Kendisini tarımsal üretime adayan Mukaddes Seyhan; “14 yıldır traktörün üzerindeyim ve bir kadın olarak çalışmak daha da zor. Tarlada ayrı, evde ayrı çalışıyorsun. Su getir, yemek yap, yatak yap her şeyi sen yapıyorsun." dedi.

Tarım Kredi'nin web sayfasında yayınlanan habere göre, bugün dünyada tarımsal iş gücünün en önemli kaynağını kadınlar oluşturuyor. Gerek küresel ölçekte, gerekse Türkiye`de tarımsal üretimin ve kırsal hayatın sürekliliğinin sağlanmasında kadınların rolü gerçekten çok büyük. Bu yüzden kadınların tarımsal üretimdeki yerleri özellikle Anadolu coğrafyasında büyük bir öneme sahip.

Tarımdaki kadınların yüzde 93'ten fazlası kendi adına sosyal güvenlik sistemine kayıtlı değil. Erkeklerden çok daha fazla kadın, hemen her gün 16-17 saat, evdeki işlerinin yanı sıra tarlada, bahçede, ahırda, ağılda çalışıyor. Kırsalda bu kadar büyük bir fonksiyon üstlenen kadın çiftçilerimiz, çoğu zaman geçmişten öğrendikleri geleneksel yöntemlerle üretime katkı sağlıyor.

Son rakamlara göre, tarımda çalışan 5 milyon 998 bin kişinin yüzde 47'si olan 2 milyon 842 binini kadınlar oluşturuyor. Buna rağmen, tarımda çalışan kadınların yüzde 70'i ücretsiz aile işçisiyken, sadece yüzde 17'si kendi nam ve hesabına çalışıyor.

Mukaddes Seyhan da kendisini tarımsal üretime adayan kadın çiftçilerden birisi. Babası vefat ettikten sonra hiç bilmediği çiftçiliğe başlayarak kardeşlerinin geçimini üstlenmiş olan Mukaddes Seyhan (53), 9 çocuklu bir ailenin en büyüğü. 6 kardeşin tamamı ya evlenmiş ya da iş-güç sahibi olmuş. İki kardeşi ile yaşayan Mukaddes Seyhan, kendisi ile ilgili olarak şu sözleri kaydetti:

SÜTÜ PEYNİRİ İSTEYENE SATIYORUZ

“Adana Yumurtalık'ta çiftçilik yaparak geçimimi sağlıyorum. 9 kardeşiz. Diğer kardeşlerim kendi ayaklarının üzerinde duruyorlar. Ben iki kız kardeşim ile yaşıyorum. Geçimimizi çiftçilik ve hayvancılık yaparak sağlıyoruz. Elde ettiğim sütü peynir yapıyoruz ve isteyenlere satıyoruz. Önce eş dost alıyordu şimdi ise özellikle memurlar bana sipariş veriyor ve bidonlara peynir yapıp satıyorum.

TALEP ARTINCA İNEK SAYISINI ARTIRACAĞIZ

Tereyağı, çökelek gibi talepler geliyor ve kardeşimle bu talepleri yerine getiriyoruz. Artık talep fazla geldiği için inek sayısını artırmayı planlıyorum. Tavuklarımız var. Yumurta isteyenler, civciv isteyenler oluyor. Biz veriyoruz kiminin duası, kiminin de parası oluyor. Bunların fiyatı yok. Ne verirlerse alıyoruz. Buğday ve ayçiçeği ekiyoruz. Şimdi tarlaların hazırlanma zamanı ve ayçiçeği tarlasını hazırlayacağız. Hayvanlarımız içinse yem almak yerine sürekli ot topluyoruz. Hem maliyetinden kazanıyoruz hem de daha sağlıklı oluyorlar. Buğday ve ayçiçeğinden elde ettiğimiz gelirlerin büyük bir bölümü borçlara gidiyor. Ekerken borçlanıyoruz, ürün elde edince borçları kapatıyoruz, devir yapıyoruz. Kalan kısmı geçimimiz için kullanıyoruz."

FEDAKARLIK BANA KALDI

Seyhan, neden çiftçilik yaptığını ise şu şekilde özetledi: “Babam ölünce ailenin en büyüğü bendim ve bütün işler bana kaldı. 9 kardeştik ve 8 kardeşime bakmak zorundaydım. Babam devlet memuruydu ve aynı zamanda çiftçilik ve hayvancılık yapıyordu. Ben de kardeşlerime bakmak zorunda kaldım ve okuyamadım. Fedakarlık yapmak bana kaldı. Kardeşlerime bakabilmek için hem okuldan hem de kendi hayatımdan fedakarlık yaptım. Hiç evlenmedim ve yaşım 53 oldu.

Şimdi 3 kardeş kaldık diğerleri kendi yuvalarını kurdular ve çoluk çocuğa karıştılar. Kız kardeşimle beraberiz ve 14 yıldır bu şekilde. Ben hiçbir şey bilmiyordum bu işe başlarken. Traktör sürmesini bile bilmiyordum. Ancak traktörün üzerine çıktım ve bunu başarabilirim dedim kendi kendime. Sonra bastım gaza ve o gün bugündür sürüyorum. Geçim insanın boynunda olunca öğrenilmeyecek şey yoktur. Ben erkeklerden fazla çalışıyorum. Genelde çiftçiliği erkekler yapıyor, bana da kolay kolay yapamayacağımı söylemişlerdi. Ancak iş başa düşünce her şey yapılabiliyor. Benim için zorluğu kalmadı, her şeyi öğrendim artık ve severek yapıyorum.

Yenilikler olduğu zaman takip etmeye çalışıyorum. Örneğin hayvan sayısını artırıp bir tesis haline getirmeyi düşünüyorum. Gelirimiz fazla olursa daha rahat oluruz. Sosyal çevremizi de daha büyütmüş oluruz. Artık ölene kadar Allah sağlık verdiği sürece bu işi yapmaya devam edeceğim. Kendi çocuklarım olmadı ama yeğenlerimin okuması için uğraşıyorum. Onların mutlu olmasını istiyorum."

TARIMDANHABER