli damızlık yetiştirmek olan TİGEM’i ithal besilik hayvan işine sokarak mı ülke hayvancılığını kurtaracaksınız?
Gerçekten pes doğrusu!
Ülke hayvancılığı açısından tam rezil bir durum!
Buna da bir kılıf bulmuşlar, diyorlar ki; TİGEM’in atıl kapasitesi vardı, 5 bin ithal besilik hayvan 6 ay bakılarak bu atıl kapasite değerlendirilecek!
Yani ne denilebilir ki; TİGEM’in atıl kapasitesi varsa neden damızlık üretimi için kullanılmıyor da bu atıl kapasite hayvancılığa hiçbir katkısı olmayacak bir şekilde heba ediliyor?
Zaten 600 bin baş besilik hayvan ithal edilerek, üreticiye ithal besicilik yaptırılıyor! Bir de TİGEM’i bu işe sokarak devlet eliyle de ithal besicilik yapmak hangi aklın ürünü?
Bakanlık ve TİGEM tarafında konuşulanlara göre bu gizli protokolün arkasında yine Bakan Yumaklı’nın başdanışmanı ve ESK yönetim kurulu üyesi Mücahit Taylan karşımıza çıkıyor!
Mücahit Taylan ile TİGEM Genel Müdürü Hazan Gezginç arasından su sızmaması ve Gezginç’in ülke hayvancılığına hiçbir katkısı olmayacak bu rezil projeye itiraz etmeyip, dört elle sarılması gerçekten düşündürücü!
İşin daha vahimini söyleyeyim, bu rezil projenin Cumhurbaşkanlığına dayandırılarak yapılması!
Bu arkadaşlar kendi küçük hesapları için, Cumhurbaşkanlığının ismini çok rahat kullanarak istedikleri gibi at koşturuyorlar!
Yani gelen vuruyor, giden vuruyor! Ceplerini doldurup gidiyorlar, olan ise eti pahalı tüketmek zorunda kalan vatandaş ile üretim yapamaz duruma gelen üreticiye oluyor!
Sayın Cumhurbaşkanının bırakın bu işe rıza göstermesini, TİGEM gibi bir kuruluşa ithal besicilik yaptırıldığını duysa inanın Tarım Bakanı bunun hesabını veremez...
Ama maalesef bunlar bile devlet başkanınından ya saklanıyor ya da masum bir şekilde anlatılıyor!
Yoksa böyle rezil bir projenin çok rahat uygulanabiliyor olmasının başka bir açıklaması olamaz!