Acil önlemlerin alınması gerektiğini savunan uzmanlar, üreticileri her fırsatta uyarıyor. Kestane ağaçlarını kurtarmak ve üreticileri konuyla ilgili bilgilendirmek için Efeler ve Köşk Gıda Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlükleri, Adnan Menderes Üniversitesi Ziraat Fakültesi ortaklığında Eğrikavak Mahallesi'nde kestane kanseri ve gövde kurdu hakkında çalıştay düzenlendi.

Acil önlemlerin alınması gerektiğini savunan uzmanlar, üreticileri her fırsatta uyarıyor. Kestane ağaçlarını kurtarmak ve üreticileri konuyla ilgili bilgilendirmek için Efeler ve Köşk Gıda Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlükleri, Adnan Menderes Üniversitesi Ziraat Fakültesi ortaklığında Eğrikavak Mahallesi'nde kestane kanseri ve gövde kurdu hakkında çalıştay düzenlendi.

Eğrikavak Mahallesi'nde bir kıraathanede düzenlenen çalıştaya; ADÜ Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü – Entomoloji Anabilim Dalı Doç. Dr. Mehmet Karagöz, ADÜ Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Engin Ertan, ADÜ Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü – Fitopatoloji Anabilim Dalı Doç Dr. Ömer Erincik, Efeler İlçe Gıda Tarım Müdürü Mehmet Esen, Köşk Tarım İlçe Müdürü Yusuf Gökçe, Aydın Orman İşletme Şefi İsmail Ilgın, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü - Zir. Yük. Müh. Abdullah Uğur Çatlı, Efeler ve Köşk İlçe Gıda Tarım Müdürlüklerinde görevli Ziraat Mühendisleri; Ata Furen Demirtaş, Ayşe Can, Nurhayat Serttaş, Gültekin Kavza, Figen Hatipoğlu, Gülçin Ulusoy, Eğrikavak Mahallesi Muhtarı Muhsin Kıyar ve vatandaşlar katıldı.

Aydın'da kestane kanseri ile 13 yıldır mücadele edildiğini belirten Adnan Menderes Üniversitesi Bitki Koruma Bölümü'nden Doç. Dr. Ömer Erincik, şunları kaydetti:

“Kestane kanseri hastalığı nedeniyle gün geçtikçe artan sayıda önemli ağaç ölümleri meydana gelmektedir. Hastalığın nedeni Cryphonectria parasitica adında, 'Mantarlar' adı veri verilen canlılar grubunda yer alan çıplak gözle görülmeyen bir mikroptur. Hastalığın Aydın'da varlığı 2002'den beri bilinmektedir. Ancak üreticiler hastalığın ilk görülüşünün bu tarihten 5-8 yıl öncesine kadar gittiğini söylemektedirler. Kestane kanseri, ağacın gövde ve dallarında kabuk dokusunda derin çatlak ve yaralar açan bir hastalıktır. Hastalığın ilerleyen aşamalarında kanserli bölge genişleyerek ağacın gövdesini ya da dalını bir halka gibi çepeçevre sardığında ağaç üst kısımlara su ve besin maddesi iletemez. Su ve besin maddesi alamayan bu kısımlar hızla kuruyarak ölürler. Kanser, ağacın zamanla her yerine yayılır ve ağacı tamamen öldürür.

KANSERLİ DALLARI İMHA EDİN

Kanser üzerinde aralıksız bir şekilde çalıştıklarını bildiren Erincik, şöyle devam etti:

“Kimyasal ilaç kullanılarak ağacın kurtarılması mümkün değildir. Hastalıkla mücadelede en önemli unsur ağacın hastalık ile bulaşmasının önüne geçilmesi ya da bulaştığında erken teşhis ile kanserli bölgenin derhal kesilerek bahçeden uzaklaştırılması ve ardından yakılarak veya bir çukura gömülerek imha edilmesidir. O halde burada en önemli unsur hastalık hangi yollarla bulaşıyor, bunun çok iyi bilinmesi gerekmektedir. Hastalık bir mikrop olduğu için oluşturduğu kanser üzerinden sıçrayarak ağacın diğer dallarına ya da komşu ağaca bulaşabilir. Bu nedenle kanserli ağaçlar mikrobun kaynağıdır. Bahçede kanserli ağaç olduğu sürece diğer ağaçlar tehdit altındadır. Bu nedenle kanserli dal ve ağaçların kesilerek bahçeden uzaklaştırılması ve kesilen hastalıklı kısımların yakılarak ya da gömülerek imha edilmesi hastalığın kontrolünde son derece önemlidir.”

Kaynak: Aydın Denge