Milliyet Gazetesi'nden Burcu Ünal'ın haberine göre, Aralık ayında Paris'te düzenlenecek İklim Değişikliği Zirvesi öncesinde Boğaziçi Üniversitesi'ndeki 5. İklim Değişikliği Değerlendirme Raporu tanıtım toplantısına katılan Slovenya Üniversitesi'nden İklim Bilimi uzmanı Prof. Lucka Kajfez Bogataj, rapor ışığında iklim değişikliğinin neden olacağı küresel etkiler konusunda bilgiler verdi.

Önlerindeki en kötü senaryoya göre, özellikle Akdeniz ve Türkiye başta olmak üzere Avustralya, Brezilya ve ABD'de yağışlarda ciddi azalma görüleceğini, yaşanacak kuraklığın beraberinde tarımda da ciddi dönüşümler ve sıkıntılar getireceğini vurgulayan Bogataj'ın anlatımıyla, raporun çarpıcı sonuçlarından bazıları şöyle:

İklim değişikliğine neden olan sera gazlarının yüzde 90'ı insanların enerji kaynağı olarak kullandıkları fosil yakıtlar nedeniyle salınıyor.

Sera etkisi ve buna bağlı olarak ortaya çıkan iklim değişikliği, atmosferde kalan karbondioksitten kaynaklanıyor. Yaktığımız karbondioksitin yarısı yaklaşık 100 yıl atmosferde kalıyor.

EĞER ATMOSFER OLMASAYDI!

Eğer atmosfer olmasaydı birkaç yıl içerisinde gezegen tamamen donardı. Sıcaklıklar -18 dereceye düşerdi. Atmosfer bu gazları tutarak dünyanın ısısının ortalama 15 derece olmasını sağlıyor. Fakat küresel ısınma ile birlikte bu sıcaklık 16 dereceye çıktı. Çünkü dünyada karbondioksit oranı yüzde 41 arttı.

Yerküre son yüzyıl içerisinde 1 derece ısındı. Bakınca 1 derece çok gelmeyebilir, ama enerji açısından bakınca bu muazzam bir değişiklik. Önümüzdeki 10 yılda da benzer bir artış devam edecek.

En önemli noktalardan biri de okyanusların ısısının artmış olması. Okyanuslar çok zor ısınır ve ısınınca soğumaları çok zaman alır. O yüzden iklim değişikliği kolay geçmeyecek diyoruz. Okyanuslardaki ısı birikimi, iklim değişikliğini artık durduramayız. Çünkü okyanuslar artık ısındı. Bundan sonra ancak etkilerini azaltabiliriz.

Hayvanlar iklim değişikliği nedeniyle farklı davranmaya başladılar. Isı değişimi insanlar üzerinde de etkilere neden oldu ve olacak.

İnsanlar gelecekteki ısınmadan bahsediyorlar ama aşırı hava koşullarını aslında şimdiden yaşamaya başladık, iklim değişikliği sıcaklıkların yavaş yavaş arttığı bir olgu değil. Bizi aniden bir uçtan öbür uca sürükleyebiliyor. Aşın iklim olayları bize zarar vermeye başladı bile… Mesela kuraklık, seller, rüzgar fırtınaları, tropik tornadolar… Bunların hepsinin nedeni iklim değişikliği.

Reasürans şirketlerinden Munich RE tarafından hazırlanan bir rapor, 200 yıl önce 200 doğal afet yaşanırken, son yüzyılda bu rakamın 800'e ulaştığını belirtti.

Okyanuslar ısınmaya, buzullar küçülmeye, deniz seviyesi artmaya, dağlardaki buzullar hacmen küçülmeye devam edecek.

Siyasetçiler bir araya gelerek iklim sıcaklığındaki artışın 2 derecede tutulması için çalışılmasını kararlaştırdılar. Bence 2 derece bile çok ciddi bir artış ama en azından en kötü senaryo değil.

2 derece artışla neler olacak? Özellikle kuzey ülkelerinde ciddi bir ısınma olacak, güneyde ısınmanın etkisi bu kadar hissedilmeyecek. Bu iyi senaryo, kötü senaryoda ise 10-15 dereceye kadar sıcaklık artışı görülüyor.

İstanbul'da 50 cm'lik artış ciddi sorun olur

Her şey sıcaklığa değil, su seviyesine de bağlı. En iyi senaryo ile en kötü senaryolar şöyle: En iyi senaryoda yağış paterninin az değişmesini öngörüyoruz. En kötü senaryoya göre özellikle Akdeniz ve Türkiye başta olmak üzere Avustralya, Brezilya ve ABD'de yağışlarda ciddi azalma görülecek. Yaşanacak kuraklık beraberinde tarımda da ciddi dönüşümler ve sıkıntılar getirecek.

Akdeniz'de 1 metreye yakın bir artış bekleniyor. Bu ciddi bir artıştır. İstanbul civarında 50 santimlik bir artış bile çok ciddi sorunlara neden olur. Bütün limanlar ve rakımı düşük alanlar sular altında kalabilir. Su seviyesi yükseldiğinde su kalitesi de kötüye gidecektir.

Kıyıdaki şehirlerin su altında kalması insanların yerlerinden edilmesi anlamı da taşıyacak. Mülteci sorunu zaten var. Bu iklim değişikliğiyle sorun daha da ağırlaşacak.

İklim değişikliğinin olumlu etkileri de olacak. Turizm sezonu uzayacak, kışın bina ısıtması için daha az para harcanacak. Fakat zaman geçtikçe bu olumlu etkiler azalacak.