Mersin’de "Tarım Politikaları ve Geleceği Konferansı"na katılan Hisarcıklıoğlu, tarımın ihmal edilmemesi gereken bir alan olduğunu dile getirerek, "Türkiye'nin çevre coğrafyasında 2 milyar kişi yaşıyor. Bunlar 500 milyar dolar gıda, tarım ve hayvancılık ürünü ithal ediyor. Elimizde müthiş bir imkan var. Tüm bu coğrafyayı biz doyurabiliriz. Böylece hem para hem de stratejik güç kazanırız. Dünyayı doyuran kimse, dünyanın lider ülkesi de odur. Tarımı olmayan ülkeler balkonsuz eve benzeyecek. Onun için tarım olmazsa olmazımız” diye konuştu.

Türkiye'de 384 milyar liralık bitkisel ve hayvansal üretimin gerçekleştirildiğini ifade eden Hisarcıklıoğlu, “Tarım ve hayvancılık sektörümüz 18 milyar dolar ihracat, 13 milyar dolar ithalat yapıyor. Yani dış ticaret fazlası verdiğimiz ender sektörlerden biri. Ayrıca hammadde ithal edip işleyerek, katma değeri ülkemizde kalacak şekilde ihracat yapabiliyoruz. Mesela buğdayda, 2002-2018'de, 15 milyar dolar değerinde, 54 milyon ton ithalat yaptık. Ama buna karşılık, 27 milyar dolar değerinde 68 milyon ton mamul ihracatı gerçekleştirdik. Küçükbaş hayvan varlığında Avrupa'da birinci sıradayız. Büyükbaş hayvan varlığında ise Fransa'dan sonra ikinciyiz. Bunlar iyi olduğumuz alanlar" ifadelerini kullandı.

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'yle, kendilerine gelen sorunlar hakkında görüştüklerini anlatan Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti: "Bunlardan ilki, ürettiğini satma modelinden, satacağını üretme modeline geçmemiz gerektiğiydi. İkincisi tarımda ve hayvancılıkta girdi maliyetlerimizi düşürmek için mutlaka birlikte üretim modeline geçmeliyiz. Sözleşmeli üretim modeli yaygınlaştırmalı. Atıl durumda bulunan hazine ve şahıs arazileri, arazi bankacılığıyla kiralanarak üretime kazandırılmalı. Ölçek ekonomisine geçilmeli. Bu devirde ayakta kalmak istiyorsan çok üreteceksin, çok alıcaksın, çok satacaksın. Bunu yapamayanın ayakta kalma şansı yok. Bunu başarmanın bir yolu da kooperatifçilik. Bu alanda zaten güzel örnekler de var. Üçüncü olarak, ürünün ekimden nakde dönüşeceği sürece uygun şekilde, üreticiler için yeni finansman modeli lazım. Dördüncü olarak, sektördeki işgücü ihtiyacını karşılamak için yeni bir sosyal güvenlik sistemine ihtiyaç var. Beşincisi, hayvancılığı ülkemizin şartlarına ve özelliklerine göre yeniden tasarlamalıyız."