Çelik, bir otelde gerçekleştirilen Antalya Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı öncesinde basın mensuplarının sorularını cevapladı.

Ette üreticiyi zarar ettirmeyecek bir tavan fiyat belirlediklerini ifade eden Çelik, kilogram fiyatın karkas ette 23,3 lira, kıymada 32 lira, kuşbaşıda da 34 lira olarak ilan edildiğini hatırlattı. Çelik, hayvancılığın geleceği açısından 6 aylık bir dönem için böyle bir uygulamayı zaruri gördüklerini bildirdi.

"Buradan tekrar söylüyorum biz bir fiyat dayatması içerisinde değiliz. Biz aksine et ithal ederek 'vatandaşa ucuz et yediriyorum' diye hayvan varlığımızın elden çıkmasını engellemeye çalışıyoruz" değerlendirmesinde bulunan Çelik, hayvan varlığının artarak devam etmesi, ağılların, ahırların dolması için böyle bir uygulamaya karar verdiklerini söyledi.

"Üreticimizi zarar ettirmeyeceğiz"

Orta ve uzun vadede ithalatın çözüm olmayacağını ama "ithalat olmayacak" diye fiyatların da yükseltilmesini yanlış bulduğunu vurgulayan Çelik, 78 milyon insanın hukukunu korumak için tavan fiyat kararı aldıklarını söyledi. Çelik, "Üreticimize zarar ettirmeyeceğimizi de size buradan ifade ediyorum" dedi.

Aldıkları karara herkesin uyması gerektiğini de belirten Bakan Çelik, "Birçok yerde uyuluyor. Uymayan var mı? Aldığımız bilgilere göre uyulmayan bazı yerler de var. Ama buradan şunu ifade ediyorum, Türk hayvancılığının geleceği açısından bu aldığımız kısa vadeli karar, önemli bir karardır" dedi.

Yem fiyatlarına büyük zam geldi! Üretici kara kara düşünüyor... Yem fiyatlarına büyük zam geldi! Üretici kara kara düşünüyor...

Çelik, hızlı bir şekilde, üreticilere desteği sürdürerek, hayvan varlığını artırarak, üretim girdilerini düşürerek, et fiyatlarının aşağı çekilmesi yönünde besici ve kasaplarla çalışmalarını sürdüreceklerini anlattı.

Diyalog ortamının önemli olduğunu ifade eden Çelik, "Buna kısa metrajlı kâr-zarar şeklinde bakarsak Türk hayvancılığına büyük zarar verirsiniz, buradan da ifade etmek istiyorum" diye konuştu.

Bakanlık olarak kırmızı ette gidişatın sağlıklı olmadığı düşüncesiyle hareket ettiklerini yineleyen Çelik, şöyle devam etti:

"Netice itibarıyla tavan fiyatı çok kazandırmayabilir, biz ona saygı duyuyoruz. Kazanıp kazanmamadan ziyade hayvan varlığımızın ülkede artarak devamını sağlamak önemli olan. Yani üreticilerimizi desteklemek gerekiyor. Ağıllarımızın ve ahırlarımızın dolması gerekiyor. İşin çözümü o noktada. Bazı yerlerde 'Efendim bu fiyat düşük' gibi değerlendirmeler yapılıyor. Tekrar ediyorum, Türk hayvancılığının gelişmesinden yana olanlar, halkın zaruri olarak tüketme durumuyla karşı karşıya olduğu ürünlerle ilgili bir taraftan maliyetleri aşağıya çekecek çalışmalarımızı birlikte yapmamız gerekiyor. Bir taraftan da tavan fiyatı birlikte belirleyip hep birlikte arkasında durmamız gerekiyor. Aksi takdirde ithalat kendi hayvan varlığımızı bitirmek demektir. Kendi hayvan varlığımızı bitirip kısa dönem ucuz et yemek bizim hedefimiz değil. Serbest piyasa demek, 78 milyonun hukukunu korumamak değil ki. 78 milyonun hukukunu koruyan bir anlayış serbest piyasa."

Güneydoğu'daki olaylar

Bir basın mensubunun, "Güneydoğu'daki terör olayları nedeniyle tarım ve hayvancılık büyük zarar gördü. 2016 yılı içerisinde bölgeye teşvikler olacak mı?" sorusu üzerine Çelik, tarım ve hayvancılık sektörünün büyük zarar gördüğünü söylemenin doğru olmayacağını ama yaşanan sıcak gelişmeler yüzünden üreticileri, esnafı koruma konusunda hükümet olarak çalışmaların devam ettiğini bildirdi.

Çelik, "Terör belasından bu milleti, Güneydoğu halkını kurtarma konusunda azim ve kararlı duruşumuzu sürdüreceğiz, ama vatandaşımızı da kucaklayacağız" dedi.

Cerattepe'deki olaylar

Bakan Çelik, gazetecilerin soruları üzerine, Cerattepe'de yaşanan olayları şu an bilemediğini ama Artvin'in "toprakları kıt, madenleri zengin bir il olduğunu" söyledi.

"Madenlerimiz alınmasın, çıkarılmasın" gibi bir yaklaşımı doğru bulmadığını ifade eden Çelik, şöyle devam etti:

"Orada daha önce vahşi bir maden çıkarma modeli üzerinde duruluyordu. Onun olmayacağını Meclis kürsülerinden de dile getirdik. Daha sonra yapılan çalışmada bakır ve altın rezervinin olduğu, teknolojiyi kullanarak o madenin alınmasının mümkün olabileceği değerlendirmeleri yapıldı. Bu olay ideolojik, hissi değil. Maden var mı, altın var mı, bakır var mı? Bu alınır, ama çevreyi tahrip etmeyecek şekilde. Şimdi ifade edilen o. Bakır ve altın madeni alınarak yerine toprak dolgusu yapılacak deniliyor. Yani orada hiçbir işleme, siyanür ve benzeri işleme olmayacak. Her konuyu ideolojik bir mesele haline getirmemek lazım."

Bakan Çelik'ten çiftçi Celil Gökçen'e ziyaret

Bakan Çelik, Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı öncesinde, daha önce kendisine davette bulunan ve Aksu ilçesine bağlı Yurtpınar Mahallesi'nde yaşayan çiftçi Celil Gökçen'i ziyaret etti.

Gökçen'in, portakal bahçesini ve domates serasını gezen Çelik, kendisine ikram edilen gözlemelerin de tadına baktı.

Bir üreticinin domates fiyatlarının 1 liraya kadar düştüğünü söylemesi üzerine Çelik, Rusya'dan kaynaklı bir sıkıntı olduğunu, fakat üreticiye ve ihracatçıya yönelik yeni paketler ve yeni desteklere yönelik çalıştıklarını söyledi.

Tarımsal ürünlerin pazarlanması konusunda yeni pazarların araştırıldığını vurgulayan Çelik, şöyle konuştu:

"İnşallah buradan da hayırlı kapılar açılır. Yani bilemeyiz, kimsenin rızkı kimseye bağlı değil. Dünyada 7 milyar insan yaşıyor. 7 milyar insanın bunlara çok ihtiyacı var. Hele Türkiye gibi 4 mevsimin birden yaşandığı bir ülke dünyada pek yok. Bu avantajlarımızı inşallah dünya pazarlarında değerlendireceğiz."

Çiftçi Celil Gökçen'in ellerini gösteren Çelik, "Bu eller, bu nasırlı eller inşallah karşılığını alacak, üreticilerimizin yanındayız" diye konuştu.