Mersin Toros Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı bölümü öğretim görevlisi Prof. Dr. Erdoğan Gültekin, Türkiye'nin önemli ve güçlü bir tarım ülkesi olduğunu belirterek, “Bulunduğu coğrafi konum ve iklim yapısı da Türkiye'ye önemli avantajlar sunuyor. Bu nedenle, Türkiye tarıma ve tarımın gelişmesine katkı koyabilecek bilim insanlarını, ziraat mühendislerini önemsemelidir" dedi. Ancak tarım için büyük bir değer olan ziraat mühendislerinden gerçek manada yararlanılamadığının altını çizen Gültekin, bunun için kadro bekleyen ziraat mühendisleri için bir öneride bulundu. Ziraat mühendislerinin Türkiye genelinde örgütlü bulunan Tarım Kredi Kooperatiflerinde istihdam edilmesini isteyen Gültekin, “İstihdam edilen bu mühendislerin maaşı da hizmetten yararlanan çiftçi ve köylüden alınabilir" dedi.

ZİRAAT MÜHENDİSLERİNE GEREKEN ÖNEM VERİLMİYOR

Gültekin, ciftcikulubu.net'de yayınlanan röportajında, tarımın gelişmesine katkı sunacak bilim insanlarına ve ziraat mühendislerinin önemine dikkat çekti. Türkiye'de tarım sektöründe faaliyet gösteren bilim insanına ve ziraat mühendislerine gereken önemin verilmediğini bildiren Gültekin, “Verilmiş olsaydı tohumda, fide ve fidanda yabancı ülkelere muhtaç olmaz, kendi gen varlığımızı geliştirir, sızlanmak yerine ülkenin coğrafi avantajlarını tarımın, tarım insanının hizmetine sunabilir, ürettiğimiz her üründe ülkemiz için katma değerler yaratabilirdik. Binlerce ziraat mühendisimiz meslekleri dışında başka işlerde çalışmak zorunda kalmazdı" tepkisinde bulundu.

TARIMSAL ÜRETİM EHLİYETSİZ ELLERE BIRAKILAMAZ

Gültekin, şunları kaydetti: “Öncelikle ifade edeyim ki; tarım pek çok sektörden farklıdır. Çalışma alanı, tarla, bahçe ya da hayvansal üretimde ahırlar yada benzeri barınma alanlarıdır. Daha doğrusu açık olan her yer ve kapalı birçok yer tarımın çalışma alanıdır. Çeşitliliği çoktur. Farklı üretim bölgelerine, iklimlere ve üreticinin niteliğine göre, üretim deseni değişir. Fidanın ya da tohumun toprağa inmesinden, ürünün toplanmasına ve muhafazasına kadar geçen her aşamada bilgiye ihtiyaç duyulur. Zamanlama çok önemlidir. Üretilen her ürün insan sağlığı ile doğrudan ilgilidir. Bu nedenle tarımsal üretim ehliyetsiz ellere bırakılmayacak kadar önemlidir.

ZİRAAT MÜHENDİSLERİ HİÇ BİR ZAMAN TARIM İÇİN DEVREYE GİRMEDİ

İşte burada ziraat mühendislerinin devreye girmesi gerekir. Ancak hepimiz biliyoruz ki; ziraat mühendisleri hiçbir zaman gerçek anlamda tarımda devreye giremedi. Türkiye maalesef ziraat mühendisleri için tarımın, tarım çalışanlarının, çiftçinin, köylünün yanında olabilecekleri bir sistem kuramadı. Onların bilgisinden yararlanamadı. Onların bilgisini geliştirmesine fırsat sunamadı. Oysa yukarıda izah edilen o çok geniş, açık-kapalı alanlarının her yerinde ziraat mühendisleri olmalı, üretici çiftçi ve köylünün yanında durmalılardı"

TARIM KREDİ'DEN FAYDALANALIM

Ziraat mühendislerinin değerlendirilebilmesi için de bir çözüm önerisinde bulunan Gültekin, Tarım Kredi Kooperatiflerini örnek gösterdi. Gültekin, şunları kaydetti: “Tarım Kredi Kooperatifleri ülkenin 16 bölgesinde, 3000'e yakın birlik ile 30 bine yakın köye ve 1.500.000 çiftçiye hizmet veriyor. İnanılmaz bir şekilde ve ülkenin en ücra köşelerinde bile teşkilatlanmışlar. İşte bakın demek ki, böyle bir yapı var. İşte bu yapıdan yararlanalım. Yasal bazı düzenlemeler yapılması gerekiyorsa yapalım, bu kuruluşların ıslah edilmeleri gerekiyorsa ıslah edelim ve Tarım Kredi Kooperatifi bünyesinde bu mühendisleri istihdam edelim. Bu mühendisler bölgelerin üretim desenine uygun çiftçiye, köylüye hizmetler sunsun. Sahaya indirelim bu mühendisleri.

MAAŞLARI HİZMETTEN YARARLANAN KÖYLÜ VE ÇİFTÇİDEN ALINSIN

Tarım Kredi Kooperatifleri bünyesinde istihdam edilecek bu personelin maaşları ve kullanacakları araçların giderleri, hizmetten yararlanacak çiftçi-köylüden alınabilir. Bu yönü ile hem istihdam yaratılmış, hem ziraat mühendisleri gerçek amaçlarına uygun istihdam edilmiş, hem de genel bütçeye yük getirilmemiş olur."

PROF. DR. ERDOĞAN GÜLTEKİN KİMDİR?

Sivas Şarkışla Doğumlu.. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri yetiştirme ve ıslahı bölümünü 1963 bitirdi. 1970 yılında Ankara Üniversitesi Adana Ziraat Fakültesinde öğretim görevlisi olarak göreve başladı. 1989 yılında Profesör oldu. Aynı Üniversitenin Peyzaj Mimarlığı Bölümünün kuruluşunda görev aldı. 2008 yılına kadar bu üniversitede akademisyen olarak görevini sürdürdü. Şu anda da Mersin Toros Üniversitesinde Peyzaj Mimarlığı bölümünde öğretim görevlisi olarak görevine devam etmektedir.