Nisan ayının ortalarına geldiğimiz bugünlerde çiftçilerin uykusuz geceler geçirmesini sağlayan konulardan biri tarladaki hububatlarını  nasıl koruyacağı ? Nasıl daha verimli bir ürün elde edebiliceği? Daha iyi mahsul için neler yapabileceği? Bu sorunlar üreticilerimizin  kafası kurcalarken  tarımdanhaber.com olarak yabancı ot mücadelesini konusun vahametini bildiğimizden ötürü çiftçilerimize bir  hatırlatma yapmak  istedik.

Buğdayda Pas Hastalıkları ;

Sarı Pas

Pasların en erken görülenidir. Ülkemizde buğdayın en önemli pas hastalığıdır. Buğdayın sap, başak ve yapraklarında görülebilirse de asıl yeri yapraklardır. Yaprağın üst yüzeyinde makine dikişi gibi sarı püstüller oluşturur. Bu püstüllerin dizilişi bir çizgiyi andırdığı için bu pasa Çizgi Pası da denilir. Yüksek nem veya yağış hastalığın oluşmasını tetikler. Hastalığın oluşması için optimum sıcaklık 10-15 °C’dir.

Kahverengi Pas

Yaprak Pası olarak da isimlendirilir. Portakal sarısı veya yanık kahverengi rengindeki püstüller yaprak yüzeyine gelişi güzel dağılmış noktacıklar şeklindedir. İlkbaharda yazlık sporlar 10-18 °C’de ve yüksek nemde enfeksiyon oluşturur. Bu pas genellikle sarı pastan sonra, kara pastan önce görülür. Bazen Isopyrum (Şeytan Minaresi) ve Thalictrum (Çayır Sedefi) bitkileri etmene ara konukçuluk eder. Türkiye’de daha çok Ege ve Marmara gibi sahil bölgelerinde görülür.

Kara Pas

En son görülen pas hastalığıdır. Koyu kırmızı, kahverengi püstüller yaprağın iki yüzünde, sapta ve başakta oluşabilir. Püstülleri meydana getiren ürediospor kümeleri epidermisi yırtıp çıktığında bitki yüzeyi pürüzlü ve yırtık bir görünüş alır. %96’nın üzerinde orantılı nem ve 20ºC’ye yakın sıcaklıkta hastalık gelişir. Kara pas kardeşlenmeyi azaltır, dane ağırlığı ve kalitesini düşürür. Hastalığa uygun şartlarda bütün ürün kaybedilebilir. Ara konukçuları Berberis ve Mahonia bitkileridir.

Çiftçi elindeki buğdayı satsın mı? 15 Ekim’de ithalat yasağı kalkarsa fiyatlar düşer mi? Çiftçi elindeki buğdayı satsın mı? 15 Ekim’de ithalat yasağı kalkarsa fiyatlar düşer mi?

Nasıl Mücadele edebiliriz?

MÜCADELESİ Mücadelesinde sık ekimden kaçınılması, zamanında yabancı ot ve ara konukçu mücadelesi yapılması, tarlaya normalin üzerinde azotlu gübre verilmemesi, dayanıklı çeşit kullanılması ve hastalığın her yıl şiddetli olarak görüldüğü yerlerde ve hassas çeşitlerde belirtiler başlarsa yeşil aksam ilaçlaması yapılması önerilmektedir.

Adsiz-tasarim

Alternatifler neler?

Kültürel tedbir olarak önce; sık ekim yapılmamalıdır.(Buğday tarımında iyi hazırlanmış alana mibzerle ile ekim tercih edilmelidir.)

Yabancı ot mücadelesi zamanında yapılmalıdır.

Fazla azotlu gübre verilmemeli, (Bitki besleme toprak analizi sonucuna göre yapılmalıdır)

Pasa dayanıklı buğday çeşitleri ile üretim yapılmalı, ara konukçu bitkiler imha edilmelidir.

Kimyasal Mücadele:

Yüzde 90 orantılı nem ve sıcaklık 15-20 derece olunca ve hastalık bayrak yaprağa doğru ilerleyince ilaçlamaya başlanmalıdır.

Buğdayda Septorya Yaprak Lekesi

Yaprak üzerinde küçük koyu benekler halinde lekeler görülür. Bu nedenle benekli yaprak lekesi olarak bilinir.

Hastalığın istediği sıcaklık 20-25 °C' ve yağışlı havalardır. 5-35 °C arasında da gelişir. Bunun dışında yüksek sıcaklık ve düşük sıcaklıkta hastalık ilerlemez.

Hastalık ilk olarak yaşlı yapraklarda görülür. Daha sonra yukarıya doğru çıkar. Hastalığın yayılma hızı çevre koşullarına ve çeşide göre değişir.

Kimyasal Mücadele

İlk ilaçlama için en uygun zaman bayrak yaprağın tamamen açıldığı kın döneminin sonu veya başak çıkışı öncesidir.