Ayçiçek yağı piyasasında yaşanan son gelişmeleri www.tarimdanhaber.com’a değerlendiren Ziraat Mühendisi Prof.Dr. Nazimi Açıkgöz, Ayçiçek yağında asıl tehlikenin önümüzdeki sezon yaşanacağına dikkat çekerek, “Ayçiçeği ekimine günler kala savaşın tarıma etkisi büyük olacaktır. Kaç üretici askere alınmış, kaç üretici yurt dışına çıkmış, kaç üretici canını kaybetmiştir. Ya ekim alanları. Mayın, patlamamış mermileri toprak hazırlığı – ekimi büyük ölçüde olumsuz etkileyecektir. Tohum temini, ekipman varlığını hiç dile getirmeyelim. Ukrayna’nın gerçekleşmeyen ayçiçeği ekimi ve dolayısı ile dünya ayçiçek piyasalarında %30’luk bir eksikliğin fiyatlara yansıyacağı muhakkak.” dedi. 

PİRİNA YAĞI ÖNE ÇIKTI

Rusya tarafında ise şuan için bir sıkıntı bulunmadığını aktaran Açıkgöz, ayçiçek yağı piyasasında son yaşanan gelişmelerin piyasaları pirina yağına yönettiğini kaydetti. Bitkisel yağa bir alternatif olarak devreye girebilecek bu yağın, yüksek sıcaklığa ayçiçek yağından daha dayanıklı olduğunu belirten Prof. Açıkgöz “Pirina yağı teknolojik gelişmeler sayesinde pirinanın ikinci bir ekstrasyonu ile üretilmekte olup tamamen yurt içi kaynaklıdır.” ifadelerini kullandı. 

KONU UZMANI OLMAYANLARIN BEYANI STOKÇULUĞUN ANA NEDENİ

Kamu yetkililerinin “Ayçiçek yağı fiyatların artmasının asıl nedeni yağ stokçuluğu” yönündeki ifadelerini de değerlendiren Prof. Dr. Nazimi Açıkgöz, “Özellikle savaş döneminde sağlıklı verilere ulaşmadan, konu uzmanı olmayan kişilerin beyanlarına dayandırılan haberlerin spekülasyonlara neden olması kaçınılmaz! İşte ayçiçeği stokçuluğunun ana nedeni budur.  Devlet elindeki verileri sağlıklı bir biçimde topluma yansıtamadığı müddetçe böyle olaylar beklenmelidir.” dedi. 

Ayçiçek yağında, Türkiye’nin kamuoyuna yansıdığı gibi Ukrayna’ya bir bağlılığının olmadığını belirten Prof. Açıkgöz şunları kaydetti: “Tarımsal ithalat listemizin başlarında yer alan ayçiçeği, kaynak ülkelerdeki savaş nedeniyle gündemdeki yerini korumaya devam etmektedir. 2021 yılı ithal ettiğimiz 668 bin ton ayçiçeği tohumuna ve 850 bin ton ham ayçiçeği yağına karşı, aynı yıl ihraç ettiğimiz 496 bin ton ayçiçeği yağı miktarları kafalarda soru işaretlerine neden olmaktadır. Onun dışında ayrıca ayçiçeği ihracatımız da göz önünde bulundurulduğunda ayçiçeği istatistiklerinin, ayçiçeğinde kendine yeterliliğimiz konusunun yeniden değerlendirilmesinin gereğini ortaya çıkmaktadır.   Genelde Türkiye’nin dahilde işlem rejimi çerçevesinde (re-eksport) gümrükten muaf ithal edilen ayçiçeği dane ve yağ dış satım verilerine hiç değinilmeyen istatistiklerin göz önünde bulundurulmadığı verilerin, kamuoyunu yanılttığı bir gerçek.  Kendine yeterli olmadığı dile getirilen bir ülkenin, neredeyse tükettiği miktar ürünü ihraç etmesi nasıl açıklanabilir?”