ÖZEL HABER

Son günlerde basında hayvan ithalatına ilişkin haberler sıklıkla görülmeye başlandı. Hemen arkasından Bakanlığın küçükbaş hayvan etini teşvik edeceği bilgisi de gelince kırmızı et piyasası başka bir boyut kazandı.

Tarımdan Haber olarak, sektör içinde bulunan üretici ne düşünür diye merak ettik. Konuyu, “Hayvancılık sektörü ithalat ile düzelmez. Yerli üretim geliştirilmeli, desteklenmeli" diyen Akdeniz Hayvancılık işletmesi sahibi İsmail Ela konuştuk.

Akdeniz Hayvancılık işletmesi sahibi İsmail Ela, dökme suyu ile değirmenin dönmeyeceğine vurgu yaparak şunları kaydetti: “Beside 220 erkek büyükbaş, 300'de damızlık hayvanım var. Birkaç sene önce 1372 hayvanım vardı. Her geçen gün küçülüyoruz. Bizim sektörümüz sahipsiz bir sektör. Üretim yok. Devlet yurtdışından hayvan getiriyor. Dökme suyu ile değirmen dönmez. Devlet bize faizsiz kredi vermeli. Ben bu işi on numara yaptığıma inanıyorum. 4-5 yıl önce çiftliklere damızlık hayvan almaya gittiğimde 30-40 hayvan alırdım. Şimdi gidiyorum 1 tane, 2 tane bilemedin 3 tane hayvan alıp çıkıyorum."

İsmail Ela sektörün iki önemli sorunu olduğuna dikkat çekti. Ela bu iki sorunu şöyle açıkladı; “Birincisi yem fiyatları çok yüksek. Yemin torbası 50-55 lira. İkincisi Türkiye'de şuanda hayvan üretimi az. Devletimiz güzel projeler yapıyor ama iş yapana verilmiyor. Şuanda hem damızlık hem de etlik hayvan üzerine çalışıyorum. Et fiyatı yüksek deniyor. Ben yağsız dana etini 22 liradan verdim. Dikkat edin yağsız et. Yağlı olunca 20-21 lira oluyor."

BEN DAHA UCUZA VERİRİM

İsmail Ela devletin şuanda hayvan ithalatı yaptığın belirterek, “İthal edilen malların canlı kilogram fiyatı 13-14 lira civarında. Devlete benden istesin kilosu 12 liradan veririm. İç piyasada hayvan ucuz. Hayvan satışımızda da sıkıntı var. Devletin yurtdışından getirdiği hayvanların ortalama kilosu 300 civarında oluyor. Bu hayvanları herkes satın alamaz. Çiftçi alamaz. Bunları belli bir kesim alıyor.

Nasıl ki bu ülke için buğday vazgeçilmezdir. Hayvancılıkta öyle. Biz hayvanın etinden sütünden faydalanıyoruz. Her şeyinden faydalanıyoruz. Yüzde 70 ihtiyaçlarımızı hayvancılık sağlıyor.

Devletimiz doğru bir proje üzerinde çalışmalı. Hayvancılığa destekleme veriliyor, evet. Ama doğuda aşiret çocukları 500 kişinin imzası ile trilyonluk projeyi alıyor. Hayvancılık yapılacak diye verilen paralar ile işletme açılacak. Bir süre sonra kapısına kilit vuruluyor. Yani paralar doğru adama verilmiyor. Paralar gerçek üreticiye verilmeli. İthalat ile olmaz… Üretim, üretim, üretim… bu ülke de üretim olmalı."