Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Hayvancılık Genel Müdür Yardımcısı Dr. İbrahim Özcan, birilerinin kuraklığı gerekçe göstererek, saman telaşının başladığını belirterek, saman sıkıntısının yaşanacağı yönündeki iddiaları sert bir dille eleştirdi.

ÜRETİM BİR BİRİNİ DENGELEYECEK

Bakanlık olarak kuraklıkla ilgili olarak belli aralıklarla üst düzey toplantılar yaptıklarını bildiren Özcan, yağışın yetersiz olmasından dolayı buğdayda bazı bölgelerde sıkıntı bulunduğunu ancak Türkiye ortalamasını geçen yıldan farklı bir durum beklemediklerini açıklayan Özcan, “Konya'nın bazı bölgeleri, Gaziantep, Kahramanmaraş'ın bir kısmı, Kayseri yağışta bu sene yeterli miktarda yağmur almadı. Türkiye genelinde Trakya Bölgemiz artı verecek, yukarıda bahsettiğim bölgelerde ise ürün kaybı olacak. Genele baktığımız zaman bu sene, geçen seneden farklı durum ortaya çıkmayacak" dedi.

EĞİTİM SEFERBERLİĞİ ELBİSTAN'DAN BAŞLATILDI

Türkiye Kırmızı Et Üreticileri Merkez Birliği bir ilke imza atarak, besicilere yönelik 'Sağlıklı ve Karlı Besicilik' sloganı ile Türkiye genelinde bölgesel olarak eğitim seferberliğini Elbistan'dan başlattı. Grand Elbistan Park Otel'deki bölgesel eğitim ve bilgilendirme toplantısında, besicilerin en fazla mağdur olduğu hastalık, bakım ve besleme konusunda eğitim verildi.

EĞİTİM SEFERBERLİĞİNE YOĞUN İLGİ

17 il ve ilçe birliğinin katılımıyla Elbistan- Göksun-Afşin-Ekinözü-Nurhak Kırmızı Et Üreticileri Birliği'nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen eğitim ve bilgilendirme toplantısına; Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Hayvancılık Genel Müdür Yardımcısı Dr. İbrahim Özcan, Türkiye Kırmızı Et Üreticileri Merkez Birliği Genel Başkanı Bülent Tunç, Et ve Süt Kurumu Adana Et Kombinası Müdürü İsmail Yavuz, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü İhsan Emiralioğlu, Gıda Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürü Ayhan Özcan, Elbistan Ziraat Odası Başkanı Mehmet Ali Bulut, damızlık ve süt üreticileri birliklerinin temsilcileri ve besiciler katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından başlayan Kırmızı Et Üreticileri Birliği Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri Eğitim ve Bilgilendirme Toplantısı'nın açılış konuşmasını Elbistan Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Bedir Ergüç yaptı. Ergüç, böyle önemli bir toplantıya ev sahipliği yaptıkları için gurur duyduklarını söyleyerek katılımcılara teşekkür etti.

ESK, HAYVANCILIĞI TİCARİ BİR SEKTÖR HALİNE GETİRDİ

Et ve Süt Kurumu Adana Et Kombinası Müdürü İsmail Yavuz ise eğitim ve bilgilendirme toplantısında yaptığı konuşmada, Et ve Süt Kurumu olarak hayvancılığın ticari bir sektör haline gelmesini sağladıklarını belirtti. Sözleşmeli besicilik hakkında da bilgiler veren Yavuz,besilik sözleşmenin avantajlarını anlattı.

SÖZLEŞMELİ BESİCİLİĞİN AVANTAJLARI

Yavuz, şunları kaydetti: “Sözleşme yapılarak, üretici açısından kesim tarihi ve kesim yerinin belirlenmesi ile planlı ve programlı besicilik yapmanın ilk adımı atılmaktadır.

FİYAT GARANTİSİ ALINIYOR

Sözleşme yapılarak, fiyat garantisi alınmaktadır. Şöyle ki; kesim tarihinde fiyatlarımız düşecek olursa, sözleşmenin yapıldığı tarihteki kurumumuzun alım fiyatı geçerli olacaktır. Veya kesim tarihinde kurumumuz alım fiyatları artacak olursa, üreticinin hayvanı yeni fiyattan alınacaktır. Üretici böylelikle her halükarda zarar etmemiş olacak ve piyasanın inişli-çıkışlı dalgalanmalarından etkilenmemiş olacaktır.

YAĞSIZ KESİM YAPILIYOR

Kesimlerimiz standart olup, yağsız kesim yapılmaktadır.

ÜRETİCİ ÖNÜNÜ GÖREBİLİYOR

Sözleşme kesim tarihi önceden programladığından üreticiler ahıra yeni hayvan almak için planlama yapabilmektedir. (Sözleşmenin süresi asgari 30 gündür.)

ÜRETİCİNİN HAKKI DEVLETİN GÜVENCESİ ALTINDA

Kurumumuzun tamamı devlete ait olduğundan, üreticinin her türlü hakkı devletin güvencesi altında olmaktadır.

Sözleşme yapılarak, Kurum olarak bizler de kesim programlaması yaparak, önümüzü görmek ve uzun vadede hayvancılığın akıbeti konusunda doğru ve tutarlı kararlar almamızı sağlayacaktır.

Cari alım fiyatlarımıza ek olarak 1 TL/ Et Kg sözleşme primi uygulanmaktadır.

Sözleşme primine ek olarak; 50 Kuruş/ Et Kg erken-geç kesim primi, 15Kuruş/ Et Kg ve 100 km üzeri 15 krş/Et Kg nakliye primi.

Ket-Bir üyeleri için 30 Kuruş/ Et Kg üyelik primi gibi koşula bağlı primler uygulanmaktadır.

Yavuz'un ardından kürsüye gelen Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Hayvancılık Genel Müdür Yardımcısı Dr. İbrahim Özcan, Bakanlığın hayvancılık politikaları hakkında kapsamlı bilgiler verdi.

SİZLERLE BİRLİKTE ÇALIŞMAYA GAYRET EDİYORUZ

“78 milyon kendi nüfusumuz, 3 milyon Suriye ve Irak'tan gelmiş misafir addettiğimiz nüfusun yanı sıra 40 milyon kadar da turistimiz var. Bu kadar nüfusun sağlıklı, doğru, zamanında ve kaliteli-çeşitli ürünlerle beslenebilmesi için Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı merkez ve taşra teşkilatı sizlerle birlikte çalışmaya gayret ediyor.

BİTKİSEL ÜRETİMDE KENDİMİZE YETİYORUZ

Çok şükür bitkisel üretimimiz kendimize yetiyor. Asli olarak dışarıya bağımlı bir ülke değiliz. 22 milyon buğday üretimimiz var. İhtiyacımız 17 milyon ton. 5 milyon ton buğday fazlamız var.

TÜRKİYE UN İHRACATINDA BİRİNCİ, MAKARNA İHRACATINDA İKİNCİ

Ama Türkiye'nin buğday ithal ettiği yazılıp çiziliyor. Bu yazılırken Türkiye'nin son 6 yıldır dünya un ihracatında birinci, makarna ihracatında da ikinci olduğunu hiç söylemiyorlar.

HOLLANDA ÖRNEĞİNİ VERİRKEN ŞARTLARI GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURALIM

'Hollanda kadar olamadık' diyorlar. Hollanda'nın tarımsal üretimi 15 milyar Dolar; ticareti ise 115 milyar Dolar. Alıyor satıyor. Bizim tarımsal hâsılamız ise 60 milyar Dolar. İhracatımız ise 19 milyar Dolar. Kimse bize Hollanda örneğini verirken şartları göz önünde bulundurmayı ihmal etmesin.

19'U 40'A ÇIKARMAYI HEDEFLİYORUZ

Biz, 19'u 40 milyar Dolar'a çıkarmaya çalışıyoruz. Türkiye, şuanda 186 ülkeye bin 700 çeşit tarımsal ürün ihraç ediyor" dedi.

200 BİN TON ET AÇIĞIMIZ VAR

“Türkiye'nin yıllık 1 milyon 400 bin ton kırmızı ete ihtiyacı var. Bizim üretimimiz ise 1 milyon 150 bin ton. Yani her halükarda 200 bin ton açığımız var. Bu açığı kapatabilmek için besicilerimizi teşvik etmeye çalışıyoruz.

524 BİN 936 BESİLİK HAYVAN İTHAL ETTİK

Hem damızlıkta hem de besilikte hayvan ithalatına müsaade ettik. Ekim 2014'ten şuana kadar 524 bin 936 hayvan Türkiye'ye girdi. Damızlık hayvan ithalatı ise 303 bin 728 olarak gerçekleşti. Sıfır faizli, sübvanseli kredi veriyoruz. Kırsal kalkınma desteklemeleri ile ilgili yüzde 50 sübvanseli altyapı yatırımlarına ve hayvan tedarikine yüzde 40 destekleme veriyoruz. IPARD kapsamında da yine aynı şekilde yüzde 65'e varan hibeler var.

HAYVANCILIK DESTEKLERİ YÜZDE 4'TEN 31'E ÇIKTI

Toplam 11 milyar 500 milyon Dolar destekleme dağıtılacak. Şuanda tarımsal destek kapsamında hayvancılığa ayrılan dilim, yüzde 4'ten yüzde 31'e yükseldi.

ZARAR EDİYORUM DİYENLE KONUŞMAMIZ LAZIM

Son 3 yıldır 'ben bu işten kazanmıyorum, zarar ediyorum' diyenle oturup konuşmamız lazım. Çok net ve açık hesaplarımız var. 187 milyon liralık besi desteği yaptık.

BESİ HAYVANINA 200 LİRA DESTEK VERECEĞİZ

2016 yılı uygulaması ile de 1-300 baş arası hayvana 200 lira destekleme verilecek. Süte de destek veriyoruz"

BİRİLERİNİN SAMAN TELAŞI BAŞLADI

Türkiye'de yaşanan kuraklığa da değinen ve saman ithalatı konusunun çarpıtıldığını savunan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Hayvancılık Genel Müdür Yardımcısı Dr. İbrahim Özcan, “Kuraklıkla ilgili olarak belli aralıklarla üst düzey toplantılar yapıyoruz. Bugünlerde birilerinin saman telaşı başladı.

BUĞDAYDA GEÇEN YILDAN FARKLI BİR DURUM BEKLEMİYORUZ

Türkiye'nin hiçbir zaman sap samana kaliteli kaba yeme ithalat olsun diye ihtiyacı olmadı. Çok net konuşuyorum. Birilerinin kalkıp saman ithalatı demesinin hepsi hikaye. Konya'nın bazı bölgeleri, Gaziantep, Kahramanmaraş'ın bir kısmı, Kayseri yağışta bu sene yeterli miktarda yağmur almadı. Türkiye genelinde Trakya Bölgemiz artı verecek, yukarıda bahsettiğim bölgelerde ise ürün kaybı olacak. Genele baktığımız zaman bu sene, geçen seneden farklı durum ortaya çıkmayacak.

SAMAN BİR GIDA MADDESİ DEĞİLDİR

Samanın, hayvanlar açısından bir gıda maddesi olmadığını kesinlikle bilinmesi lazım. Saman bir gıda maddesi değildir. O nedenle asli besleme unsuru gibi gösterip de saman olmazsa hayvancılık olmaz diyenler sizi korkunç yanıltıyorlar.

Gıda maddesi olan kaba yemdir. Yonca, korunga, fiğ ve benzeri şeylerdir. Saman bir dolgu maddesidir. Fizyolojik aktivite için dolgunluk sağlaması gereken kaba maddedir. Saman bizim için çok ölçü değildir. Ölçü olan kaliteli kaba yemdir" ifadelerini kullandı.

BİZLER ÜRETTİKÇE VARIZ

Türkiye Kırmızı Et Üreticileri Merkez Birliği Genel Başkanı Bülent Tunç ta programda bir konuşma yaptı.

Üretimin önemine dikkat çeken Tunç, şunları söyledi:

“Bizler, ürettikçe varız. Ürettiğimiz için de ayaktayız. Üretmeye mutlaka ve mutlaka devam etmeliyiz. Ne koşulda olursa olsun üretmeyi bırakmamalıyız. Elimizdekinin emeğimizin kıymetini çok iyi bilmeliyiz. Dünyada et, hayvan ve gıda aranıyor. Bizim yaptığımız iş çok zor ve meşakkatli bir iş. İşimizin kıymetini bilelim.

BİR BUZAĞININ BİLE KIYMETİNİ BİLELİM

Elimizdeki bir tane buzağının bile kıymetini bilelim. Önümüz her geçen gün çok daha iyi açılıyor. 2013 yılından beri hayvancılıktan zarar eden yok. Hayvancılık her geçen biraz daha ileri gidiyor. İthalat yapılsın. İthalat bizim korktuğumuz bir durum değil. Her şey kontrol altında. Bakanlık bunu çok iyi takip ediyor. Bizlere sorun olacak bir durum yok."

Konuşmaların ardından hastalıklar konusunda uzman olan Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mahmut Ok ve aynı fakülteden Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurettin Gülşen, hastalıklar ve besi hayvanlarının beslenmesi konusunda besicilere geniş kapsamlı sunum yaptılar.