Palandöken, yaşadığı şehirlerden köyüne geri dönmek isteyen fakat birçok sebep yüzünden dönemeyen vatandaşlar olduğunu hatırlatarak, “Zamanında mesleği nedeniyle, iş bulma umuduyla ve bunun gibi birçok nedenle köyünden kalkıp büyükşehirlere göç eden vatandaşlarımızın birçoğu artık köylerine geri dönmek ve babadan kalan toprağını ekip biçmek ve toprakları şenlendirip üretime katkı yapmak istiyor. Büyükşehirlerin trafik, ulaşım, nüfus yoğunluğu, işsizlik gibi birçok sorunu ya da emekli olması nedeniyle artık tersine göç yaşanmaya başlıyor. Yüksek Seçim Kurulu’nun son verileri de zaten bu yönde. İstanbul’un vekil sayısının düşürülmesi, Mersin, Kırşehir, Bayburt, Tekirdağ gibi illerin ise vekil sayısını artırma kararı da bu durumu destekliyor. Fakat yıllar önce köyü terk ettiği için dönmeyi kendine yediremeyen, döndüğünde üretim yapacak finansmanı bulamayan veya köydeki evine tadilat gerektiği için maddi anlamda zorlanan vatandaşlarımız var” diye konuştu.

TARIMDA HAK ETTİĞİMİZ YERLERE GELMELİYİZ

Tarım ve hayvancılıkta potansiyelimizin çok güçlü olduğunu ve bunun için de köye dönüş projelerinin artırılması gerektiğine değinen Palandöken, “Ülkemizin tarım ve hayvancılıktaki potansiyeli ve gücü, eskiden olduğu noktalara tekrar çıkarılmalı. Tarımda kendi kendimize yettiğimiz, hayvancılıkta ithalatın en az olduğu dönemlere geri dönmeliyiz. Bunun için yapılması gerekenlerin en başında köye dönüş projelerinin sayısı artırılması ve var olan projelerdeki yaş sınırının kaldırılması geliyor. Emekli olduktan sonra köyüne dönmek, üretim yapmak, köydeki evini tadilat yaptırmak isteyenler de düşünülmeli. Bu nedenle köye dönüş projelerinde, köydeki evin tadilatı, göçme masrafları, hayvan verilmesi gibi cazip maddeler uygulanmalı. Köye dönmek için cazip şartlar sağlandığında hem büyükşehirlerdeki yoğunluk ve sorunlar azalır, hem de köylerimizdeki nüfus ve üretim artar, ekilmeyen alanlar ekilir. En önemlisi köylerimiz yine o eski canlı günlerine geri döner” şeklinde söyledi.