Bilindiği üzere Kurban bayramı öncesinde Kızılay'a kurbanlık ithalatıyla ilgili olarak özel izin verilmişti. Bununla ilgili tebliğ ve yönetmelikte yapılan değişiklikler 10 Ağustos'ta yayınlanmıştı. Yetiştiricinin tepkisini çeken Kızılay'ın kurbanlık ithalatıyla ilgili olarak kamuoyuna sağlıklı bir açıklama yapılmamıştı. Ancak Kızılay'a verilen kurbanlık ithalat yetkisi kapsamında 6 bin büyükbaş hayvanın ithal edileceği ortaya çıkmıştı. Bu ithalatla ilgili ihale de Temmuz ayında yapılmıştı. 

CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, kamuoyuna sağlıklı bir açıklama yapılmayan Kızılay'ın kurbanlık ithalatıyla ilgili soruları bir soru önergesi olarak Meclis gündemine taşımıştı. Soru önergesine cevap veren Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin, kurbanlık ithalat yetkisinin hangi yardım kuruluşlarına verildiği yönündeki soruya cevap vermemesi dikkat çekti. 

Ömer Fethi Gürer, Bakan Pakdemirli'den şu soruların cevabını istemişti: “İthalat yetkisi bu haliyle bütün yardım kuruluşlarına verilmiş gibi görünmektedir. Söz konusu ithalatı yapacak yardım kuruluşları nasıl belirlenecektir? Hangi yardım kuruluşları ithalat yapabilecektir? Yardım kuruluşlarının ithal edeceği et miktarına bir sınırlama getirilmemesinin nedeni nedir? Sığır et ithalatında, Sağlık ve Teknik Şartların Belirlenmesine İlişkin Tebliğ'e tabi olmadan yapılacak ithalatın halk sağlığı açısından riskli olacağını düşünmüyor musunuz?”

Bakan Pakdemirli ise soru önergesine verdiği cevapta şunları kaydetti:

“20.08.2018 tarihli ve 30515 sayılı Resmi Gazete'de (l. inci Mükerrer) yayımlanan Ürünlerin Ülkeye Girişinde Veteriner Kontrollerinin Düzenlenmesine Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğe eklenen geçici 3'üncü Madde ile "31/12/2018 tarihine kadar insani yardım ve hayır amacıyla faaliyet gösteren, izin almadan yardım toplama hakkına sahip dernek ve vakıflar tarafından ticari amaç güdülmeksizin ithal edilecek koyun, keçi ve sığır cinsi hayvanlara ait etlerin sağlık ve teknik şartlarına ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça belirlenir" hükmünde ve Sığır Eti İthalatında Sağlık ve Teknik Şartların Belirlenmesine İlişkin Tebliğ (2017/43) ticari amaçlı ithal edilen sığır etlerinin sağlık ve teknik şartlarını belirlemekte olup, yardım ve hayır amacıyla faaliyet gösteren dernek ve vakıflar tarafından ticari amaç güdülmeksizin ülkeye getirilecek sığır etlerinin ithalatı" İnsani Yardım ve Hayır Amacıyla Faaliyet Gösteren, İzin Almadan Yardım Toplama Hakkına Sahip Dernek ve Vakıflar Tarafından Ticari Amaç Güdülmeksizin İthal Edilecek Sığır Cinsi Hayvanlara Ait Etlerin İthalatında Sağlık ve Teknik Şartların Belirlenmesine İlişkin Genelge" ve "İnsani Yardım ve Hayır Amacıyla Faaliyet Gösteren, İzin Almadan Yardım Toplama Hakkına Sahip Dernek ve Vakıflar Tarafından Ticari Amaç Gözetilmeksizin İthal Edilecek Sığır Cinsi Hayvanlar İçin Taze/Soğutulmuş Çeyrek Karkas (Eşit Olarak Bölünmüş) Teknik Şartnamesi" kapsamında yürütülmüştür.

Bu nedenle ticari veya yardım amacıyla sığır etinin ülkeye girişinde halk ve hayvan sağlığı açısından orijin ülke/işletmede ve ülkeye giriş esnasında veteriner sınır kontrol noktalarında gerekli bütün veteriner kontrolleri ve analizler yapılmaktadır. Kontroller ve analiz sonuçları uygun olmayan sığır etlerinin ülkeye girişine hiçbir şekilde izin verilmemekte olup imha edilmektedir” 

SADECE TÜRK KIZILAYI MI?

Özellikle lop etin menşeinin kemiksiz ete göre zor analiz edildiğini ve zaman gerektiğini hatırlatan Ömer Fethi Gürer, “Yardım kuruluşlarının ithal edeceği et miktarına bir sınırlama da getirilmedi. İthalat yetkisi bütün yardım kuruluşlarına verilmiş gibi görünse de söz konusu ithalat yetkisinden sadece Türk Kızılay’ının yararlanacağı kaydediliyor. Parça etler örnekleme usulü ile kontrol ediliyor, Canlı Hayvan ithal etmek daha kontrollü ancak ülkemizde et ithali zorunlu olmamalı. Bu işleri yapanlar, ticari sır sayılmadan açıklanmalıdır. Zorunlu kalınması halinde dahi yardım ve hayır kuruluşları bu ticari ilişkilere girmemeli, ithal hayvan gelecekse de kamu eli ile ithal edilen hayvanlar yardım ve hayır kurumuna verilmelidir” dedi.

Yetiştiriciyi mağdur eden ithalat kararıyla ilgili olarak Bakan Pakdemirli'nin kaçamak cevap vermesi tepkilere neden oldu