Dünya gazetesinden Hüseyin Gökçe'nin haberine göre, İçinde bulunduğumuz Ramazan ayında ete yönelik artan taleple birlikte yaşanan arz krizinin aşılması için yine ithalat yolu seçildi. Son 10 yılda 4 milyar dolarlık canlı hayvan ve et ithalatının gerçekleştirildiği Türkiye'de, bir sure önce 550 bin baş besilik hayvan ithalatı için kararname ile TİGEM ve Et ve Süt Kurumu yetkilendirilmişti.

KARAR ALINDI BAKAN AÇIKLADI

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı hafta sonu da kasaplık hayvan ithalatı için de karar aldı. Yerli besici ve yem üreticilerinin tepkisine sebep olan ithalat için kararname yerine bakan oluru yöntemi tercih edildi. Dün yapılan Bakanlar Kurulu toplantısının ardından Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli de yaz aylarındaki tüketim artışının fiyatları yükseltmemesi için 15 bin tonluk et ithalatının önünün açılacağını açıkladı.

TAVAN FİYAT ÇÖZÜM OLMAYINCA İTHALAT GÜNDEME GELDİ

Et fiyatlarının aşırı yükseldiği 2009-2010 yıllarında uzun bir aradan sonra et ithal etmek zorunda kalan Türkiye, yeni dönemde tekrar ithalata hazırlanıyor. Başka bir ifade ile et fiyatlarının kontrol altına alınabilmesi için Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in kıyma ve kuşbaşı için getirdiği tavan fiyat daha uygulama yapılmadan yürürlükten kalkıp sorunun çözülmesine yeterli olmayınca tekrar ithalat gündeme geldi.

KASAPLIK 15 BİN BÜYÜKBAŞ CANLI HAYVAN İTHAL EDİLECEK

DÜNYA'nın edindiği bilgilere göre hafta sonu Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nda yapılan toplantıda artan talebin karşılanabilmesi amacıyla Et ve Süt Kurumu'nun doğrudan kasaplık hayvan ithal etmesinin önünü açacak bir karar alındı. Bu karar doğrultusunda et süt piyasasını regüle etmekle görevlendirilen ESK, büyük çoğunluğu Macaristan'dan olmak üzere 15 bin adet büyükbaş canlı hayvan ithalatı gerçekleştirecek. ESK uzmanlarının, yerinde inceleme yapmak üzere Macaristan'da bulundukları kaydedildi.

Kurum, bu 15 bin canlı hayvanı önemli ölçüde kendi mağazalarında satışa sunacak, bunun dışında kalanlar ise sanayiciye satılacak.

KASAPLIK HAYVAN İTHALATI ÜLKE HAYVANCILIĞINA ZARAR VERİR

Bakanlıkta alınan bu karar, hayvancılık sektörünün tepkisine yol açtı. Kaynaklar, kasaplık hayvan ithalatının Türk hayvancılığının geleceği açısından sürdürülebilir bir durum olmadığını belirtirken, bunun bağlı bir çok sektörü de olumsuz etkileyeceği yorumunda bulundular.

AB taahhüdü kapsamında 15 bin ton da et gelecek

Öte yandan dün yapılan Bakanlar Kurulu Toplantısının ardından, Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, yaz aylarında et tüketiminde artış olduğuna dikkat çekerek, Et ve Süt Kurumu'nun 400 ton et ithalatı konusunda yetkilendirildiğini bildirdi. Canikli, kurumun yaz aylarındaki talep artışının fiyata yansımaması için her türlü çalışmayı yaptığını da dile getirerek, 15 bin 500 ton et ithalatı için de çalışmaların sürdürüldüğünü aktardı.

Türkiye'nin Gümrük Birliği anlaşması uyarınca Avrupa Birliği ülkelerinden her yıl 19 bin 500 ton et ithal etmesi gerekiyor. Buna ilişkin İthalat Rejimi Kararı da Mayıs ayı içinde Resmi Gazete'de yayınlanmıştı.

Türkiye Yem Sanayicileri Birliği Başkanı Ülkü Karakuş:

ADI KONULMAMIŞ DEVLETÇİLİK UYGULANIYOR

Kasaplık hayvan ithalatı uygulamasını değerlendiren Türkiye Yem Sanayicileri Birliği Başkanı Ülkü Karakuş, kasaplık hayvan ve et ithalatının birbirinden farkı olmadığını belirterek, bunun Türk hayvancılığının geleceği açısından son derece sakıncalı ve sürdürülebilir olmadığını vurguladı. Bunun geçmişte denendiğini ve sonuç alınamadığını dile getiren Karakuş, “Et ve Süt Kurumu ithalat yetkisi alıyor, bu yetkisinin bir kısmını bazı birliklere dağıtıyor. Özel sektörün üst örgütüne ithalat yetkisi verilirken, üyelerine niye verilmiyor? Özel sektörün önü niye kapatılıyor?" dedi. İthalatta tamamen devlet kurumunun yetkili olmasının sürdürülebilirliği bulunmadığını kaydeden Ülkü Karakuş, burada adı konulmamış bir devletçilik uygulandığını bildirdi.






Kasaplar Federasyonu Başkanı Fazlı Yalçındağ:

2010 YILINI BİR KEZ DAHA YAŞAYACAĞIZ

Kararı değerlendiren Kasaplar Federasyonu Başkanı Fazıl Yalçındağ, bir süredir izlenen politikaların ardından 2010 yılında yaşananları tekrar yaşanacağını daha önce ifade ettiğini belirterek, “Kasaplık hayvan ithalatıyla ikinci adımdayız, bir sondaki adım karkas et ithalatı olacak" diye konuştu. Türkiye'de et fiyatlarının düşmesi için kasaplık hayvan ve et ithalatının çözüm olmadığına vurgu yapan Yalçındağ, “Uzun süreli program yapıp hayvan varlığı korunursa suni fiyat yükselmeleri ortadan kalkar.

Bu uygulama yerli besicileri olumsuz etkiler. Üreticilerin kafasında soru işaretleri oluştu, şu ana kadar alınmış olan ithalat yetkisinin süresi Temmuz ayında doluyor, o tarihten sonra özel sektör yüzde 60 gümrük vergisi ile ithalat yapmak zorunda kalacak. Fakat bu tarihe kadar acaba ESK yetkilendirildiği kadar ithalat yapabilecek mi?" ifadelerini kullandı. İthal hayvanların yerli üreticiler tarafından benimsenmesinin de çok önemli olduğunu kaydeden Fazlı Yalçındağ, ithalatın özel sektöre kapatıldığı 2012-2014 döneminde fiyatların çok yükseldiğini hatırlattı.