Düzenlenen tarım zirvesinde Antalya tarımının ele alınması isabetli bir karar olduğunu belirten Başkan Türel, belediyenin yaptığı çalışmalarla ilgili bilgi verdi. Büyükşehir Belediyesi'nin 2014'ten bu yana Antalya kırsal kesiminin, yani tarım sektörünün en önemli partnerlerinden ve ortaklarından birisi haline geldiğini dile getiren Türel, bunun yeni büyükşehir yasası ile mümkün olabildiğine dikkat çekti. Belediyeciliğin sadece yol, su ve kanalizasyondan ibaret olmadığını ifade eden Türel, “4 yılda Antalya'nın köylerine inanılmaz derecede yatırım arttı. Tarım üreticilerine sulama elektriğini ücretsiz temin ettik. Antalya'da 39 sulama kooperatifi, yıllık 5 megawat elektrik kullanıyor. Belediye olarak güneş panelleriyle 2 megawat ile üretime başladık. İkinci etapta 3 megawat daha elektrik üreteceğiz. 20 milyonluk bir yatırım. 7 bin 429 çiftçi ailesine sulama suyunda kullandığı elektriği bedavaya veriyoruz" diye konuştu.

KIRSAL ALTYAPI BÜTÇESİ 2013'E GÖRE 10 KAT ARTTI

Üreticilerin ürünlerini değerlendireceği soğuk hava depoları ve haller yaptıklarını vurgulayan Türel, şöyle devam etti: “Hallerin verimli hale getirilmesi için birleştirdik. Öte yandan yeni haller yapıyoruz. Hayvancılık da çok önemli bir ekonomik faaliyet. Hijyenik et üretimi hayati önem arz ediyor. Çağdaş mezbahalara ihtiyaç var. Yeni mezbahalar açtık. Tarım sektörüne 210 milyon liralık kaynak bulduk. Böyle bir yatırım hacmi hayal görünüyordu. Verdiğimiz sözlerin fazlasını yapıyoruz. Kırsal altyapı bütçesi 2013'e göre tam 10 kat arttı. 539 köy 2013 senesinde toplam yatırım 10 milyon liraydı, bugün sadece asfalt yatırımı 150 milyon lira."

GENÇ ÇİFTÇİ PROGRAMLARI ÖNEMLİ

Antalya'nın geleceğinden ve tarımından çok ümitli olduğuna vurgu yapan Başkan Türel, “Tohum ve fide üretiminde harikalar yaratıyor, yenilikler yapıyoruz. Yeni domates ve diğer meyve-sebze ürünlerinde de yenilikler var. Antalya'nın tohum üreticilerinin dünyaya tohum satacağına 10 yıl önce söylesek kimse bize inanmazdı. Bugün firmalarımız Ar-Ge merkezleri ve başarılarıyla dünya çapında işlere imza atıyorlar. Önemli bir sorunumuz da sera üretimi meyve ve sebze üretimiyle ilgili yanlış bilgilerdir. Bizim çiftçimiz kendi yemediğini kimseye yedirmez. Bizim halkımıza sera üretiminin daha kontrollü ve daha sağlıklı olduğunu daha iyi anlatmamız gerekiyor. Bir bakıyoruz olur olmaz haberlerle tarım sektörü zedeleniyor. Bir başka meselemiz ise sebze ve meyvede üretici fiyatı ile perakende fiyat farkının azalması, üreticinin daha fazla kazanmasıdır. Bir başka konu da kırsal alanda gençleri üretimde tutabilmektir. Bu konularda Tarım bakanlığımız, kalkınma bakanlığımız, hatta maliye bakanlığımız destekleyici çalışmalar yapıyor. Genç çiftçi programları gibi yenilikler önemli yeniliklerdir. Bu çalışmalar sonucunda tarımı daha iyi günlerin beklediğine eminim" ifadelerini kullandı.

ÇİFTÇİMİZ OLMASAYDI HALİMİZ NE OLURDU

TARIMDA banka kredilerinin de önemli bir destek faktörü olduğunu söyleyen Menderes Türel, “Antalya'da seraların modernizasyonu ve yeni dijital teknolojilerden faydalanması konusuna önem vermeliyiz. Teknolojinin küçük üreticinin dostu olarak gelişmesini sağladığımızda Türkiye ve Antalya tarımının yeni bir sıçrama yapacağına inanıyorum. Küçük üreticilerimizi unutmamalıyız, unutamayız. Onlara yönelik çalışmaları yoğunlaştırmalıyız. Eli nasırlı çiftçi kardeşlerimizi ve temsilcilerini tebrik ediyorum. Çiftçimiz olmasaydı halimiz ne olurdu bilemiyorum" dedi.

TARIMDANHABER