Ankara'ya 2.5 saat uzaklıkta bulunan Kırşehir; tarımsal faaliyetleri, hayvancılığı ve turizmi ile ön plana çıkıyor. Kırşehir'de birçok kuş türüne ev sahipliği yapan Seyfe Gölü, küresel iklim değişikliği ve yeraltı sularının çekilmesi nedeniyle kuraklıkla karşı karşıya. Seyfe Gölü'ne yakın bölgelerde başlayan altın madeni arama çalışmaları ise kentte endişe yaratıyor. Ankara'da işçileri eylemde olan olan Fernas Madencilik de bölgede faaliyet gösteriyor.

Tarım Bakanlığındaki 60 milyon liralık ÜDTS yolsuzluğu haberlerinde Hakan Bilal Kutlualp’e mahkemeden tokat gibi karar! Tarım Bakanlığındaki 60 milyon liralık ÜDTS yolsuzluğu haberlerinde Hakan Bilal Kutlualp’e mahkemeden tokat gibi karar!

SEYFE GÖLÜNÜN ÜZERİNDE AÇIKLAMA YAPTI

Seyfe Gölü'nün çekildiği alanda açıklama yapan Kırşehir Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu, Kırşehir bölgesinde faaliyet gösterecek altın madenlerinin çevre tehdidine, hayvancılığın yoğun olarak yapıldığı Malya Ovası’nın yok olmasına, Ankara'nın ve Kırıkkale'nin içme suyunu sağlayan Kızılırmak havzasının tamamen kaybolmasına ve kirlenmesine neden olabileceğini söyledi. Ekicioğlu, şöyle konuştu:

BU DAĞLARDA ALTIN ÇIKARILMASI KIRŞEHİR'İN İDAM FERMANINI ÇEKMEKTİR

"Seyfe Gölü üzerindeyiz. İklim değişikliğiyle birlikte çekilen suların üzerinde milli takımımız antrenman yapıyor. Küresel iklim değişikliği ve yeraltı sularının çekilmesyle Seyfe Gölü kurumak üzere. Kuraklığın dışında bölgemizde maden arama çalışmaları başladı. Şehrin doğusundan kuzeyine doğru şu anda maden arama çalışmaları var. Bu çalışmalar Seyfe Gölü’ne sekiz kilometre mesafede. Su havzasına da dört kilometre mesafede. Bu dağlarda altın çıkartılması Kırşehir’in idam fermanını çekmektir. Buradan kullanılacak kimyasallar hem Seyfe’yi tehdit ediyor hem de Kızılırmak havzasını tehdit ediyor. Firmalarla görüştüğümüzde, 'siyanür kullanılmayacak' denildi. Kullanılacak kimyasalların ÇED raporunda bilgileri yok. Saatte 180 ton su kullanılacağı ÇED raporunda söyleniyor. 180 ton su çekmek demek, tarım ve hayvancılığın yok olması demek. Hem de Kırşehir’in susuz kalması demek. Yetkililere şunu söylüyorum, eğer ki buradan çıkacak altın Kırşehir’i yok etmeye değecekse buyurun çıkarın.

KIRŞEHİR İLE BİRLİKTE KIRIKKALE, ANKARA VE ÇANKIRI'DA OLUMSUZ ETKİLENECEK

Biz altın çıkartılmasın demiyoruz. Ülkemizin ekonomisi için çıkartılsın tabii ki ama nasıl çıkartılacağı tartışma konusu. Bu topraklar için atalarımız ciddi mücadele verdi. Bugün de biz mücadele edeceğiz. Biz ülkemizin kaynaklarının doğru kullanılmasından yanayız. Vahşi bir şekilde bu ülkenin talan edilemesine müsaade etmeyeceğiz. Boğaz’daki yalılarında oturup, Anadolu’nun kaynaklarının talan edilmesine müsaade etmeyeceğiz. Burada mandıralarımız var. Bütün Türkiye’ye et gönderiliyor. Tarımın ve hayvancılığın yok edilmesi söz konusu. Burada kullanılacak kimyasal buraya gelirse Seyfe’yi yok edecek, Kızılırmak’a verilirse orayı zehirleyecek. Biz Kızılırmak’tan şehrin suyunu temin etmek için çalışıyoruz. Kırşehir’in yeraltı suları çekiliyor. Kırıkkale yüzde 100’ünü, Ankara yüzde 20’sini alıyor Kızılırmak suyunun. Bu kimyasallar, Kızılırmak’ı besleyen Kılıçözü Deresi’ni tehdit ediyor. Bu durum Kırşehir, Kırıkkale, Ankara ve Çankırı’yı etkileyecek. Kızılırmak'ın zehirlenmesine asla müsaade etmeyiz.

DÖRT MADEN ŞİRKETİ HER TARAFA SONDAJ VURUP DELİK DEŞİK ETTİLER

Fernas ve Demir Export'un ortaklaşa kurduğu bir firma var. Burada dört firma arama yapıyor. Firma yetkilileriyle görüştüğümüzde bize üst perdeden konuştular. 'Siz bunu engelleyebileceğinizi mi sanıyorsunuz? Biz bunu yapacağız' gibisinden konuştular. Biz de kendilerine, 'Tarih sizi talan edenler olarak yazacak. Bizi de mücadele eden' dedik. Büyük ihaleleri alan firmalardan biri, taş ocağı işleten bir firmanın ruhsatını almaya çalışıyor. Bu yönde duyumlar alıyoruz. Arama ruhsatı olan dört firma her tarafa sondaj vurup delik deşik etmişler. Daha arama yaparken bile doğayı mahvetmişler."