TBMM’de  söz alarak, çiftçi sorunlarını gündeme taşıyan CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Türkiye’de 2002 yılında 13 milyon 800 bin hektar olan hububat ekim alanının 10 milyon hektara gerilediğini,buğday ekim alanının 9 milyon 300 bin hektardan 7 milyon 300 bin hektara gerilediğini; kuru bakliyat üretim alanının yüzde 35 daraldığını, 2000 yılında 6 milyon ton patates üretilirken, şimdi 4,5 milyon tona  üretimin düştüğünü söyledi.

Çiftçinin giderek tarımdan uzaklaştığını belirten Gürer, “Adalet ve Kalkınma Partisi döneminde çiftçi büyük sıkıntı yaşıyor, bu dönemde gördüğü zulmü hiçbir dönemde görmedi” diye konuştu.

Gittiği köy ve kasabalarda, patates ve soğanın depoda kaldığına ve  bir ay içinde satılmazsa çürüyeceğine dikkat çeken Ömer Fethi Gürer, “90 kuruş maliyeti olan patates ne yazık ki 85 kuruşa alıcı bulamıyor. Soğanda maliyet 70 kuruş, onda da şu anda üretici 60 kuruşa ürününü satamıyor. Bu durumda, keşke Ticaret Bakanı geçen yıl bastığı depolara bir kere gidip baksa ve Tarım Bakanına; ‘Depodaki ürünler çürüyecek. Geçen yıl 'terörist' dediğimiz çiftçiye kendimizi affettirelim, onun için de depodaki ürünleri Toprak Mahsulleri Ofisine alalım, tüketici de ucuza ürün alma şansına sahip olsun” şeklinde konuştu.

Hasat dönemi tarlada 5 lira olan fasulyenin şu anda ithal lobisinin uyguladığı stratejiyle 30-40 lirayı bulduğunu, nohudu 3 liraya tüccara satamayan çiftçi mağduriyet  yaşadığını,mercimekte dahi sorunların bulunduğunu  ifade etti.
İthal lobisinin  piyasayı yüksek tutuğunu belirten Vekil Gürer “Bunun sonucunda iktidar kendi çiftçimizi değil, yabancı çiftçileri destekleniyor. Bu yolla ülkeye getirilen ürünlerde de büyük vurgunlar vuruyorlar” dedi.

ÇİFTÇİYE KEFİL OLAN DA ZOR DURUMDA

CHP’li Vekil Ömer Fethi Gürer kürsüden yaptığı konuşmaya muhalefet parti milletvekilileri de  alkışlarıyla destek verdiler.

Gürer konuşmasının devamında, “tohum, ilaç ve gübrede yüzde 100'ü bulan artışların yanı sıra, sulama suyunda kullanıldığı için elektriğe yapılan iki yılda yüzde 108'e yakın zammın çiftçiyi ekim yapamaz noktaya taşıdı.  Sorunun aşılması için çiftçilerin; borçlarının en azbeş yıla yayılarak ötelenmesi, bankalara ve tarım kredi kooperatiflerine olan faizlerin silinmesi çiftçilerimiz talebidir. Tarım kredi kooperatiflerinin iktidar çiftçi kuruluşu değil ticari işletme olarak görmektedir. Kooperatif kaynak kullanım bedeli ile ek faiz uygulamaktadır,çiftçinin, tarım kredi kooperatifinden aldığı kredileri ödeyemediği için icralık olmaktadır çiftçilere kefil olan arkadaşları da mağduriyet yaşamaktadır” diye sözlerine devam etti.

ÇİFTÇİ NE EKECEĞİNİ ŞAŞIRDI

TBMM Genel Kurulunda Çiftçi sorunlarını kapsamlı olarak anlatan Ömer Fethi Gürer, “Ülkemizde çiftçilerin yaşadığı sorunları çözmek için iktidar ne yazık ki bir girişimde bulunmuyor. Elektriğe gelen zamların yanında, tohumda, gübrede, ilaçta yaşanan sıkıntılara karşı da çözüm üretmiyor. Bunun sonucunda ülkemizde tarım alanları daralıyor” diye konuştu.Gürer”Çiftçi Kayıt Sistemi'ne dâhil olan yaklaşık 700 bin çiftçinin sistemden çıktığını ama bunun dışında, Çiftçi Kayıt Sistemi'ne dâhil olmayan 2 milyona yakın çiftçinin de artık toprağını ekmediğini belirtti.,Hazine arazilerinin, miras yoluyla bölünen arazilerin sorunları giderilmediğinden, buradaki üretimden de iktidarın haberi olmadığını, aynı zamanda on sekiz yıldır tarım sayımı yapılmadığı için verilerin yeterli olmadığının da altını çizdi.

Gürer, “Bütün bunların sonucunda, ülkemizde çiftçilerin yaşadığı mağduriyeti görmeyen Tarım ve Orman Bakanlığıdır.Sorunu çözmesi gereken iktidardır" dedi. Vekil Gürer, özel bankaların çifçilere verdiği yüksek faizli kredilere değinerek, “Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatlerinin dışında, özel bankaların da çiftçinin boğazına sarıldığı bir dönemdeyiz. Acilen Türkiye Büyük Millet Meclisinde vermiş olduğumuz kanun teklifleriyle çiftçi borçları beş yıl vadeye yayılarak ötelenmeli, faizlerin silinmesi sağlanmalıdır. Ülkemizde eğer çiftçi üretmezse bu ülkenin geleceği yok olur. Köylüyü, çiftçiyi, emekçiyi Meclis olarak destekleyecek kanunları bir an önce çıkarmalıyız diyorum” şeklindeki sözleriyle konuşmasını tamamladı.