ÖZEL HABER

Pancar çiftçisi, ürettiği pancarın polarının düşük çıkmasından büyük mağduriyet yaşıyor. Geçtiğimiz yıl bu anlamda ciddi sıkıntılar yaşayan çiftçi, bu yıl da aynı problemle karşı karşıya.

Çiftçi, poların düşük çıkmasından şeker fabrikalarını sorumlu tutarken Proven Kimya Teknik Müdürü Ziraat Mühendisi Ümit Çiçek, polardaki düşüklüğün ana nedeninin iklim şartları ve azotlu gübrenin fazla kullanılmasından kaynaklandığını söyledi. Fabrikalardaki analizleri sorumlu tutmanın asıl sorunun görmezlikten gelinmesi anlamına geleceğini bildiren Çiçek, gübre kullanımı konusunda bilinçlenmenin önemine dikkat çekti.

Çiçek, konuyla ilgili olarak Tarımdan Haber'e şunları kaydetti:

“Bugün yetiştirdiğimiz tüm bitkilerin istek ve arzularını giderebilmek için öncelikle toprak analizlerini iyi yapmamız gerekiyor. Topraktaki değerler ne kadar, bunu bilmeliyiz. Ve ona göre hangi bitkiyi ekeceksek o bitkinin istek ve arzularına göre gübre kullanmalıyız.

ÇİFTÇİ AŞIRI DERECEDE AZOTLU GÜBRE KULLANIYOR

Bu aralar çiftçinin gündeminde polar sıkıntısı var. Poların düşük çıkmasının birinci sebebi, toprak analizi yapılmadan ekimler yapılıyor. İkinci sebebi ise bitkinin yeşil yaprak kısmının geliştirilebilmesi için aşırı derecede azotlu gübre kullanılıyor.

AZOT MİKTARI NE KADAR FAZLA İSE ŞEKER ORANI O KADAR DÜŞER

Bitki bünyesinde biriken azot miktarı şeker pancarı usaresi içerisindeki alfa amino azotuyla alakalıdır. Alfa amino azotu ne kadar fazla ise çıkacak olan polar miktarı o kadar düşer. Bu konuda dengeli gübreleme konusu ön plana alınmalıdır.

Örnek olarak diyelim ki 1 dekar toprağın yapısında 5 kg azot çıkmış, bitkinin ihtiyacı olan total azot miktarı ise 10 kg. Şimdi biz bitkinin ihtiyacı olan 5 kg azot yerine 20 kg azot verirsek bu sefer şeker pancarında şunlar meydana gelir. Genç yapraklar çıkışı devam eder ve kök bölgesinde oluşan şekeri harcarlar. Azotlu gübre kullanırken yeşil aksana yönelik bir çalışma olmuş oluyor ama aynı zamanda nitrat kalıntısına ve poların düşmesine sebep veriyoruz.

Azotun kaynağını da iyi bilmemiz gerekiyor. Azot; suda, havada, toprakta da var. Bunların hesaplarını çok iyi yapmamız gerekiyor.

Atadan, babadan, deden kalma alışkanlıkları devam ettirdiğimiz müddetçe usare içindeki azot miktarı yüksek çıkacak ve polar düşük çıkacaktır. Poların düşük çıkmasında şeker fabrikalarının analizlerinin dâhili olduğunu düşünmüyorum.

Amasya'da bir çiftlikte toksik alfamin azotunun düşürülmesi konusunda bir çalışma yürüttük. Bu seneki yapmış olduğumuz ilaçlamalardan yaprak gübrelemesi, taban gübrelemesi hepsini hesap ederek yaptık. Bölgede polar ortalaması 11.5, 12 iken o çiftlikte ortalama 15 çıktı. Aynı hava koşulları ve aynı ekolojik koşullarda bu sağlandı. Biz burada şunu yaptık; Bitkiyi dengeli besleyerek bitkinin bünyesindeki fazla azotu proteinlere parçaladık, potasyumun emilimini sağladık.

Diğer yandan poların düşük çıkmasında mevsimsel etkileri de yok sayamayız. Mevsimlerde 30-40 gün bir kayma yaşandı.

Burada tarım nedir? Sorusunun cevabını aramalıyız. Eğer biz tarımı şu şekilde ifade edersek; tarım yüzde 60'ı doğa ve hava koşullarıyla, yüzde 40'ı ise işçilik ve bakım yöntemleriyle yapılan bir çalışma olarak değerlendirirsek o zaman tarımsal üretimde hava koşullarının büyük etken olduğunu görürüz.

Proven Kimya olarak bitkilerin dengeli beslenmesi konusunda çiftçiye her bakımdan yardımcı olmaya hazır olduklarını ifade etti.