Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker, 32 milyon 500 bin tarım parselinin tamamına vatandaşlık numarası gibi bir kimlik numarası verdiklerini hatırlatarak, havza modelini bu verilerin üzerine kurdukları söyledi.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker, Aile çiftçiliği ve Toprak Bayramı etkinlikleri çerçevesinde Bakanlıkta düzenlenen törene katıldı. Bakan Eker burada yaptığı konuşmada, hayatın kaynağının toprak olduğunu belirterek, topraktan ayrı düştükçe, merhamet, hoşgörü ve toleransın unutulduğunu, daha zalimce uygulamaların içine girildiğini ifade etti.

Son 10 yıl içerisinde toprağın korunması ve arazi kullanımı ile ilgili birçok düzenleme yaptıklarını dile getirerek, "Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu çıkmasaydı 540 bin hektar tarım arazisi amacı dışına çıkarılmış ve o toprak elden gitmiş olacaktı" dedi.

Üretim yapılması mümkün olmayan toprakların, tarım dışında kullanımı için planlamalar da yaptıklarını anlatan Bakan Eker, şehirleşmenin veya sanayileşmenin buralarda gerçekleşmesi için çalışmalar yürüttüklerini söyledi.

Verimli tarım ovalarını mutlak korumaya dönük, hiçbir şekilde oralara dokunulmayacak şekilde düzenleme çalışması yaptıklarını ifade eden Bakan Eker, amaçlarının kimsenin o alanlara müdahale etmemesi olduğunu vurguladı.

PARSEL TANIMLAMA SİSTEMİ

Bakan Eker, kısa vadeli değil, uzun vadeli düşünmek gerektiğinin altını çizerek, şunları kaydetti: "Tarım arazilerimizle ilgili 'Arazi parsel tanımlama sistemi' çerçevesinde bir çalışma daha yapıyoruz. Türkiye'nin ekili, dikili, verimli, verimsiz ne kadar arazi varsa bütün sathının fotoğrafını yaklaşık 3 aylık bir süre içerisinde çekeceğiz. Bu, bize bir referans noktası teşkil edecek. Sonra bu her 5 yılda bir tekrarlanacak. Böylece sahada, coğrafi alanda gerek tarım arazisi gerekse tarım arazisi dışındaki bölgelerde herhangi bir değişiklik var mı, yok mu; bir kaçak yapı var mı, yok mu bütün bunların hepsi tespit edilerek referansa göre değerlendirilecek ve buna göre takibi yapılacak. Yarın bu çalışmayı da başlatıyoruz"

Bakan Eker, "Aile çiftçiliği bir meslek, bir uğraş olmaktan öte bir hayat tarzıdır. Bu nedenle, aile çitçileri her koşulda tarımsal faaliyetlerini sürdürme eğilimindedirler. Aile çiftçileri, tarımsal üretime ilişkin bütün kararlarını piyasanın dinamiklerine göre ya da kar maksimizasyonunu dikkate alarak vermezler. Aile çiftçiliğinin bu güçlü yönü gıda arzındaki sürdürülebilirliğin sağlanması, doğal kaynakların ve biyoçeşitliliğin korunması açısından anahtar rol oynamaktadır. Ayrıca aile çiftçiliği, kırsal istihdam ve kırsal alanların sosyal dokusunun sürdürülmesinde önemli yere sahiptir. Bu yönüyle de kırsal alanların dengeli kalkınmasına önemli katkı yapar" şeklide ifade etti.

Tarım Reformu Genel Müdürü Gürsel Küsek de toprakla ilgili asırlar sonra bile anılacak, ders kitaplarına girecek, hukuk fakültelerinde "kanundan önce ve sonra" diye anılacak birçok yeniliğin hayata geçirildiğini belirterek, devrim niteliğinde çalışmaların tamamlandığını söyledi.

Toprağın korunması ile ilgili kanunlarda çok önemli adımlar atıldığının altını çizen Küsek, "Arazilerin tarım dışına çıkarılması ile ilgili şahsınızın ve bakanlığın suçlandığını biliyoruz. Ancak bu konu ile ilgili bütün mevzuat ve düzenlemeler görevinizde hayata geçirildi. Daha önceki dönemlerde insanlar böyle bir algı olmadan rastgele istedikleri yere binalar yapabiliyorlardı. Toprağın korunması fikri döneminizde siyasi partilerin gündemine kadar bütün halkın gündemine girdi. Bu bizi sevindiriyor" diye konuştu.

Küsek, arazi parsel tanımlama sistemine ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtlayarak, uçakla bütün arazilerin fotoğraflarının çekileceğini belirtti. Bu fotoğrafların 3 boyutlu, stereo fotoğraflar olacağını dile getirerek, yollar ve derelerin sayısallaştırılacağını, referans harita oluşturulacağını ve desteklerin bu tabana göre verileceğini kaydetti.

Küsek, Birleşmiş Milletler tarafından 2014 yılı "Uluslararası Aile Çiftçiliği Yılı" olarak ilan edilmiş, ülkemizde de çeşitli etkinliklerle kutlanmıştır. Bu kapsamda Ankara'da 12-13 Haziran 2014'te açılış çalıştayı ve 9 tarım bölgesinde ise "Aile Çiftçiliği Çalıştayları" düzenlenmiştir. Her ne şartta olursa olsun tarımsal üretimden vazgeçmeyen aile çiftçilerinin sorunlarını belirlemek, bu vesileyle de çözüm önerileri oluşturmak amacıyla düzenlenen bu çalıştayların sonucunda hazırlanan "Aile Çiftçiliğinin Güçlendirilmesi ve Sürdürülebilirliği"ne yönelik "ÇALIŞMA RAPORU"nu paylaşmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Çalıştay çıktılarının bundan sonra oluşturulacak politikalara ve çözüm önerilerine ışık tutacağına inanıyor, raporun hazırlanmasında emeği geçen tüm kurum ve kuruluşlara teşekkür ediyorum" dedi.

TARIMDANHABER