Bloomberg HT Tarım Editörü İrfan Donat, bugünkü köşesinde Türkiye'nin tarım ve hayvancılıkta geldiği acı noktaya dikkat çekti. Tarımda ithalatın artık normal bir hale geldiğini belirten Donat, “Hangi gıda ürününün fiyatı yükselirse ithalat kapısını açıp, gümrük vergisini sıfırlama yöntemine başvuruluyor. Bu iş artık Türkiye'nin tarım politikaları açısından rutin hale geldi" dedi.

Tarımda sorunun kökenine inip, kısa vadeli çözümler yerine kalıcı çözüm sağlanmadığı için ithalatın hem bitkisel hem de hayvansal tarafta ilk başvurulan 'kolaycı çözüm' olarak karşımıza çıktığını kaydeden Donat'ın yazısında dikkat çeken başlıklar şöyle:

YARIN SIRA BAŞKA BİR TARIM ÜRÜNÜNE GELECEK

“Bugün, kuru fasulyede yüzde 19,5 seviyesindeki gümrük vergisinin eylül ayına kadar sıfırlanmasını, kırmızı biber ithalatını tartışıyoruz. Aynı çerçevede yarın sıra mercimeğe ya da başka bir tarım ürününe gelebilir.

MESELE NOHUT, FASULYEDE DEĞİL!

Ama aslında asıl mesele ne nohut, ne kuru fasulye ne mercimek ne de kırmızı biber...

Mesele, tarımda orta ve uzun vadeli politika eksikliğinin yarattığı bir sıkıntı.

Mesele, planlamadan yoksun, arz-talep dengesine yönelik projeksiyonların olmadığı, tarımsal ölçümlemenin sağlıklı yapılamadığı bir üretim modeline sahip olmamız.

Tarımda ithalata bağımlı yapı sadece baklagiller ile sınırlı değil.

YAĞLI TOHUMLARDA AÇIĞIMIZ 2.3 MİLYAR DOLAR

Bugün Türkiye'nin tarımsal ürünler ithalatında ilk sırada yağlı tohumlar ve türevleri yer alıyor. Sektörün hammadde ihtiyacının yüzde 75'i ithalatla karşılanıyor. Bu yüzden yağlı tohumlar ve türevlerinde dış ticaret açığımız 2,3 milyar dolar seviyesinde.

Peki Türkiye bu ürünleri yetiştiremez mi? Bal gibi yetiştirir...

SEBZE TOHUMUNUN YÜZDE 50'SİNİ İTHAL EDİYORUZ

Bugün sebze tohumu ihtiyacının yüzde 50'sini ithal ediyoruz. Ödediğimiz döviz 90 milyon dolar seviyesinde. Hububat tohumunda ithalat oranı yüzde 20 düzeyinde. Resmi verilere göre 2011-2015 yılları arasında tohum ithalatımız 960 milyon doları aşıyor.

HAYVANCILIKTA DURUM NE?

Peki hayvancılık tarafında durum farklı mı?

Kırmızı et tarafına baktığımızda arz-talep dengesizliği yüzünden canlı besi materyalinde ithalat yıllardır sürüyor.

Canlı hayvan ithalatı yetmiyor, hayvancılığın en önemli girdi kalemlerinin başında gelen yem hammaddesinde yüzde 45-50 seviyesinde ithalata bağımlı durumdayız. Bunun yanında ilacı, aşısı, sperması, damızlık materyalı dahil diğer girdilerde de hatırı sayılır ithalat söz konusu."