Maalesef Türkiye'de gazetecilik yapmak gerçekten zorlaştı ama bu kadar alçakça bir iftiraya maruz kalacağım 40 yıl düşünsem aklıma gelmezdi. Demek ki her şey bu kadar basitleşmiş! Yaptığınız haberler “adamın" (!) işine mi gelmiyor, hoşuna mı gitmiyor, hele hele “itibarı"(!) mı zedeleniyor, salla gitsin…

“Para sızdırmaya çalışıyor, sızdıramadığı için de bu haberler yapılıyor!"

Neymiş efendim; gazetemiz için para istemişiz, onlar da vermemiş, biz de aleyhlerinde haber yapıyormuşuz! Yani anlayacağınız gazetecilik yapmıyormuşuz, gazetecilik kisvesi altında başka işler yapıyormuşuz!

Öyle mi Başkan!

5.4 milyon çiftçinin üyesi olduğu TZOB'un temsil makamında oturan Başkan!

Biz bu kadar mı alçağız!

Yazık!

Siz ki toplumdaki en garip gurebanın üyesi olduğu bir birliğin başkanısınız. O temsil ettiğiniz çiftçiler adına yazık!

Madem biz gazetecilik yapmıyoruz, gazetecilik kisvesi altında başka işler yapıyoruz o zaman anlatalım Başkan!

2012 yılında tarım alanlarının miras yoluyla bölünmesinin önlenmesiyle ilgili kamuoyunda bir farkındalık oluşturmak için bir tarım eki çıkardık. Bu tarım ekine de Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı sponsor oldu. Konu TZOB'u da ilgilendirdiği için sizden de destek istedik. Ve siz hatırlayın; “ne demek, tabiî ki destek oluruz" dediniz ve ilgili arkadaşlara talimatlarınızı verdiniz. Ve biz o eki çıkardık. Sonuçta siz “tamam" dediğiniz halde hiçbir destekte bulunmadınız ve biz de hiçbir sorun etmedik. Zaten sorun etmiş olsaydık, basın müşavirliğinde çalışan arkadaşların sizin adınıza TZOB ile ilgili gönderdiği çalışmalara o ekte yer vermezdik.

Şimdi gelelim Başkan!

Sen bizi birileri ile karıştırıyorsun.

Tarım alanlarını yakından ilgilendiren bir konuyla ilgili yapılan eke destek istemek ayrı bir şey, kalemini satmak ayrı bir şey. Eğer biz parayla kalemimizi satacak olsaydık, o eki çıkardıktan sonra Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'ndaki yolsuzluklarla, usulsüzlüklerle ilgili yaptığımız haberlerin hiçbirini yapmamamız gerekiyordu. Bakanın atlarını, ihalelerdeki usulsüzlükleri, bürokratın atlarını kamuoyu o haberler sayesinde öğrendi. Bu haberlerden dolayı da hakkımızda birçok dava açıldı ama hiçbir zaman Tarım Bakanlığından “yav biz sizin ekinize destek verdik, niye bu haberleri yapıyorsunuz" diyen olmadı.

Sizin anlayışınıza göre, Tarım Bakanlığı'nın destek verdiği ekten sonra bu haberlerin hiç birinin yapılmaması gerekiyordu!

Yani şunu demek istiyorum Başkan!

600 bin liralık makam arabası ve harcırahları hariç 1 milyon liralık ABD seyahat haberi, siz o eke destek verseniz de vermeseniz de yapılacaktı.

Başkan!

Bununla da bitmiyor. Madem biz bu kadar adileşebiliyoruz! Pekâlâ, o haberlerden sonra Saadet Partisi'nin eski Genel Başkanı Mustafa Kamalak'a bu tür haberlerin yapılmaması için 'aracı' göndermek de neyin nesi oluyor?

Bunların hepsini bugüne kadar yutkunmuştuk, oralı olmamıştık! Ama bize iftira atacak kadar (!) haberlerimizden rahatsız olduysanız, temsil ettiğiniz çiftçinin ve kamuoyunun da bunları bilmesi gerekiyor.

Başkan!

Hatırlayın o meşhur “Viskili yılbaşı sepetlerini"!

Hangi çiftçinin bundan haberi var? Sosyal medyada hakkımızda iftira attırdığınız Basın Danışmanlarınız dahi bilmez o meşhur viskili yılbaşı sepetlerini!

Pekâlâ Başkan!

Gazetecilik kisvesi altında işler yapan “gazeteci" için bundan daha iyi bir malzeme bulunabilir miydi? Çok rahat TZOB'dan para sızdırılamaz mıydı? Gözümle şahit olduğum, üzerinde TZOB Başkanı olarak sizin kartvizitinizin olduğu ve gönderilen gazetecinin de isminin yazılı olduğu viskili yılbaşı sepetinin haberini sizden para aldığımız için mi yapmadık Başkan! O haberi yapmamamız için nasıl yalvardığınızı unutmuş değilim!

Başkan!

İftira atmadan önce dönüp kendinize bir bakın!

Farkındayım, sıkıntılısınız. 600 bin liralık makam arabası ve harcırahları hariç 1 milyon liralık ABD seyahati haberleri belgeli olduğu için mahkemeye gidemediniz. Gönderdiğiniz aracıdan da bir sonuç çıkmadı. Son olarak iftira atmak kaldı, öyle mi Başkan?

Ama bu da bir işe yaramayacak. Çünkü, çiftçinin, garip gurebanın hakkı söz konusuysa biz bildiğimizden yanılmayacağız. Eki de yapacağız, destek de isteyeceğiz ama gazeteciliğimizden de taviz vermeyeceğiz.

Allah da yanıltmasın.

Sadettin İnan / Tarımdan Haber Sorumlu Genel Yayın Yönetmeni