Kahramanmaraş merkezli deprem felaketinin etkilediği 11 ilde ülkenin tarım varlığı adına da önemli bir bölüm yer alıyor.

TÜİK'in 'Bitkisel Üretim İstatistikleri, 2022' verilerine göre; depremden etkilenen Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Elazığ, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa'da 40 milyon 340 bin 190 dekar tarım alanı yer alıyor. Bu alan, Türkiye'nin toplam tarım alanının yüzde 16.92'sine tekabül ediyor.

Habertürk'ten Ahmet Hamdi Girgin'in haberine göre ;

Tahıl ve diğer bitkisel ürünlerini ekildiği alan 26 milyon 721 bin 502 dekar, nadasa bırakılan alan ise 2 milyon 891 bin 745 dekar. Sebze bahçeleri 1 milyon 165 bin 50 dekar olarak kayıtlara geçti.

Meyveler, içecek ve baharat alanları ise 9 milyon 560 bin 21 dekar olurken; bu Türkiye'de bu kategoride toplam alanın yüzde 26.01'i olarak dikkat çekiyor.

Süs bitkileri için ise 2022'de bu bölgede bin 872 dekar kullanıldı.

Şeker fabrikasının arazisi 58 milyon liraya özelleştirildi! Şeker fabrikasının arazisi 58 milyon liraya özelleştirildi!

3569678_3174f7066e568ea2b4a028b0283141a7

CANLI HAYVAN DEĞERİ 31 MİLYAR TL'NİN ÜZERİNDE

TÜİK'in Coğrafi İstatistik Portalı'nda yer alan 2021 tarihli verilere göre; 11 ilde bulunan toplam canlı hayvan değeri ise 34 milyar 726 milyon 231 bin TL.

Diyarbakır 7 milyar 708 milyon 711 bin TL ile zirvede yer alırken, Şanlıurfa 6 milyar 33 milyon 831 bin TL ile Adana 4 milyar 33 milyon 915 bin TL şeklinde sıralanıyor.

3569678_3174f7066e568ea2b4a028b0283141a7-1

TZOB BAŞKANI BAYRAKTAR'DAN DURUM DEĞERLENDİRMESİ

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bölgedeki üreticilerin sorunlarını ve ihtiyaçlarını, tarımsal üretimin durumunu ve yapılması gerekenler hakkında değerlendirmelerde bulundu.

3569678_7487e72eb8bbc46b91946ee7a61bf255

"YUMUŞAK ZEMİN FELAKETİN BOYUTUNU ARTIRMIŞTIR"

Bayraktar, medyana gelen depremde yapıların tarım alanlarının yumuşak zemini üzerine yapılmış olmasının sonucu olarak büyük bir yıkım oluştuğunu belirterek, “Deprem bölgesinde tarım alanlarının imara açılması sorunu vardır. Tarımsal üretim için bulunmaz değerde olan bu toprakların inşaata açılması ve bu yolla yok edilmesi, ülkenin gıda güvenliğini tehlikeye atarken bu topraklar üzerindeki güvensiz yapılaşma, insanlarımızı evsiz barksız bırakmış, binlerce insanımızın canına mal olmuştur. Çürük binalar ve tarım alanlarının yumuşak zemini, felaketin boyutunu arttırmıştır. İllerdeki Toprak Kurulları verimli arazilerin imara açılması konusunda daha dikkatli olmalı, kamu yararı maddesi suistimal edilmemelidir. Birçok ilde Toprak Kurullarına çiftçi temsilcisinin çağrılmaması imara açılmayı kolaylaştırıyor. Toprağın sahibi çiftçi temsilcilerinin Toprak Kurullarında bulunması zorunlu olmalıdır” ifadelerini kullandı.

"BÖLGENİN TARIM POTANSİYELİ YÜKSEK"

TZOB Başkanı Bayraktar, tarımsal Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’nın yüzde 15,1’inin afet bölgesinden karşılandığını ifade ederek sözlerine şöyle devam etti:

“TÜİK verilerine göre 2021 yılında ülkemizin nebati üretim değeri 306,3 milyar iken bölgenin bu değere katkısı 64,1 milyar lira ile yüzde 20,9 gibi bir oranla toplam nebati üretim değerinin beşte birinden fazlasına karşılık geliyor. Bölgede büyükbaş hayvan sayısı Türkiye toplam sığır varlığının yüzde 12’sini ve küçükbaş hayvan varlığının yüzde 18’ini teşkil ediyor. TÜİK verilerine göre 2020 yılında ülkemizin hayvansal üretim değeri 108,5 milyar lirayken bölgenin bu değere katkısı 7,3 milyar lira ile yüzde 6,7 gibi azımsanmayacak bir orana sahiptir. Bölge, ülkemizin 238,7 milyar liralık canlı hayvan değerinde ise yüzde 13,2’lik bir hacmi barındırıyor.

Bölge Türkiye’de üretilen temel tarımsal ürünlerin önemli bir bölümüne ev sahipliği yapmaktadır. Ülkemizde Antep fıstığının yüzde 82,7’si, pamuğun yüzde 72,7’si, narenciyenin yüzde 57,5’i, mısır ve bademin yüzde 33’ü, buğdayın yüzde 19’u ve zeytinin yüzde 16’sı bölgede üretiliyor. Depremden en fazla zarar gören illerden Hatay, Türkiye pamuk üretiminin yüzde 8,6’sını tek başına sağlıyor. Hatay, mısırda Türkiye üretiminin yüzde 2’sini üretirken, Kahramanmaraş’tan yüzde 3’ü temin ediliyor. Türkiye badem üretiminin yüzde 33’ünün sağlandığı bölgede, bu üretimin yüzde 17,8’i Adıyaman’dan karşılanmaktadır. Bölge, Türkiye Antep fıstığı üretiminden yüzde 82,7 pay alırken, Gaziantep üretimin yüzde 23,4’ünü, Adıyaman ise yüzde 11,3’ünü karşılıyor. Bölge Türkiye narenciye üretiminin yüzde 57,5’ini sağlarken, Hatay bu üretimin yüzde 20,8’ini tek başına gerçekleştiriyor. Zeytin üretiminde Türkiye’nin yüzde 16’sını gerçekleştiren bölgede Hatay, Türkiye zeytin üretiminden yüzde 4 pay alıyor. Ayrıca depremden etkilenen 11 ilimiz tarım istihdamında da önemli bir yere sahiptir”

TARIMSAL AÇIDAN SORUNLAR VE YAPILMASI GEREKENLER

Bayraktar, bölgedeki çiftçilerin köyünü, tarlasını ve üretimini terk etmesinin muhakkak önlenmesi gerektiğini söyledi. Bayraktar, bölgede üretimin azalmasını ülke genelinde gıda fiyatlarını artıracağını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ayrıca tarım sektörünün küçülmesine neden olur. Bölgede yıkımın etkileri sıcaklığını korurken, özellikle ahırların, ağılların, hayvan barınaklarının yıkılması buradaki hayvanlara ve dolayısıyla üreticilerimize zarar verdi. Tarımsal açıdan acil ve öncelikli yapılması gerekenlerin başında, açıkta kalan hayvanlara barınak temin etmek, onların yemini, suyunu ve elektriğini karşılamak, veterinerlik hizmetleri gibi diğer işlere öncelik vermek geliyor. Hayvanların yok pahasına elden çıkarılmasını önlemek için devlet kurumları Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM), Et ve Süt Kurumu bu konuda daha etkin çalışmalıdır. Çiftçilerimizin enkaz altında kalan makine ve ekipmanları zarar gördüğü için bu konuda da destek verilmelidir. Zarar gören çiftçilerimizin tarımsal faaliyetlerinin olmazsa olmazı olan makine ve ekipmanları derhal yenilenmeli, bölgedeki üreticilerimiz kırsal kalkınma ve yatırım desteklerinden öncelikli yararlandırılmalıdır.

Gerekirse belirli yerlerde makine parkları kurulmalı, bir organizasyon dahilinde üreticilerin makine ve ekipman kullanımı sağlanmalıdır. Köylere özellikle kış şartlarında ulaşımın zor olduğu ve depremin bölgesel olarak büyüklüğü dikkate alındığında bu durum önemli bir dezavantaj teşkil ediyor. İnsanlara gıda ve hayvanlara yem temini hususunda sıkıntılar yaşanıyor. Bu konuda çalışmalar hızlandırılmalıdır. Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) ellerindeki arpa ve diğer yemleri bölgeye sevk etmeye devam etmelidir. Elektrik sistemleri, barajlar, kanallar, sulama sistemleri, içme suyu ve yol gibi zarar gören altyapının onarılması büyük önem taşıyor. Özellikle tarımsal sulama mevsimi yaklaştığından üreticilerin mağdur olmaması gerekiyor. Devlet Su İşleri (DSİ) bu konuda gerekli tedbirleri almalı, üreticilerin su sıkıntısına girmesini önlemelidir.”

3569678_b3b83a9f32aeb118cafb023b0add38f0