İstanbul'da düzenlenmekte olan 5. Uluslararası Baraj Güvenliği Sempozyumu'na katılan Bakan Yardımcısı Özkaldı, üniversitelerden akademisyenler ve konu ile ilgili uzman ve mühendisler de iştirak etti. Özkaldı, Türkiye'nin yarı kurak iklim bölgesinde olduğunun, yağışların ise bölgelere ve mevsimlere göre farklılık gösterdiğinin altını çizdi.

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ YAĞIŞ REJİMİNİ BOZUYOR

Özellikle son yıllarda iklim değişikliğinin etkisiyle hava sıcaklıklarında artış gözlendiğinin ve yağış rejiminin bozulduğunu vurgulayan Özkaldı "Ayrıca taşkın riski de artmaktadır. Yağışların büyük bir bölümü kış aylarında gerçekleşmekte, yaz aylarında ise su sarfiyatı büyük ölçüde artmaktadır. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de nüfus artışına paralel olarak başta tarım olmak üzere içme, kullanma ve sanayi sektöründeki su taleplerinde büyük artış olmaktadır. Etkileri gittikçe daha fazla hissedilen kuraklık ve iklim değişikliği ile birlikte su miktarında da azalmaların beklenmesi, sulama başta olmak üzere mevcut su kaynaklarımızın azami surette değerlendirilmesini ve en verimli şekilde kullanılmasını gerektirmektedir" dedi.

BARAJLARIN GÜVENLİĞİNİ SAĞLAMAK ELZEM

Türkiye'nin deprem kuşağında yer aldığını ifade eden Özkaldı, “Depolama tesislerimizin yaş ortalamalarının artmasına bağlı olarak inşaatında kullanılan malzemelerin deformasyonu gibi riskler dikkate alındığında, bahse konu depolama tesislerimizin planlama aşamasından tasarımına ve inşaatından işletmesine kadar her bir aşamasında baraj güvenliği prensiplerinin sağlanması elzemdir” ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE SU ZENGİNİ DEĞİL

Sempozyumda konuşan Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürü Mevlüt Aydın ise Türkiye'nin yerüstü ve yeraltı suyu potansiyeli hakkında katılımcıları bilgilendirerek, ülkemizin toprak kaynakları bakımından zengin olmasına rağmen su zengini bir ülke olmadığını vurguladı.

TARIMDAN HABER