Çiftçi ve çobanlık meslekleri, insanlığın varoluşundan beri en önemli ve en zor mesleklerden biridir. Bu meslekler, insanların gıda, giyim, yakıt ve ilaç gibi temel ihtiyaçlarını karşılamak için doğayla uyumlu bir şekilde çalışır. Çiftçi ve çobanlar, toprağı işler, hayvanları besler, ürünleri hasat eder, pazarlar ve tüketiciye ulaştırır. Bu meslekler, aynı zamanda biyolojik çeşitliliği, kültürel mirası, geleneksel bilgiyi ve yerel ekonomiyi korur.

Ancak, çiftçi ve çobanlık meslekleri, günümüzde pek çok sorunla karşı karşıyadır. Küresel ısınma, kuraklık, sel, hastalık, zararlılar, doğal afetler, girdi maliyetleri, piyasa baskıları, rekabet, teknolojik değişim, göç, eğitim eksikliği, sosyal güvence yokluğu, yasal hakların ihlali, şiddet, ayrımcılık ve yoksulluk gibi faktörler, bu mesleklerin sürdürülebilirliğini ve cazibesini tehdit etmektedir. Bu sorunlar, hem çiftçi ve çobanların hem de tüm insanlığın refahını ve geleceğini olumsuz etkilemektedir.

Bu nedenle, çiftçi ve çobanlık mesleklerinin itibarı yükseltilmeli ve bu meslekleri yapan insanlara saygı, destek, teşvik ve koruma sağlanmalıdır. Bu amaçla, şehirlerde yaşayan insanlar için bu mesleklerin yaptığı faaliyetlerin ne kadar hayati önemli olduğu devletimizin en üst makamlarınca anlatılmalıdır.

Ayrıca, çiftçi ve çobanların seslerinin duyurulması, haklarının tanınması, sorunlarının çözülmesi, ihtiyaçlarının karşılanması, kapasitelerinin geliştirilmesi, katılımlarının sağlanması, işbirliğinin artırılması ve yenilikçiliğin teşvik edilmesi için gerekli politikalar, programlar, projeler, yasalar, yönetmelikler, bütçeler, kurumlar, mekanizmalar ve ağlar oluşturulmalı ve uygulanmalıdır.

Çiftçi ve çobanlık meslekleri, insanlık tarihinin en eski ve en değerli meslekleridir. Bu meslekler, hem insanların hem de gezegenin yaşamını sürdürmek için vazgeçilmezdir. Bu meslekleri yapan insanlara hak ettikleri itibarı, saygıyı ve desteği vermek, hepimizin ortak sorumluluğudur.

İçinde bulunduğumuz bu son 30 yıl içinde şehirlerimizde maalesef çoban kelimesi bir hakaret ve karşısındakini aşağılama cümlesi olarak kullanılmamaktadır. Oysa bir çoban olabilmek için en az bir teknisyenlik eğitimi seviyesinde;

-Hayvancılık: Çobanlar, hayvanların cinsleri, özellikleri, beslenme ihtiyaçları, üreme dönemleri, hastalıkları, aşıları, ilaçları, bakımı, barınması, nakliyesi, kesimi ve pazarlanması gibi konularda bilgili olandır. Çobanlar, hayvanların sağlıklı, verimli ve kaliteli olmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır.

-Bitki bilimi: Çobanlar, hayvanların otlatıldığı alanlardaki bitkilerin türleri, özellikleri, besin değerleri, zararlıları, hastalıkları, ilaçları, bakımı, hasadı ve pazarlanması gibi konularda bilgili olandır. Çobanlar, hayvanların yeterli ve dengeli beslenmesini sağlamak için gerekli tedbirleri alır.

-Meteoroloji: Çobanlar, hava durumu, iklim, sıcaklık, nem, yağış, rüzgâr, basınç, bulut, sis, dolu, kar, don, fırtına, sel, kuraklık, yangın, çığ, heyelan gibi doğal olaylar ve etkileri hakkında bilgili olandır. Çobanlar, hayvanların ve bitkilerin zarar görmemesi için gerekli tedbirleri alır.

-Sürü yönetimi: Çobanlar, hayvanların sayısı, dağılımı, hareketi, davranışı, iletişimi, duygusu, kişiliği, liderliği, uyumu, çatışması, kaçması, kaybolması, saldırması, savunması gibi konularda bilgili olandır. Çobanlar, hayvanların güvenli, düzenli ve uyumlu bir şekilde yaşamasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır.

-İlk yardım: Çobanlar, hem hayvanlar hem de kendileri için olası yaralanma, hastalık, zehirlenme, ısıtmalı, soğuk çarpması, kanama, kırık, burkulma, yanık, sokma, ısırma gibi acil durumlarda ilk yardım uygulamayı bilendir. Çobanlar, hayvanların ve kendilerinin hayatını kurtarmak için gerekli tedbirleri alır.

-Coğrafya: Çobanlar, hayvanların otlatıldığı alanlardaki coğrafi özellikleri, yönleri, mesafeleri, yükseklikleri, eğimleri, su kaynaklarını, bitki örtüsünü, toprak yapısını, yer şekillerini, jeolojik yapıları, doğal kaynakları, doğal afetleri, iklim değişikliklerini, insan etkilerini bilendir. Çobanlar, hayvanların ve bitkilerin uygun ortamlarda yaşamasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır.

-Kültür: Çobanlar, hayvanların yetiştirildiği bölgelerin kültürel özellikleri, tarihi, dili, dini, gelenekleri, görenekleri, sanatı, edebiyatı, müziği, el sanatları, mutfakı, giyimi, oyunları, eğlenceleri, bayramları, törenleri, ritüelleri, inançları, değerleri, normları, kuralları, yasaları, hakları, sorumlulukları bilendir. Çobanlar, hem hayvanların hem de insanların kültürel zenginliğine katkıda bulunmak için gerekli tedbirleri alır.

Birinin ben çobanım diyebilmesi için bu ve azda olsa veterinerlik gibi alanlarda bilgili olması, hem teorik hem de pratik eğitim almış olası gerekmektedir.  

Sen, köylü ve çobanlık mesleğini bir hakaret ve aşağılama aracı olarak kullanan kardeşim. Sen, çobanların sahip olduğu bilgi ve deneyime acaba sahip misin?

Sen, bitki bilimi, hayvan doğum uzmanlığı, meteoroloji, sürü yönetimi gibi birçok alanda uzmanlaşmış bir çobanın onda biri kadar bile bilgi ve yeteneğe ulaşamazken, neden bu mesleği küçük görüyorsun? Sen, şehirlerde rahatça yaşarken, çobanlar senin daha iyi beslenmen için zorluklarla mücadele ederken, sen, onları aşağılamaya nasıl cüret ediyorsun?

Yirmi yıl önce, yirmi yaşında bir sanatçının bir çevre politikası programında konuşmasında “Benim oyumla çobanın oyu bir mi?” diye küçümsemesine de tanık olduk. Bugün hala pek çok film, dizi, program ve sosyal medya, çobanları cahil, bilgisiz, fakir, yoksul, paspal olarak gösteriyor. Bu yanlış algıdan bir an önce kurtulmalıyız.

Çobanlar, bilgili, tecrübeli, mütevazı ve bilge insanlardır. Çobanlar, topluma gıda, giyim, yakıt, ilaç gibi temel ihtiyaçları sağlayan, biyolojik çeşitliliği, kültürel mirası, geleneksel bilgiyi ve yerel ekonomiyi koruyan, değerli ve saygın insanlardır.

Üstelik bu gün bir mühendis iş bulamaz iken, bulsa bile bir çobana teklif edilen maaşın üçte birini bile alamaz iken neden ise çobanlara kız bile vermeyen, çok övündüğü soyu-atası çobanlıktan gelen ebeveynleri şaşkınlık ile izliyoruz.