Gübre endüstrisindeki büyük üretim kesintileri, artan gaz fiyatlarıyla bağlantılı olarak, en önemli azotlu gübrelerin gübre fiyatlarının yükselmesine neden olur.

Küresel dünyada akaryakıt, gaz, gübre fiyatları yükselirken ülkemizde hemen yükselir. Küresel dünyada akaryakıt, gaz, gübre fiyatları düşerken ülkemizde hemen düşmez. Bunu gıda da görüyoruz. Bu konuda düzenlemelere ve etkili denetlemelere ihtiyaç var.

Ayrıca tarımda çiftçiler mücadele ederken gübre şirketleri para kazanmaya devam ediyor.

Günümüzün gübre pazarının, “dinamik, karmaşık, değişken, belirsiz” olduğu dikkate alınmalıdır.

Acaba 2025 yılında gazın hâkimiyeti nasıl olacak?

Enerji ve gübre piyasalarında değişen dinamikler neler?

Gazın, 2025 yılında kritik önemi devam edecek. Gaz yine etkisini gösterecek.

İran’ı yakından takip etmek gerekiyor. İran'daki gaz sıkıntısı ve üre üretimine olan etkisi çok önemlidir. İran, üre üretimindeki çatlaklar, Aralık ayında gaz kıtlığının ülke genelindeki operasyonları aksatması ile belirginleşti. Bu, bölge genelinde bir dalgalanma etkisine yol açtı. Fırsatı değerlendiren Türkiye, açığı kapatmak için alımlarını artırdı.

Domino etkisi devam etti. Rus tedarikçilerin Hindistan ihalelerini atlayıp alternatif pazarlarda daha uygun anlaşmalar elde etmesine olanak sağladı. Mısırlı üreticiler de bu dinamiklerden yararlanarak pozisyonlarını güçlendirdi ve ihracat portföylerini çeşitlendirdi.

Rus gazının Ukrayna üzerinden transit geçişi sona erdi.

Enerji manzarasındaki bir diğer sismik değişim, Rus gazının Ukrayna üzerinden geçişinin durmasıdır. Yaklaşık üç yıllık çatışma boyunca, Ukrayna'nın boru hatları üzerinden gaz akışı devam etti. Avrupa'daki birçok kişi için kritik bir can simidi sağladı. Ancak, bu dönem sona erdi. Bu konudaki tüm paydaşlarda derin sonuçlar bıraktı.

Rusya, gaz fazlalığı ve yeni pazarlar geliştirmek için sınırlı yollar nedeniyle önemli zorluklarla karşı karşıyadır. Geleneksel transit rotalarına olan bağımlılığı azaldı. Bu da ihracat stratejilerinin yeniden değerlendirilmesini zorunlu kıldı.

Ukrayna, transit operasyonlarının sona ermesi, ekonomisine bir darbe vurarak hayati bir gelir kaynağını kesiyor. Aynı zamanda, artan enerji maliyetleri komşu Moldova ve Romanya'yı etkiliyor. İşler daha karmaşık hale geldi. Bunun nedeni artık Ukrayna'nın boru hattı altyapısı artık askeri saldırıların hedefi olma riskiyle karşı karşıyadır. Ukrayna'nın depolama tesisleri de dahil olmak üzere gaz altyapısını dış yatırımcılara satabileceği yönünde spekülasyonlar artıyor.

Avrupa Birliğinde ise enerji güvensizliği yoğunlaştı. TTF fiyatları 15$/MMBtu'ya fırladı. Bir yıl öncesine göre neredeyse iki katı oldu. Hükümetler ve endüstriler üzerinde alternatif kaynaklar sağlama ve uzun vadeli enerji çözümlerine yatırım yapma baskısı oluşturdu.

Çin'in stratejik avantajı var. Kargaşanın ortasında, Çin açık ara kazanan olarak ortaya çıkıyor. Rus gazı için sınırlı alternatif alıcılar var. Bu nedenle Çin, oldukça elverişli şartları müzakere etmek için eşsiz bir konumdadır. Bu durum yalnızca Çin'in enerji güvenliğini güçlendirmekle kalmıyor, aynı zamanda küresel enerji piyasalarındaki etkisini de sağlamlaştırıyor. Rusya ve Çin arasındaki stratejik uyumun daha da büyümesi ve küresel enerji sektöründeki güç dengesini yeniden şekillendirmesi bekleniyor.

Katar-Türkiye boru hattının bilmecesi takip ediliyor. Suriye'den geçen olası bir Katar-Türkiye boru hattı hakkındaki söylentilere bakılırsa, Katar'ın bu tür planları kesin bir şekilde reddetmesine rağmen yine de merak uyandırdı. Resmi duruş projeyi reddederken, bölgedeki jeopolitik dinamikler fikrin tamamen masadan kalkmamış olabileceğini gösteriyor. Bu gelişme, Orta Doğu ve Avrupa'daki enerji manzarasını değiştirerek beklenmedik şekillerde yeniden ortaya çıkma potansiyeline sahip olduğu için izlenmeye değer.

2025 yılına doğru yol alırken, gaz küresel enerji ve gübre piyasalarını şekillendiren belirleyici konu olmaya devam ediyor. İran'ın üretim kesintilerinden Ukrayna üzerinden Rus gazı geçişinin sonuna kadar, dalgalanma etkileri ticaret rotalarını ve ittifakları yeniden şekillendiriyor. Bu arada, Çin'in artan etkisi ve yeni boru hattı projelerinin potansiyeli, enerji güvenliğinin değişen dinamiklerini vurguluyor.

Hızla değişen bu ortamda, paydaşların çevik kalması ve ortaya çıkan fırsatlara ve zorluklara karşı dikkatli olması gerekiyor. Çünkü her gelişme küresel pazar için derin etkiler taşıyor.